Gençliğinden bu yana sistemli olarak Fenerbahçe’nin, Ülker Stadı’nda yaptığı maçlara giden 50 yaşındaki Kodjadjık, Kadıköy’deki yaşadığı heyecanı kendi ülkesine taşımak emeliyle Fenerbahçe Fan Club isimli yeri kurarak, Fenerbahçe taraftarlarını bir ortaya getiriyor.
Geçmiş yıllarda futbol da oynayan ve tarzı İtalyan futbolcu Daniele Massaro’ya benzetildiği için “Massaro” lakabıyla anılan Kodjadjık, Fenerbahçe sevdasıyla ilgi çekiyor.
Sosyal medya hesabından da Türkiye’deki sarı-lacivertli taraftarlarca takip edilen Kodjadjık, Makedonya’daki Fenerbahçelilerin yanı sıra Türkiye’den ve yurt dışından gelen konuklarını de Fenerbahçe Fan Club’ta ağırlıyor.
Muamer Kodjadjık, çocukluğundan beri Fenerbahçe sevdalısı olduğunu ve kendisinin dışında Makedonya’nın birçok kentinde de sarı-lacivertli taraftarın yer aldığını söyledi.
“İKİNCİ KONUTUM ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU”
Derbi maçlarını sabırsızlıkla beklediğini ve daima telefonundan müsabakaların takibini yaptığını lisana getiren Kodjadjık, “Maç günü geldiğinde bütün işlerimi bir kenara bırakıyorum ve yalnızca derbiyi düşünüyorum. Bir an önce İstanbul’a gitmek için can atıyorum. İstanbul benim favori kentim, ikinci meskenim Şükrü Saraçoğlu. Her vakit söylediğim bir şey var, benim için hayatta iki değerli şey birincisi annem, ikincisi Fenerbahçe, üçüncüsü yok. Nefes aldığım sürece de bu türlü olacak.” dedi.
FENERBAHÇELİLER KENDİSİNİ KADIKÖY’DE HİSSETSİN DİYE…
Arkadaşlarının bir ortaya gelebilmesi ismine bir lokal ya da kafeterya kurma planı yapmaya başladığını vurgulayan Kodjadjık, “Bu idealimi gerçekleştireceğim bir vakit belirlemem gerekiyordu ve karar verdim. 19 Temmuz 2016’da saat 19.07’de Fan Club Fenerbahçe’yi açmayı kararlaştırdık.” dedi.
Kodjadjık, yerin açılışına ülkenin farklı kentlerinden birçok konuğu geldiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Burayı açmamdaki en büyük istek Fenerbahçelilerin bir ortada toplanmasıydı. Doğal ki kolay olmadı. Çok ayrıntılı düşündük ve bütün eşyaların Fenerbahçe logolu olması gerekiyordu. Günbegün, aydan aya İstanbul’a gidip, Fenerium’dan bardaklar, fincanlar alıyordum. Zira burada öteki bir şey kullanamazdım. Bu formda olmasına daima itina gösteriyorum. İstanbul’dan, Ankara’dan gelen bütün konuklarımızın burada kendilerini birebir Türkiye’de üzere hissetmesini istiyorum. Nerede olursa olsun bütün Fenerbahçelilerin kendilerini meskenlerinde, Kadıköy’de hissedebilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştım. Biliyoruz ki hepimiz Kadıköy’de olamayız ancak hepimiz burada bir ortadayız. Lider Ali Koç’u da ne vakit vakti olursa Makedonya’ya bekliyoruz. Burayı ziyaret etmesini isteriz.”
“FENERBAHÇE İLE İLGİLİ HER ŞEYİ YAPTIM”
Tüm hayatı boyunca yalnızca Fenerbahçe armalı elbiseler giyen Kodjadjık, “Herkes tarafından yalnızca giydiğim Fenerbahçe kıyafetlerimle tanınıyorum. Dolabımda da yalnızca Fenerbahçeli kıyafetler var. Diğer da bir şey giymem. Hayatımın sonuna kadar da bu türlü olacak.” diye konuştu.
Duvarlardan sandalyelere, çay bardaklarından fincanlara kadar her şeyin sarı lacivert olduğu Fenerbahçe Fan Club’ı toplumsal medyadan görüp merak ederek, yurt dışından da ziyaret edenlerin olduğunu aktaran Kodjadjık, şunları kaydetti:
ARABA PLAKASI 1907 FB
“Hayatımda Fenerbahçe ile ilgili yapmak istediğim her şeyi yaptım. Son olarak ne yapabilirim diye düşünürken aklıma otomobilimi sarı lacivert boyamak geldi. Eşimin bu mevzuda itirazı oldu. Her şeyimin, dükkanımın, giysilerimin, sarı lacivert olduğunu otomobilimi da sarı laciverde boyamam gerektiğini söyledim. Hatta ‘sen bile sarı lacivert giyinebilirsin, buna itirazım olmaz’ dedim. Yalnızca bir sorunumuz vardı. Otomobilimin plakasını da 1907 FB yapmam lazımdı. İlgili kurumlarla irtibata geçtim. Buradaki memur arkadaşlarım yardımcı oldular. Bu plaka benim için mozaiğin bir kesimiydi ve tamamlanması gerekiyordu, bunu da yapabildiğim için çok memnunum. Bugün otomobilim sarı lacivert ve plakası 1907 FB.”
Muamer Kodjadjık, yerde Fenerbahçe maçlarını izlemeye gelen herkese sarı lacivert giyinme kuralı koyduğuna da işaret ederek, atmosferin tıpkı Ülker Stadı’ndaki üzere olmasını istediğini söyledi.
Kodjadjık, Kırçova’da 1980’li yıllarda Fenerbahçe isimli bir salon futbolu kulübünün kurulduğunu ve 1990’dan itibaren de kulübü kendisinin yönetim ettiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
“Fenerbahçe futbol grubuna sahip olduğum için çok memnunum. Burada oluşturduğumuz bu takımla senede 8-10 turnuvaya katılıyoruz. Bu oynadığımız turnuvalarda yüzde 90 oranında başarılıyız. Kazandığımız mükafatlar ve kupalar burada. Bu ekibimiz burada bir markadır. Rastgele bir yerde turnuva olacağı vakit Fenerbahçe ekibinin katılıp, katılmayacağını sorarlar. Grubumuz turnuvaların hem marka kıymetini hem de popülaritesini arttırıyor.”
