Antalya Alanya’da bulunan Sugözü Erkek Öğrenci Yurdu’nda yaşanan istismar skandalı, ülkemizde büyük yankı uyandırmıştır. Bu skandalın ardından tutuklanan G.R.U.’nun telefon kayıtlarının incelenmesi, olayın vahşiliğini ortaya koymuştur.
G.R.U.’nun çocuklara yönelik istismarı, bilirkişi raporu ile detaylı bir şekilde ortaya çıkarılmıştır. Oyun adı altında çocuklara yapılan istismarın yalnızca bir kısmı gün yüzüne çıkarılmıştır. Yapılan incelemede, G.R.U.’nun çocuklara müstehcen oyunlar oynattığı ve bu oyunlar sırasında çocuklara tacizde bulunduğu belirlenmiştir.
Sugözü Erkek Öğrenci Yurdu’nda kalan çocukların fotoğraflarının yetişkin içerikli sohbet odalarında paylaşılması da olayın vahametini artırmıştır. İstismarcı eğitici, çocuklara karşı büyük bir ihanet içinde bulunmuş ve suçunu kanıtlarla ortaya koymuştur. Yapılan incelemelerde, yurt koridorlarında çocuklara yönelik taciz görüntülerine de rastlanmıştır.
G.R.U.’nun telefonunda yapılan detaylı incelemeler, istismarın boyutlarını dehşet verici bir şekilde gözler önüne sermiştir. Eğitici olarak görev yapan G.R.U.’nun çocuklarla yaptığı mesajlaşmalar ve arama geçmişi, istismarın planlı ve sistematik bir şekilde gerçekleştiğini ortaya koymuştur. Çocuklara yönelik cinsel içerikli mesajlar atan G.R.U.’nun, çocukların evden ayrılmamaları için manipülatif yöntemler kullandığı da belirlenmiştir.
Bu vahim olay, ülkemizde çocuk istismarının ne kadar ciddi bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda daha etkin önlemler alması ve benzer olayların önüne geçilmesi gerekmektedir. Çocuk istismarının her türlüsüyle mücadele etmek, toplum olarak hepimizin sorumluluğudur. Bu tür suçlara karşı duyarlı olmalı ve çocukların güvenliğini sağlamak için gerekli adımları atmaktan kaçınmamalıyız.
Sonuç olarak, yaşanan bu vahim olayın üzerine titizlikle gidilmesi ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması gerekmektedir. Çocuk istismarının önlenmesi için toplumun her kesimi üzerine düşen görevi yerine getirmeli ve çocukların korunması için gereken adımları atmaktan geri durmamalıyız. Unutmayalım ki, çocuklarımızın geleceği bizim elimizdedir ve onların güvenliği için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olmalıyız.
