Kahramanmaraş-Hatay merkezli 6 Şubat sarsıntılarında etrafındaki tüm binalar yıkılırken sadece Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) binası ayakta kalmıştı.
“İsmail Küçükkaya İle Yeni Bir Sabah” programında açıklamalar yapan İMO Şube Temsilcisi Ökkeş Buğra Dalkıran, yakın vakitte Meclis’ten geçen Kentsel Dönüşüm Yasası’na reaksiyon göstererek, “Depremin yıkamadığı binamız, yeni yasa ile rezerv alanı içinde olduğu için yıkılabilir” diyor.
İMO binası etrafında enkazlar kaldırılmış, inşaat başlamış.
İş insanı Erol Bilecik‘in Antakya’da yaptırdığı Hatay Erol Bilecik Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi ve Kongre Merkezi de Hatay yerle bir olurken İMO binası üzere dimdik ayaktaydı.
Bu iki yapı da inşaat mühendisliği kısımlarında ders olarak okutulmayı hak ediyor. Bu binalar zelzele uzmanlarının “Deprem değil bina öldürür” deyişinin açık kanıtı
İndeks Bilgisayar A.Ş’nin idare konseyi, Türkiye Bilişim Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜBİSAS), İTÜ Mezunlar Derneği, Türk Endüstrici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) eski liderlerinden ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanvekili Erol Bilecik, Hatay’da bilişim gençliği yetişmesi için emek veren bir iş insanı.
Kendisi de Antakyalı olan Bilecik, üniversite tahsiline kadar ilk-orta-lise hayatını memleketinde tamamlıyor.
Bilecik, Türkiye’nin “teknoloji tüketen değil üreten bir ülke olması için” için Hatay’da “Bilim Seferberliği” de başlatmıştı.
Ayakta kalan iki binanın ortak noktası gün üzere ortada: Bilimsel yaklaşım.
On binlerce cana mezar olan binaların ortak noktası da aşikâr: 1- İmara uygun olmayan yapılaşma 2- Bina güvenliğini hiçe sayan rant ittifakı.
KENTSEL RANT 85 MİLYAR DOLAR
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara Şubesi bundan 3 ay evvel geniş iştirakle “Her tarafıyla deprem” başlıklı bir çalıştayda şu görüş lisana getirilmişti:
“Akıllı kentler planlanarak, yeni imar planları kentin avantajına çevrilmelidir. Lakin, kentsel dönüşümler illa ki tünel kalıp sistemleriyle değil, fenni kurallar çerçevesinde klasik kalıp metotlarıyla de planlanmalıdır. Kentin geleceği için tek tip konut üretmek, kente yapılabilecek en büyük kötülüktür.”
Deprem bölgesinde imar faaliyetlerinin bu ihtarların dikkate alınarak yapıldığını düşünmek istiyorum.
Aynı çalıştayda İMO İdare Konseyi Lideri Taner Yengeç kentsel dönüşüme değinerek, “Kentsel dönüşümler yalnızca rantı yüksek bölgelerle kalmıştır. Son 12 yılda İstanbul’da riskli olduğu teziyle dönüştürülen yapının yüzde 13 olmasına rağmen yaratılan bağımsız kısım yüzde 85 artmıştır. Kentsel dönüşüm ile sağlanan rant gelirinin 85 milyar dolar civarında olduğu söylenmektedir. Hasebiyle kentsel dönüşüm ismi altında zelzele hazırlığı savları safsatadır” sözlerini kullanıyor.
AİLELER ADALET PEŞİNDE
Büyük sarsıntıda enkaz altında kalan çocuklarının ömür haklarını arayan “Adalet Peşinde Aileler” dün de Kadıköy Rıhtım’da toplandılar. Sorumluların yargı önünde hesap vermelerini bekliyorlar.
Malatya Büyükşehir Belediyespor ekibinden 11 voleybolcu ile 4 ampute futbolcu, Battalgazi’de konakladıkları Kırçuval Otel’in zelzelede yıkılmasıyla enkaz altında kaldı.
Otelin sahibi Battalgazi Belediyesi Lider Yardımcısı Zafer Kırçuval yargı önüne çıkmadığı üzere misyonundan istifa da etmemiş.
Hem sağlam binalar yapmıyorlar, hem de sorumluluk almıyorlar!
46 BİN KONUT ÇEKİLİŞİ YAPILACAK
Normal koşullarda her 14 günde bir gerçekleşen Kabine toplantısının 29 Ocak’ta yapılması bekleniyordu ama toplantı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takviminde yer almadığı için yapılamadı.
Yeni toplantı tarihi şimdi açıklanmadı lakin Kabine’nin 5 Şubat 2024 Pazartesi günü toplanması bekleniyor.
İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, 1 Şubat’ta imali tamamlanan 46 bin sarsıntı konutunun kura çekiminin yapılacağını, 6 Şubat’ta ise konutların anahtar teslimlerinin başlayacağını bildirdi.
Sözleşme imzalama evresinde konut alıcılarından konut bedelinin yüzde 10’u peşin 96 ay (8 yıl) vadeli, yüzde 15 peşin 108 ay (9 yıl) vadeli yahut yüzde 25 peşin 120 ay (10 yıl) vadeli alternatifler ile satılacak.
Halen çadırda yaşamak zorunda kalan beşerler, hangi ödeme gücü ile konut sahibi olabilir?
Kalıcı yoksulluğa bir adım daha yaklaşıyoruz…
