Temajet © 2021. Tüm hakları saklıdır.

Sokak Haber

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Güncel
  4. »
  5. 2 Milyon 490 Bin Liralık Bonoların Bedelini Ödemek İçin 18 Yıl Harcama Yapmadan Bekleyecek!

2 Milyon 490 Bin Liralık Bonoların Bedelini Ödemek İçin 18 Yıl Harcama Yapmadan Bekleyecek!

Haber Merkezi Haber Merkezi - - 5 dk okuma süresi
0

Şok İddialar! Avukat Rezan Epözdemir Rüşvet Suçlamalarıyla Tutuklandı

Son günlerde gündemden düşmeyen bir gelişme, avukat Rezan Epözdemir’in “rüşvete aracılık etmek” ve “rüşvet almak” suçlamalarıyla tutuklanması oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Epözdemir hakkında kapsamlı bir sevk yazısı hazırladı ve bu yazıda avukatın e-borç verme iddialarına dair herhangi bir belge sunamadığı belirtildi. Savcılık, Epözdemir’in tutukluluğuna gerekçe olarak, ele geçirilen iki milyon 490 bin lira değerindeki bonoları ve bunların düzenlendiği tarihteki hakim-savcı maaşlarını öne sürdü. Bu durumu “hayatın olağan akışına aykırı” olarak nitelendiren savcılık, Epözdemir’in savunmalarının sahte olduğunu belirtti.

Hakkında Yürütülen Soruşturmalar

Rezan Epözdemir, pazar günü sabah saatlerinde gözaltına alındıktan sonra, “rüşvet”, “FETÖ/PDY’ye yardım”, ve “siyasal ve askeri casusluk” suçlamalarıyla adliyeye sevk edildi. Savcılıktaki ifadesinin ardından, “rüşvete aracılık etmek” suçundan tutuklanma talebiyle hakimliğe sevk edildi. Epözdemir’in “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım” ve “siyasal ve askeri casusluk” suçlarından ise yurtdışına çıkış yasağı talep edildi.

WhatsApp Kayıtları ve Rüşvet İddiaları

Savcılığın sevk yazısında, WhatsApp kayıtlarına da yer verildi. Bu kayıtlar, rüşvetin sadece tahliye için değil, aynı zamanda adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması amacıyla da verildiğini gösteriyor. Epözdemir’in, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığında tutuklu bulunan Zekeriye Yurtçak ve Ahmet Mesut Yurtçak’ın tahliyesi için rüşvete aracılık ettiği iddia ediliyor. 7 Temmuz 2021 tarihinde yapılan bir WhatsApp görüşmesine göre, rüşvetin “Rezan” adında bir şahsa teslim edileceği belirtiliyor.

Soruşturmanın Derinlikleri ve Ele Geçirilen Belgeler

Soruşturma kapsamında ele geçirilen belgeler arasında, toplam bedeli iki milyon 490 bin lira olan bonolar da yer alıyor. Bu bonoların, Cengiz Çallı’ya “borç verme” amacıyla düzenlendiği iddia ediliyor. Ancak Epözdemir’in ne borç verildiğine ne de borcun geri ödendiğine dair herhangi bir delil sunamadığı ifade edildi. Ele geçen bonoların, Cengiz Çallı’nın maaşının neredeyse 18 yıllık birikimine denk geldiği ve bu durumun da hayatın olağan akışına aykırı olduğu savcılık tarafından vurgulandı.

Çallı’nın Katibi Serbest Bırakıldı

Rüşvet soruşturması kapsamında gözaltına alınan Cengiz Çallı’nın katibi Kürşat Yılmaz, etkin pişmanlık kapsamında serbest bırakıldı. Yılmaz’ın ifadesinde, rüşvetle ilgili önemli detaylar ortaya çıktı. Ayrıca, Cengiz Çallı’nın da Epözdemir ile birlikte birden fazla tatile gittiği ve bu tatil ücretlerinin Epözdemir’e fatura edildiği ortaya çıktı.

Makaron Davası ve Yeni İddialar

Rezan Epözdemir’in tutuklanmasıyla birlikte “Makaron Soruşturması” adı verilen başka bir dava da gündeme geldi. Bu soruşturma, sigara filtresi olan makaron kaçakçılığıyla ilgili olarak başlatıldı. 2021 yılında Bakırköy Adliyesi’nde önemli iddialar ortaya atıldı ve işadamı Atalay Demirbaş ile bir polis memuru tutuklandı. Demirbaş, gözaltındaki bazı kişileri serbest bırakabilme vaadiyle rüşvet almak üzereyken yakalandığını iddia etti.

Sonuç ve Gelişmelerin Takibi

Rezan Epözdemir’in durumu, Türk hukuk sistemi içerisinde önemli bir tartışma konusu haline gelmiş durumda. Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları, adalet sistemine olan güveni sarsan unsurlar arasında yer alıyor. Soruşturmanın devam etmesi ve yeni delillerin ortaya çıkması beklenirken, kamuoyu bu gelişmeleri yakından takip ediyor. Adaletin yerini bulması için yürütülen bu soruşturmanın sonuçları, hem hukuk camiası hem de toplum için büyük önem taşıyor.

Hukuk dünyasında yaşanan bu tür olaylar, sadece bireyleri değil, ulusal adalet sistemini de etkileyebiliyor. Şimdi gözler, Epözdemir’in davasında atılacak adımlara çevrildi. Bu süreçte, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerinin ne kadar önem taşıdığı bir kez daha anlaşılıyor. Bu tür davalar, gelecekte benzer durumların yaşanmaması adına da bir ders niteliği taşıyor.

İlgili Yazılar