Tartışma bitmemiş meğerse.Yandaş medyada dün de husus edildiğine nazaran hala konuşabiliriz demek ki. Şu, Gazze katliamını telin mitinginde açıldığı söylenen “Hilafet Bayrağı” üzerinden süren tartışmadan kelam ediyorum. Yandaşlarla, İslamcı çevreler, taşınan bayrağın “hilafet bayrağı” olmadığını, münasebetiyle ortada bir hilafet daveti bulunmadığını yazıp duruyorlar daima.
Öncelikle belirtelim ki, dedikleri yanlışsız. Taşınan pankartın/bayrağın hilafet bayrağıyla ilgisi yok. Halk TV dahil seküler medya bu yanlışı daima tekrarladı. Her şeyden evvel, halifeliğin hiçbir vakit tek bir bayrağının olmadığını belirtelim. Halifelik hangi ülkede ya da güçteyse onun bayrağı Hilafet Bayrağı olmuştur. Emevilerde, Abbasilerde, Osmanlılarda farklı bayraklar örneğin. Lakin hepsinin ortak özelliği üzerlerinde tevhid yazısının oluşudur. Yani her tevhid yazılı bayrak hilafet bayrağı olmayabilir lakin her hilafet bayrağında tevhid kesinlikle bulunur.
Galata Köprüsü’ndeki yürüyüşte açılan ya da taşınan pankartın yeşil olması da onun hilafet bayrağı olmadığına bir delil sayılır bence. Zira Hilafet bayrağında siyah ile beyaz olmak üzere iki renk yaygın olarak kullanılır. Dört Arap halifeliğinin sonuncusu olan Fatımi Halifeliği’nin bayrağının rengi yeşildi yalnızca. Çok kullanılan bir renk değildi yeşil.
Eğer bir Hilafet Bayrağı kabul edilmesi gerekirse, herhalde İslam peygamberinin vefatından sonraki birinci halifelik olan Raşidun Halifeliği’nin kullandığı, üzerinde tevhid yazılı siyah bayrak olmalıdır bu. Peygamberin fetihlere liderlik ederken siyah bayrak kullandığıni ileri süren hadisler oldukça fazladır. Halifelik ilan eden IŞİD’in üzerinde tevhid yazılı siyah bayrağı da peygamberin kullandığı bu bayraktan esinlenilmiştir.
Ancak peygamberin vefatından sonraki ikinci halifelik olan Emevi Halifeliği siyah bayrak kullanma geleneğini bozmuş, bunun yerine beyaz bayrak kullanmıştır. Bu iki rengin IŞİD ile Taliban bayraklarında kullanıldığını hatırlatayım. 2014’de Irak’ta ilan edilen IŞİD Halifeliği’nin bayrağının tabanı siyahtır. Bayrakta “Allah’tan diğer ilah yoktur” yazısı en üstte beyaz renkte, “Muhammed Allah’ın elçisidir” yazısı ise beyaz bir dairenin içinde siyah renkte yer alıyor, bilindiği üzere. Bayrağın dizaynında Topkapı Sarayı’nda saklanan bir dizi mektupta kullanılan bir Peygamber mühründen esinlenildiğini tez edenler de vardır bu ortada.
Eğer halifelik ilan ederse Taliban’ın kullanacağı Hilafet bayrağı ise beyaz olacaktır muhtemelen. Taliban, Sovyet güçleriyle savaşında düz beyaz bir bayrak kullanırdı. Bu bayrak, Taliban 1996’da Kabil’in denetimini ele geçirip Afganistan İslam Emirliği’ni kurduğunda ulusal bayrak haline gelmişti. Taliban da daha sonra 1997’de bayrağa tevhidi ekledi.
Şunu da kaydedeyim; Muhammed Ahmed isimli biri 1881’de kendisini el-Mehdî el-Muntazar (Beklenen Yanlışsız Yolda Olan, Muhammed peygamberin halefi) ilan etmişti. Halifeliğinin bayrağında ordusunun üç ana ünitesini temsilen yeşil, siyah, kırmızı renkler vardı. Lakin üstünde “Allah’tan öteki İlah yoktur; Muhammed Allah’ın Elçisidir” yazısı yer alırdı. Bu ortada Muhammed Ahmed’in Hilafet ilan edip, o periyot hilafeti elinde tutan Osmanlı’ya meydan okuması da dini açıdan nereye konabilr, bilmiyorum. Lakin bu halifelik kurumunun son derece politik olduğunun da bir delili sayılabilir.
Kimi kaynaklar Hilafet’in “resmi” tek bir bayrağı olduğunu söylerler. Buna Rayah deniyor. Sıffin Savaşı’nda Halife Ali bin Ebu Talib (yani Hz.Ali) direkt savaşı yönetirken rayah taşınmıştı. Ali, Hişam bin Utbe’yi rayahı taşımakla görevlendirdi diye yazılıdır. Rengi siyahtır.
Bu anımsatmalardan muradıma gelince; Gazze Yürüyüşü’nde taşınan/açılan o bayrak, tarihsel/dini manada bildiğimiz hilafet bayrağı değil. Hilafet davetinin, yalnızca üzerinde tevhid yazılı yeşil bayrakla yapıldığını sananlar, yandaş medya ile İslamcı çevrelere inanılmaz bir çarpıtma/saptırma fırsatı sundular. Yeşil bayrak hilafet bayrağı denirse, doğal olarak hilafetin bayrağı olmadığı kanıtlandığında, İslamcı çevrelerin bunu bir “laik iftira” olarak dünya aleme duyurması anlaşılabilir. Anlamadan, dinlemeden, araştırmadan atılmamak lazım çabucak.
Gazze Yürüyüşü’ndeki o bayrak Hilafet Bayrağı olmasa da, o yürüyüşçülerin tamamına yakınının hilafet istemediğini de kimse tez edemez. “Taşınan Tevhid bayrağıydı, o vakit hilafet daveti yoktu” demesi gülünçtür İslamcı çevrelerin. Yürüyüşün sunucularından birinin “yüz yıl sonra yeniden” diye başlayan cümlesi tesadüf değildir. 2024 hilafetin kaldırılışının yüzüncü yılı, malum.
Neyin ne olduğu çok açık, birbirimizi kandırmayalım.
