Araştırmacılar, mikrodalga fırın radyasyonuna maruz kaldığında besin moleküllerinin deforme olduğu sonucuna varmışlardır. Ve şayet kişi bu halde hazırlanan yiyecekleri nizamlı olarak tüketirse kanserli bir tümörün oluşma sürecini başlatır.
90’lı yıllarda Batı’da bir grup testler yapıldı. Örneğin Amerikalı bilim adamları, mikrodalgada ısıtılan yiyeceklerin kullanışlılığının %97’sini kaybettiğini kanıtlamayı başardılar. Ve deneye katılan deneklerin makus huylu bir tümöre sahip olduğu tespit edildi. Bu gerçekler mikrodalga fırın üreticileri tarafından dikkatle gizlendi. Hans Ulrich Hertel isimli bir İsviçreli, araştırma sonuçlarını açıkladığı için şirketten kovuldu.
Bilimsel bir mecmuada yayınladığı çalışma kamuoyunu şoke etti ve mikrodalga fırınlara olan talebi azaltmasa da insanların başında şimdiden kuşku tohumları ekmişti. O denli ya da bu türlü, tüm çağdaş araştırmalar tam olarak Sovyet bilim adamlarının çalışmalarına ve Hertel’in araştırmalarına dayanmaktadır. Bir mikrodalga fırının hakikaten ziyanlı olup olmadığına daha sonra karar vermek için bunların ve çağdaş çalışmaların ana varsayımlarını dikkate almayı öneriyoruz.
Mikrodalga fırınlardan yayılan radyasyon bedene ziyan verir
Herhangi bir mikrodalga fırın, titreştiğinde yiyecekleri ısıtan mikrodalgalar üreten, içine yerleştirilmiş bir magnetron sayesinde çalışır. Yiyeceklerin ısınması, yiyecek içindeki su moleküllerinin rezonansa girmesi ve ısı salması nedeniyle oluşur. Çağdaş bilim adamları, yiyecekleri ısıtmanın bu sisteminin onu yararlı özelliklerinden yoksun bıraktığına inanıyor.
2010 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırma, örneğin mikrodalgada ısıtılan sarımsağın flavonoid antioksidanları kaybettiğini ve tıpkı vakitte kanseri tedbire aracı olarak temel pahasını kaybettiğini doğruladı. Dondurulmuş meyvelerin mikrodalga ısıtma kullanılarak çözülmesi, glikozit ve galaktoz fraksiyonlarını kanserojen unsurlara dönüştürdü.
Çiğ, pişmiş yahut dondurulmuş sebzelere çok derecede kısa müddet maruz kalmak, bitki alkaloitlerini kanserojenlere dönüştürdü.
Besin bedelinin azalmasına neden olan yapısal bozulmanın, test edilen tüm eserler için genel olarak yüzde 60 ila 90 ortasında değiştiği, B vitaminleri, C ve E vitaminleri, temel mineraller ve lipotropik hususların (anormal yağ birikimini önleyen maddeler) biyoyararlılığında kıymetli azalmalar olduğu bulunmuştur. ).
Aynı vakitte, çağdaş mikrodalga fırınlar, mikrodalgalardan gelen radyasyonun santimetre kare başına 5 miliwatt’tan fazla olmamasını gerektiren güvenlik standartlarına uygun olmalıdır. Lakin çağdaş fırınlar daha yüksek seviyede mikrodalga gücüne sahiptir, bu da radyasyonun daha geniş bir alana yayılması manasına gelir. Dünya Sıhhat Örgütü (WHO) web sitesinde, bir kişinin mikrodalgaya 50-60 cm arada olması durumunda maruz kalma riskinin azaldığını lakin yeniden de devam ettiğini belirtmektedir.
Mikrodalga yiyecekler kalp hastalığına ve obeziteye yol açıyor
Batının önde gelen sıhhat portallarından biri olan YMS, yaptığı bir araştırmada mikrodalgada ısıtılan yiyeceklerin obeziteye yol açtığını kanıtladı. Mikrodalgada yemek pişirmenin daha süratli ve daha kolay olması nedeniyle (özellikle çok çeşitli hazır yemeklerin bulunduğu Batı’da), beşerler onu giderek daha sık tüketerek obeziteye neden oluyor.
Aynı vakitte hazır yemeklerin sıhhat açısından pek bedeli yoktur, çok ölçüde yağ ve gözetici husus içerirler, bu da kalp problemlerine ve kan damarlarının tıkanmasına yol açar. Elbette bu, mikrodalganın direkt yanlışı değil, zararlılığını gösteren faktörlerden biridir.
Trent Üniversitesi tarafından 2010 yılında yürütülen bir araştırma, mikrodalga radyasyonunun kalbi ve kalp pili kullanan insanları etkilediği sonucuna vardı. Bu çalışma, kalp uyarıcılarının mikrodalgaların yoğunluğuna karşı nitekim hassas olduğuna dair WHO beyanıyla doğrulandı; bu, kalp pili olan şahısların muhakkak mikrodalga fırınlardan kaçınması gerektiği manasına geliyor.
Mikrodalgalar etrafa zararlıdır
Manchester Üniversitesi’nden bilim adamlarının yakın vakitte yaptığı bir araştırma, mikrodalga fırınların kullanılmasının birkaç milyon otomobilin saldığı ölçüde karbondioksit yaydığını gösterdi. Bu çalışmanın, insanların etraf sıkıntılarına çok daha fazla ilgi gösterdiği Avrupa Birliği’nde yapıldığını belirtmekte yarar var.
Bilim adamlarına nazaran mikrodalga fırınlar yalnızca karbondioksit üretmekle kalmıyor, tıpkı vakitte tüketilen elektrik ölçüsünü da kıymetli ölçüde artırıyor, münasebetiyle yakıt üretiminden elektrik üretimine kadar etraf üzerinde büyük bir tesire sahip.
Yukarıdaki gerçeklere karşın, WHO, bir mikrodalga fırını mutlaka talimatlara nazaran kullanırsanız, servis edilebilirliğini izlerseniz ve yiyecekleri cam yahut seramik kaplarda ısıtırsanız, mikrodalga fırının muteber bir yardımcı olacağını belirtmektedir. Lakin mikrodalga fırının ziyanını doğrulayan daha fazla faktör olduğu için aşağıdakileri öneriyoruz:
“Hızlı akşam yemekleri” ve gibisi eserleri satın almayın, yemeklerinizi planlayın, kendiniz pişirin.
Evinizde mikrodalga fırın bulundurmak istiyorsanız, mikrodalga fırın açıkken çocukları, gebeleri ve kalp rahatsızlığı olan bireyleri mikrodalga fırından uzak tutmaya çalışın.
Bu makaleyi yararlı bulduğunuzu umuyoruz.
