Erdoğan’a “Hoş Gelmedin” Diye Karşılanan Kuzey Kıbrıs: Gözler Adaya Çevrildi!
Son günlerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiği “külliye” açılışı ile yeniden gündeme geldi. Ancak bu açılış, yerel halk tarafından “Hoş gelmedin” manşetleriyle karşılandı. BirGün yazarı İbrahim Varlı, bu durumu ve Kuzey Kıbrıs’ın içinde bulunduğu durumu kaleme aldı. Peki, Kıbrıs adası neden bu kadar önemli? İşte detaylar…
Doğu Akdeniz’de Jeopolitik Savaşlar
Kıbrıs, Doğu Akdeniz’in stratejik bir noktası olarak oldukça dikkat çekici bir konumda bulunuyor. Adanın güneyinde, ABD’nin askeri üs çalışmaları ve Orta Asya ülkelerinin tanıma adımları ile birlikte Güney Kıbrıs, küresel jeopolitiğin merkezine oturmuş durumda. Ancak Kuzey Kıbrıs, Türkiye ile olan ilişkilerin yanı sıra yerel dinamiklerle de çalkantılı günler yaşıyor.
2010’lu yıllardan itibaren kumarhanelerin ve offshore bankaların yaygınlaşmasıyla birlikte Kuzey Kıbrıs, kara para aklama işlerinin merkezi haline geldi. Uyuşturucu ve bahis skandallarıyla dolu bu ada, birçok iş insanı ve mafya grubu için cazip bir yer olmuş durumda.
Kuzey Kıbrıs’ta Gelişmelerin Perde Arkası
Varlı, Kuzey Kıbrıs’taki gelişmeleri beş ana başlık altında topluyor:
1. Dinci Dayatmalar
Son zamanlarda Kuzey Kıbrıs’ta baş gösteren başörtüsü krizi, yerel halkın tepkisini çekti. Bir öğrencinin başörtüsüyle derse girmek istemesi üzerine öğretmenlerin eyleme gitmesi, toplumsal huzursuzluğun fitilini ateşledi. Hükümetin yaptığı düzenlemeler, on binlerce kişinin meydanlara dökülmesine neden oldu. “Kıbrıs laiktir, laik kalacak” sloganları ile yapılan protestolar, Türkiye’nin de hedef alındığı büyük bir toplumsal hareketliliği ortaya çıkardı.
2. Uyuşturucu Trafiği
Kuzey Kıbrıs, Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük uyuşturucu trafiğinin merkez üssü konumunda. Güney Amerika’dan gelen uyuşturucu gemileri, adayı uğrak yeri haline getirirken, büyük mafya hesaplaşmaları burada yaşanıyor. Bu durum, adanın güvenlik endişelerini artıran bir faktör olarak öne çıkıyor.
3. Bahis ve Kumar Sarmalı
Kuzey Kıbrıs aynı zamanda kumarhanelerin serbest olduğu bir bölge olarak, kara paranın aklandığı yerlerden biri haline geldi. İki yıl önce öldürülen yasadışı bahis baronu Halil Falyalı’nın cinayeti, adadaki karanlık ilişkilerin sadece bir örneğiydi. Geçen hafta Hollanda’da öldürülen Falyalı’nın kasası Cemil Önal’ın suikastı, bu kirli ağın derinliğini gözler önüne serdi.
4. Kara Para Aklama
Kuzey Kıbrıs, dünya genelinde en büyük kara para aklama merkezlerinden biri olarak anılmakta. Türkiye dışında hiçbir uluslararası tanınma olmaması, bu durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Özellikle Rus ve Kafkas mafyası için bir çamaşırhane işlevi gören bu bölge, pek çok kirli ilişkiye zemin hazırlıyor.
5. Ankara’nın Dayatmaları
Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs üzerindeki baskısı, yerel halkın tepkisini çeken bir diğer önemli mesele. AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte bu baskılar daha da artmış durumda. Ertuğrul Tatar yönetiminin başlattığı uygulamalar, Kuzey Kıbrıs halkının iradesini hiçe sayarak gerçekleştiriliyor. Erdoğan’ın son açıklamaları, bu baskıların ne denli derin olduğunu gösteriyor.
Sonuç: Kuzey Kıbrıs’taki Siyasi ve Toplumsal Gerilim
Avrupa Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent, Kuzey Kıbrıs’ın yaşadığı gerici dayatmaların yeni olmadığını vurguluyor. Levent, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ı kolonileştirdiğini ve yerel halkın bağımsız bir şekilde kararlar almasının imkânsızlaştığını ifade ediyor. Bu durum, Kuzey Kıbrıs’ın siyasi ve toplumsal dinamiklerini daha da karmaşık hale getirirken, halkın geleceği üzerine ciddi soru işaretleri oluşturuyor.
Sonuç olarak, Kuzey Kıbrıs’ta yaşananlar sadece yerel halkı değil, tüm bölgeyi etkileyen önemli gelişmelere dönüşebilir. Gözler, bu adada yaşananların nereye evrileceği üzerinde yoğunlaşıyor.