İklim Değişikliğiyle Mücadelede Tarihi Adım: Türkiye’nin İlk İklim Kanunu Teklifi!
Türkiye, iklim değişikliğine karşı mücadelede önemli bir adım atıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek Türkiye’nin ilk İklim Kanunu Teklifi ile ilgili önemli bilgiler paylaştı. Bu teklif, 20 madde ve 2 geçici madde içermekle birlikte, 3 farklı kanunda değişiklikler yapılarak iklim değişikliğiyle mücadeleye yasal bir zemin oluşturmayı amaçlıyor. Peki, bu kanun teklifi neleri kapsıyor ve ne gibi yenilikler getiriyor?
İklim Kanunu’na Neden İhtiyaç Duyuluyor?
İklim Kanunu’nun temel amacı, 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefine ulaşmak ve yeşil büyümeyi sağlamaktır. Kanun, iklim değişikliğinin yarattığı krizlerin etkilerini en aza indirmeyi hedefliyor. Bu düzenleme, iklime dirençli şehirlerin oluşturulmasında ve afet risklerinin azaltılmasında büyük bir rol oynayacak. Ayrıca, biyoçeşitliliğin korunması ve su-gıda güvenliğinin sağlanması gibi konularda da önemli bir yol haritası oluşturacak.
İklim Kanunu Hangi Sektörleri Kapsıyor?
Yeni kanun teklifi, şehirleri, altyapıyı, tarımı, hayvancılığı, yeşil alanları ve su kaynaklarını koruyacak. Enerji, sanayi ve ulaştırma gibi sektörler, çevre dostu ve teknolojik bir yapıya kavuşturulacak. Böylece, çevresel, ekonomik ve toplumsal olumsuz etkilerle daha etkili bir şekilde mücadele edilecek.
Yerel Düzeyde Atılacak Adımlar
Her ilde, vali başkanlığında bir İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu kurulacak. Bu kurullar, yerel yönetimlerin ve ilgili kurumların temsilcilerinden oluşacak. Her ilin kendine özel koşullarını dikkate alarak, iklim değişikliğiyle ilgili eylem planları hazırlanacak. İlgili kurumlar, bu planları 31 Aralık 2027 tarihine kadar tamamlayacaklar.
İklim Kaynaklı Afetlere Karşı Alınacak Tedbirler
İklim değişikliği nedeniyle meydana gelen afetlerin etkilerini azaltmak amacıyla, risk değerlendirme, izleme, bilgilendirme ve erken uyarı sistemleri geliştirilecek. Bütünleşik afet yönetimi esas alınarak, bu sistemlerin etkinliği artırılacak.
Su Yönetimi ve Arazi Tahribatının Önlenmesi
Orman, tarım, mera ve sulak alanlarda iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için gerekli strateji ve eylem planları hazırlanacak. Kuraklık ve erozyon gibi sorunların önlenmesi için ulusal düzeyde rehabilitasyon çalışmaları yapılacağı da ifade ediliyor.
Temiz Teknolojinin Yaygınlaştırılması
Kanun teklifi, hidrojen teknolojisi gibi yenilikçi ve temiz teknolojilerin geliştirilmesi için kamu ve özel sektör iş birliğini teşvik edecek. Bu, çevre dostu uygulamaların yaygınlaşmasına olanak tanıyacak.
Farkındalık Yaratma Çabaları
Kamuoyunun iklim değişikliği konusundaki farkındalığını artırmak için eğitim ve bilinçlendirme programları düzenlenecek. Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu ile iş birliği içerisinde, yeşil iş gücünün yetiştirilmesine yönelik müfredat güncellemeleri yapılacak.
Yeşil Taksonomi ile Yatırım Fırsatları
Türkiye Yeşil Taksonomisi, çevreci yatırımları belirleyerek ulusal yatırım olanaklarını artırmayı ve uluslararası finans akışlarını hızlandırmayı hedefliyor. Bu sayede sürdürülebilir projelerin desteklenmesi sağlanacak.
Emisyon Ticaret Sistemi ile Verimlilik Artışı
Ülkede ilk kez uygulanacak olan emisyon ticaret sistemi, sera gazı emisyonlarının maliyetini etkin bir şekilde azaltmayı amaçlıyor. Bu sistem, sanayi tesislerinin daha verimli, temiz ve rekabetçi bir üretim sürecine geçiş yapmalarını sağlayacak.
İklim Kanunu Sadece Bir Ticaret Düzenlemesi Mi?
Hayır, İklim Kanunu, sadece bir ticaret sistemine yönelik değil, iklim kaynaklı afetlere dirençli şehirlerin inşası, su ve gıda güvenliğinin sağlanması gibi kapsamlı düzenlemeleri içeren bir çerçeve sunuyor. Sıfır Atık sisteminin yaygınlaştırılması ve yenilenebilir enerji kullanımı da bu kanunun hedefleri arasında yer alıyor.
Karbon Vergisi Tartışmaları
Kanun taslağında, vatandaşlardan karbon vergisi alınmasına dair bir düzenlemenin yer almadığı açıkça belirtiliyor. Bu durum, kamuoyunda spekülasyonlara neden olsa da, kanun halkın aleyhine bir düzenleme içermiyor.
Kömür ve Petrol Kullanımının Sona Ereceği İddiası
Kömür ve petrol kullanımının tamamen kalkacağına dair iddialar gerçekleri yansıtmıyor. Kanun, çevre dostu enerji kaynaklarının teşvik edilmesi amacını taşıyor ve tüm düzenlemeleri ülkenin kalkınma hedefleri doğrultusunda şekillendirecek.
Karbon Ayak İzi Kavramı
Karbon ayak izi, bir ürünün üretim sürecinde meydana gelen emisyonların toplamıdır. Kanun teklifi, üretim yapan kuruluşların yeni ve temiz teknolojiler kullanarak karbon ayak izini azaltma yükümlülüğünü getiriyor. Bu, hem çevre koruması hem de enerji verimliliği açısından büyük önem taşıyor.