3’ü tutuklu 4 kişinin ‘Bilinçli taksirle vefata ve yaralanmaya neden olma’ hatasından 22.5 yıla kadar mahpus istemiyle yargılandığı davada müteahhit Muhammet Karaaslan, binanın yıkılmasına kaçak katın neden olduğunu ve bunu kendisinin yapmadığını belirterek, “Kaçak kat, binaya ek 6 ila 8 ton yük bindirmiş ve binanın statik sistemini büsbütün bozmuştur” dedi.
Kahramanmaraş 5’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın birinci duruşmasına, sarsıntıda yıkılan binada ölen 52 kişinin yakınlarıyla tarafların avukatları katıldı. Tutuksuz Nasuh Atılgan’ın katılmadığı duruşmaya tutuklu sanıklar Muhammet Karaaslan, Mesut Vahit Karı ve Harun Gümüşer cezaevlerinden SEGBİS sistemiyle katıldı.
Duruşmada birinci olarak Mesut Vahit Kazancı’nın savunması alındı. Suçlamaları kabul etmeyen ve sıhhat sıkıntıları nedeniyle acil tahliyesini isteyen Çıkarı, Harun Gümüşer’in teklifi üzerine binada fenni mesul olarak vazife aldığında inşaatın 5’nci katta olduğunu ve birkaç kez bakmak için gittiğinde bir aksaklık göremediğini söyledi. Bir mühlet sonra öteki işleri nedeniyle misyonu bıraktığını belirten Yararı, “Bu apartmanın statik projesini ben hazırlamadım. Ayrıyeten bu apartmana sonradan ek kat çıkıldığını öğrendim. Bu durumun binanın statiğini olumsuz etkilemiş olabileceğini düşünüyorum. Binanın altında bulunan işyerlerindeki taşıyıcı kolonlara da ziyan verilmiş olabilir. Uzman raporunu kabul etmiyorum, raporda neden kusurlu gösterildiğimi anlayamadım. Bu apartmandan ötürü kusurum yoktur. Ben bir tek Harun Gümüşer’i tanıyorum. Kaçak katı kimin yaptığını da bilmiyorum” diye konuştu.
‘KAÇAK KAT, BİNANIN STATİK SİSTEMİNİ BÜSBÜTÜN BOZMUŞTUR’
Binanın müteahhidi Muhammet Karaaslan ise suçlamaları kabul etmedi. Binayı bir üre sonra öbür sanık Nasuh Atılgan’a devrettiğini kaydeden Karaaslan, kendisini şöyle savundu:
“Depremlerde oluşan yer ivmeleri, proje dizaynında kullanılan faal yer ivmelerinden çok üstündedir. Sarsıntı sonucu yıkılan binanın hasarlı olan kolon, kiriş ve temellerden alınan numunelerden olağan sonuç vermesi beklenemez. 5 tane temelden 2 tane kirişten olmak üzere toplam 7 tane karot örneği alınmıştır. Alınan bu karot örnekleri de uygun koruma edilmemiştir. Karot sonuçlarından kimilerinin yanlış kıymetlendirilmesi gereçlerin kalitesizliğini belirlemez. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Reyyan Apartmanı’nın zelzelede yıkılmasına neden olan kaçak katı zati benim yapmadığım iddianamede de var. Kaçak kat, binaya ek 6 ila 8 ton yük bindirmiş ve binanın statik sistemini büsbütün bozmuştur.”
Harun Gümüşer de suçlamaları kabul etmedi. Gümüşer, hem yapı kontrol firması olduğunu hem de inşaatlar yaptığını ve değil yıkık orta hasarlı binasının dahi olmadığını söz ederken, Reyyan Apartmanı’nın yönetmeliklere uygun yapıldığını söyledi.
Duruşmada kelam verilen ölenlerin yakıları da sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi. Şikayetçi olanlardan Serap Arıcıoğlu, konuşurken gözyaşlarına hakim olamadı. Binada kız kardeşini kaybettiğini belirten Arıcıoğlu, “Benim tek kardeşimdi. 6 aylık evli, 4 aylık da gebeydi. Zelzeleden 2 gün evvel cinsiyetini öğrendik, erkek olacaktı. Hayallerimiz vardı. Ben kardeşimi geri getirebilir miyim? Benim 2 çocuğumun teyzesiydi. Ben de teyze olacaktım” diyerek sanıkların en ağır halde cezalandırılmasını talep etti.
Duruşma sonunda mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Mesut Vahit Kazancı’nın sıhhat problemlerinin cezaevinde kalmasına mahzur olup olmadığının tespiti için Kazancı’nın hastaneye sevkine karar verip davayı erteledi.
