İmamoğlu’nun ‘Diploma Davası’nda Gergin Anlar! Silivri’de İkinci Duruşma Başladı

Cumhuriyet Halk Partisi’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı ve görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında ‘üniversite diplomasında sahtecilik yaptığı’ iddialarıyla açılan ‘diploma davası’nın ikinci duruşması bugün Silivri Cezaevi’nde yapılan gergin olaylarla başladı. Bu dava, kamuoyunda oldukça yankı uyandıran zincirleme resmi belgede sahtecilik iddialarını içeriyor. Savcılık, İmamoğlu hakkında 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası ve siyasi yasak talep ediyor.

Silivri Cezaevi’nde Kritik Duruşma

Silivri’de bulunan Marmara Kapalı Cezaevi kampüsündeki duruşma salonunda başlayan bu önemli duruşma, adliye önünde toplanan avukatlar ve gazeteciler tarafından yakından takip ediliyor. Duruşma öncesi jandarma, duruşma salonunun kapılarını kilitleyerek güvenlik önlemlerini artırdı. Duruşmanın daha küçük bir salonda yapılmasına karar verilmesi de dikkat çekti; bu durum, basın mensuplarının ve avukatların kontrollü bir şekilde içeri alınmasına neden oldu.

10.47 – Jandarma Kapıları Kilitledi

Adliye dışındaki kalabalık bekleyiş sürerken, güvenlik güçleri duruşma salonunun kapılarını oldukça sıkı bir şekilde kapattı. Bu durum, davanın gidişatına dair belirsizlikler oluşturdu.

İmamoğlu’nun Avukatı Duruşmaya Katılamayacak

İmamoğlu’nun tutuklu avukatı Mehmet Pehlivan, duruşmaya katılmak için gerekli izinleri alamadı. Daha önce, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılmasına izin verilmişti; ancak mahkeme, bu karardan döndü. Pehlivan’ın duruşmada fiziksel olarak yer almasının yasaklanması, İmamoğlu’nun savunmasını daha da zorlaştırdı.

İlk Duruşmadaki Gerilimli Anlar

Ekrem İmamoğlu’nun ilk duruşması 12 Eylül tarihinde gerçekleşti. Salona alkışlar eşliğinde giren İmamoğlu, burada yaptığı savunmada iddianamenin arkasındaki kişinin kendisini bir sonraki seçimde yenmeyi bekleyen birisi olduğunu belirtti. “Bu davanın varlığı bile yüz karası bir durumdur,” sözleriyle davanın siyasal bir komplonun parçası olduğunu savundu.

İmamoğlu, İstanbul’daki yerel seçim sonuçlarını gösteren bir harita tutarak, “Benim içeride olmamın nedeni bu tablo. İstanbul’da elde ettiğimiz sonuçların yarattığı korku nedeniyle buradayım,” şeklinde konuştu. Duruşma sonrasında hâkim, avukat Pehlivan’ın duruşmaya katılması için yasal bir engel olmadığını söyledi. Pehlivan, cezaevinden görüntülü olarak bağlanırken, duruşmada savunma yapmayı reddetti ve fiziksel katılım talep etti.

Mahkeme, savcılığın talebi doğrultusunda, İmamoğlu’nun avukatlarının diploma iptaline karşı yaptığı itirazın mahkemeye sunulmasına karar verdi. Ayrıca, bir sonraki duruşmanın yine Silivri Cezaevi içerisinde gerçekleşmesine karar verildi.

Şimdi Ne Olacak?

Tüm bu gelişmeler ışığında, İmamoğlu’nun davası Türkiye’nin siyasi gündeminin merkezinde yer almaya devam ediyor. Ekrem İmamoğlu’nun savunması ve mahkeme sürecinin nasıl şekilleneceği, yakın gelecekteki siyasi atmosfer üzerinde de belirleyici bir etki yaratabilir. Bu durum, sadece İstanbul değil, tüm Türkiye için önemli sonuçlar doğurabilecek bir dava olarak dikkatleri üzerine çekiyor.

Gelişmeler oldukça takip edeceğimiz bu davada, İmamoğlu’nun durumu ve siyasi geleceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için gözler mahkeme salonunda olacak. İmamoğlu’nun avukatının duruşmaya katılamaması ve yaşanan güvenlik önlemleri, duruşmanın seyrini önemli ölçüde etkileyebilir.