Jeffrey Epstein rezaleti 2019 Temmuz’undan beri yalnızca ABD kamuoyunun değil, tüm dünyanın ilgisini çekmeye devam ediyor. Rezalete ait dava çerçevesinde görülmesine müsaade verilen kayıtlar Epstein’in çeşitli ülkelerden çocuk denecek yaşta kızlar getirdiğini de ortaya koyuyor. Kimi savlara nazaran Türkiye’den de, bilhassa 99 zelzelesinde kimsesiz kalan çocuklar da bunlar ortasında.
Sapık biri olduğu tartışılmıyor Epstein’in, bir pedofildi, malum. Küçük yaşlardaki kızlarla bağlantıya girmekle kalmamış, onları toplumda öne çıkmış, son derece tanınmış olan, her kesitten beşere peşkeş de çekmişti. Ortalarında eski ABD Lideri Bill Clinton’dan, Prens Andrew’a kadar çok sayıda “meşhur” figür var. İsimlerinin geçiyor olması hepsinin pedofil ya da Epstein’in “seks eğlencelerinin” müdavimi olduğunu göstermez elbette lakin bir biçimde bağ var demek ki.
Bu çeşit bir kabahati önlemek için gereğince yasaya sahip bir ülkede bu kadar büyük bir istismar nasıl olabilir diye merak ediyor insan. Lakin tüm kurumları bu kanunları uygulamaya istekli değilse ya da ihmalkârsa, kanunların düzgün olmasının ne değeri var? Lakin ABD’de birden fazla idare sistemi bulunduğundan, ülkedeki seks ticaretinin gerçek boyutunu takip etmek güç olduğu üzere, bu sistemler ortasındaki tutarlılık, uyum eksikliği de Epstein üzere seks ticareti cürmünden karar giymiş faillerin gözden kaçmasını mümkün kılmış olabilir.
FBI Epstein’in milyonlarca dolarlık Manhattan’daki meskeninde bir kasada kilitli reşit olmadığı anlaşılan kızların çıplak fotoğraflarını bulmuştu. Olay patlak verdiğinde şaşıranlar olduğu üzere, yaklaşık 20 yıldır bu uğursuz adam hakkında bu tıp argümanlar olduğunu anımsayanlar için sürpriz olmamıştı bu gelişme. Epstein, 2002 yılına kadar Florida ile New York’ta düzinelerce kızı kaçırmakla suçlanmıştı.
O kadar pervasız, öylesine ağır bir sapıktı ki Epstein, reşit olmayan kızları bir yerden bir diğer yere taşıdığı özel jetinden “Lolita Express” diye kelam ediyordu hayasızca. Yargılanmayı beklerken konulduğu hapishanede, teze nazaran, intihar etmeseydi, hapishanede çürüyecekti.
ABD’LİLER ŞAŞIRDI FAKAT..
ABD’liler, bu tıp kabahatlerin yalnızca Asya’da ya da Afrika’da olacağına inandıkları için Epstein olayı karşısında şoke oldular. Meğer bu rezillikler, yani insan ticareti ile istimar olayları hem güçlü hem de fakir mahallelerinde yaşanıyor ABD’nin. Seks ticaretini kolaylaştıran faktörler, yani, gençlerin savunmasızlığı, yoksulluk ile toplumsal güvenlik ağının eksikliği bu tıp vakıaların yayılmasında büyük etken.
2016 yılında dünya genelinde yaklaşık 25 bin insan ticareti mağduru tespit edilerek Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Kabahat Ofisi’ne (UNODC) bildirilmişti. Bu bireylerin birçok cinsel istismar hedefiyle insan ticaretine maruz kalmıştı. Fakat bu sayı yalnızca tespit edilip UNODC’ye bildirilen hadise sayısını yansıtıyor. Milletlerarası Çalışma Örgütü 2016 yılında 1 milyonu çocuk olmak üzere yaklaşık 5 milyon kişinin zorla cinsel sömürü mağduru olduğunu varsayım ettiğini açıklamıştı.
MAĞDURLARIN BİRDEN FAZLA KADIN
Dünya genelinde tespit edilen insan ticareti mağdurlarının çoğunluğu bayan. UNODC’ye nazaran 2016 yılında mağdurların yüzde 49’u bayan, yüzde 23’ü ise kız çocuğu. Tıpkı yıl insan ticaretine maruz kalan yaklaşık 10.600 kişinin yüzde 70’inden fazlası cinsel istismara da uğramış. Kamuoyu araştırıcısı Polaris’in tahliline nazaran, mağdurlar ortalama olarak 19 yaşında seks ticaretine maruz kalmaya başlamış olsa da, yüzlercesi reşit olmadan bu ticaretin kurbanı olmuş. 2017 yılında seks ticaretine maruz kalanların en büyük yaş kümesini 15 ila 17 yaşındakiler oluşturuyordu.
ABD’de kaçak ile evsiz gençler seks ticaretine karşı en savunmasız kümesi oluşturuyor. Ulusal Kayıp ve Sömürülen Çocuklar Merkezi, 2018 yılında meskenden kaçan her 7 çocuktan 1’inin muhtemelen seks ticareti mağduru olduğunu kestirim ediyordu.
Yasaların varlığına karşın mahzur olunamayan bu büyük cürmün faili olan Epstein’in evrakı deşildikçe inanılmaz rezaletler çıkıyor ortaya. Bizi ilgilendiren bir tarafı da var. Rus haber sitesi Sputnik, Epstein’in, Türkiye’de 17 Ağustos zelzelesinde kimsesiz kalan kimi çocukları da ABD’ye kaçırdığını sav etti.
Ama durum farklı; istismara uğramış kızların avukatlığını yapan Katherine W. Ezell, Epstein’in özel pilotu (aynı vakitte seks partnerlerinden biri) olan Nadya Marçinko’yu sorgularken ona Epstein’in Türkiye’nin de ortalarında bulunduğu kimi ülkelerden kız çocuklarının kaçırılıp kaçırılmadığını sormuştu. Marçinko bu soruya karşılık vermemişti.
Yani, bu biçimde de olsa Türkiye’nin de isminin geçtiği rezil bir olay Epstein olayı. Türkiye hükümeti, avukat Ezell’in yalnızca bir kuşkuya dayanan sorusunu ciddiye alıp cevabını kendisi bulmalıdır. Ayrıyeten Ezell’in aklına neden Türkiye gelmektedir, bunun üzerinde de düşünmelidir.
Bırakılan imaj bu mu yoksa?
