Jale Özgentürk, TÜSİAD’da 8 Şubat’ta yapılacak başkanlık seçimlerine yönelik kulisleri de içeren yazısında, idaresi belirleme konusunda faal olan ailelerin şimdi sessiz olduklarını ve karar açıklamadıklarının da altını çizdi.
Jale Özgentürk’ün yazısının en dikkat cazibeli kısımlarından biri ise TÜSİAD İdare Konseyi Lideri Orhan Turan’ın “ Türkiye’de kutuplaşmanın, ötekileşmenin aşılabilmesi için artık konuşmak gerekiyor” cümleleri…
İşte Jale Özgentürk’ün “Yeni yüzyılın Türkiyesi “ başlıklı o yazısı:
“Türkiye’nin demokratik ve planlı yollardan kalkınmasına ve Batı uygarlığı düzeyine çıkarılmasına yardımcı olmak…”
Türk Endüstrici ve İşadamları Derneği ismiyle 1971’de imzalanan bu gayeyle kuruldu TÜSİAD. TÜSİAD’ın kurucuları Vehbi Koç, Nejat Eczacıbaşı, Sakıp Sabancı, Selçuk Yaşar, Raşit Özsaruhan, Ahmet Sapmaz, Feyyaz Berker, Melih Özakat, İbrahim Bodur, Hikmet Erenyol, Osman Boyner, Muzaffer Gazioğlu olmak üzere 12 iş insanıydı…
Dernek, Türkiye’nin çalkantılı siyasi ve ekonomik ikliminde daima faal rol oynadı. 1979’de verdiği ilanlarla Ecevit hükümetini düşürdüğü argümanları hâlâ hatırlanıyor.
Uzun yıllar “patronlar kulübü” ya da “İstanbul dükalığı” tanımlamalarıyla isimlendirilen TÜSİAD, Türkiye’nin dışa açıldığı 1980’lerden itibaren daha liberal bir istikamete evrildi. 1990’larda Demokratikleşme Raporu, Kürt Raporu üzere hususlarda hazırladığı radikal raporlarla sancılı ve tartışmalı bir değişim süreci geçirdi.
AKP periyodu TÜSİAD için önemli bir imtihan oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şimşeklerini tekraren üzerine çeken TÜSİAD, İstanbul sermayesi olarak tanımlanıyordu. Erdoğan’ın tenkitlerinden biri şöyleydi:
“İstanbul sermayesi her vakit nedense kendisini, söyledim buna da gücendiler, Anadolu sermayesinden bile kopuk görüyor. Anadolu sermayesini ortalarına almadılar.”
Aradan geçen 12 yılda TÜSİAD bu bahiste kıymetli değişiklikler yaşadı. Evvel ismini Türk Endüstrici ve İş İnsanları Derneği olarak değiştirdi ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda değerli bir adım attı.
Daha sonra 2021’de Anadolu’ya açıldı. Kurucu ailelerin çok istekli olmadığı idare heyeti başkanlığını Anadolu girişimcilerinin sesi olan ve TÜRKONFED başkanlığı da yapmış bir isme, Orhan Turan’a verdi.
TÜSİAD’A SEÇİM 8 ŞUBAT’TA
Turan’ın vazife müddeti 8 Şubat’ta yapılacak genel konseyde sona eriyor. Bir devir daha başkanlık yapacak mı hem kendi ailesine hem de TÜSİAD’ın kurucu ailelerine bağlı.
Bu hususta şimdi karar verilmemiş. TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Lideri Tuncay Özilhan vazifesini bırakacağını Ankara’da yapılan son istişare kurulu toplantısında söyledi. Yerine gelmesi gereken isim Arzuhan Doğan Yalçındağ. Lakin idaresi belirlemede hâlâ aktif olan aileler bu bahiste bir karar açıklamadı.
Turan ise başarılı bir başkanlık periyodunu geride bırakıyor. Çalışmaları yalnızca hükümetin yanlış siyasetlerine verdiği yerinde ve süratli yansılarla sonlu kalmadı. Dünyanın gündemindeki yeşil dönüşümden toplumsal cinsiyet eşitliğine pek çok meseleye da odaklandı.
TÜSİAD’ı sessizlik kulvarından çıkarıp tekrar görünür kıldı. Turan idaresinin bir yıl boyunca çalıştaylarla oluşturduğu ve büyük heyecanla lansmanını yaptığı “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Girerken Türkiye” başlıklı raporu yeni bir devrin habercisi.
Orhan Turan’a bu çalışmayla ne hedeflediklerini sordum. Turan, yüksek istişare kurulunda kamuoyuna sunulan bu çalışmayı bir “rapor” değil “söyleşme” olarak niteliyor, “Türkiye’de kutuplaşmanın, ötekileşmenin aşılabilmesi için artık konuşmak gerekiyor” diyor.
Bu çalışmanın “geleceğin inşası” için kıymetli çıktılar verdiğini söylüyor Turan:
“Örneğin sendikaları konuştuğumuz toplantıda DİSK, Hak-İş, Türk İş ve TİSK yani patron sendikası da katıldı. Etraf ve kalkınma başlığında bir ortaya gelenler ortasında endüstrici de vardı iklim aktivistleri de.”
TÜSİAD, Türkiye’de diyalog için bir yol açmaya çalışıyor. Çalışmanın ana çıktısını ise şöyle vurguluyor:
“Ortak gelecek için Cumhuriyet ve demokrasinin güçlü halde bütünleştirilmeye muhtaçlığı var.”
patronlardunyasi.com
