İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ikinci duruşmasında savunma yapan tutuklu sanık Seçil Erzan, savcının, “Birçok bireyden para alıyorsunuz. Bu sistemi nasıl aklınızda tutuyorsunuz?” sorusuna, Nisan 2023’e kadar sorun yaşamadığı karşılığını verdi.
Mahkeme Lideri’nin, “(Hakan Ateş, Mehmet Aydoğdu ve Fatih Terim Fonu var, para kazandırıyor.) dediğin kimler var?” sorusuna karşılık Erzan, hangi müştekiye ne söylediğini hatırlamadığını lakin Volkan Bahçekapılı, Emre Belözoğlu ve Bülent Çeviker’in de ortalarında olduğu birtakım mağdurlara, “Gizli bir süreç, genel müdürlükte yapıyorlar, beşerler çok para kazanıyor.” dediğini söz etti.
Erzan, basında da yer alan otomobilde çekilen görüntüyü kimin kaydettiğinin sorulması üzerine, “Moji, o görüntüdeki kelamları bana zorla söyletti. Başka beşerler üzere fazla para alanların içerisinde. O gece Tanın’la Merve geldiler, Hüseyin Avni de bizdeydi. Mutfakta kaldım, kapıyı açtırmadılar, 10-15 senet imzalattırdılar.” dedi.
Söz konusu süreçlerin Nisan 2023’ten sonra olduğunu ve kimseyi dolandırmayı düşünmediğini argüman eden Erzan, Işık Erkasap’tan para aldığını fakat ölçüsü hatırlamadığını söyledi.
Erzan, ödemelerin yüzde 90’ının elden yapıldığını belirterek, “Semih’in parasını hesabından Ali aldı. Daha sonra Ali, Semih’in hesabına 750 bin dolar olarak geri gönderdi. Semih bana parayı göndermek için Ali’nin hesabına yolladı. Ben 50-100 bin üzere ufak krediler çektim. Yüksek ölçüde kredi çekmedim.” diye konuştu.
AVUKAT EPÖZDEMİR’DEN TELEFON SORUSU
Bir kısım müştekinin avukatı Rezan Epözdemir’in, “Madem bankanın tüm bu süreçlerden haberi yok, niye gözaltına alınmadan çabucak evvel banka telefonunuzu kırarak diğer bir telefon veriyor size?” sorusuna karşılık Erzan, bankanın kendisine yeni çizgi verdiğini, öteki telefona ait de “Ne yaparsan yap.” denildiğini, hiçbir yöneticisiyle bu durumu paylaşmadığını kaydetti.
Epözdemir’in, “Telefonun internet aramalarında neden Gürcistan’da para ünitesi araması yaptınız?” sorusuna ise Erzan, “Bir müşterimiz Gürcistan’da parası olduğunu ve Türkiye’ye getirmek istediğini söylediğinde para ünitesini öğrenmek için arama yaptırdım.” cevabını verdi.
Avukat Epözdemir’in, “BDDK, 43 milyon eksi olduğunu söylemiş, bu para nerede?” sorusu üzerine Erzan, bu sayının 43 milyon olmadığına dikkati çekerek, “Normalde 300-500 bin ortasında eksidir. Herkes aldığını söylerse ortaya çıkar. 43 milyona benim söylediğim sayılarla ulaşılmıştır. 53 milyon üzere toplanan bir para hesaplanmıştı lakin o periyot kendimde değildim. Kimilerine daha fazla, kimilerine daha az yazmışım o devir verdiklerime.” biçiminde konuştu.
Mesaj kayıtlarında Tanın Yılmaz ile ortasında geçen avukat Candaş Gürol’un 100 bin dolar aldığı argümanlarına ait de Erzan, bunun gerçek olmadığını savundu.
Tutuksuz sanık Nazlı Can ise Erzan’ın süreçlerinin yasa dışı olduğunu anlamadığını ve kendisinin de sistemde parası olduğunu tez etti.
Bilerek süreç yapmadığını, Erzan’ın kendi hesaplarını da kullandığını fakat şüpheleneceği durum olmadığını anlatan Can, Erzan’ın yanındayken “İmza atacağım.” kelamlarıyla birileriyle görüştüğünü lisana getirdi.
Sanık Can, Erzan’la 2019’da tanıştığını ve akrabalarını ikna edip onlardan para aldığını belirterek, “Bize periyot devir paralar veriyordu, sonra geri alıyordu.” dedi.
“ERZAN’A PARA TESLİM ETMEDEN EVVEL MEVZUYU BABAMLA KONUŞMADIM”
Müşteki Buse Terim Bahçekapılı ise vadeli hesabında bulunan 190 bin doları sanık Erzan’a verdiğini söyledi.
Fatih Terim ile baba-kız bağlantılarında mali hususları görüşmediklerini, yararlarının başka olduğunu anlatan müşteki Bahçekapılı, Erzan’a para teslim etmeden evvel babasıyla mevzuyu konuşmadıklarını vurguladı.
Sanık Erzan’la birinci kere babaannesinin cenazesinde yüz yüze görüştüklerini tabir eden Bahçekapılı, öncesinde ise bankacılık süreçlerine ait sadece telefonda konuştuklarını bildirdi.
Bahçekapılı, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Eşim beni arayıp bu türlü bir süreçten kelam ettiğinde ‘Evet, benim de param burada.’ dedim o kadar. Terim Arıcan’a sorduğumda, kendisi para yatırırken yazılı kağıt verildiğini fakat o gün para yatırırken hazineye yetişmesi gerektiği için evrakı yarın vereceklerini söyledi lakin biz daha sonra evrak alamadık. 190 bin doları tek seferde verdim. Seçil Erzan Denizbank şube müdürü olmasaydı, sokaktan geçen biri olsaydı bu parayı vermezdim. Şikayetçiyim, davaya katılma talebim var.”
Müşteki Bülent Çeviker de sanık Erzan ve müşteki Mert Zeydanlı’dan şikayetçi olduğunu belirterek, davaya katılma talebinde bulundu.
MÜŞTEKİ ZEYDANLI SANIK ERZAN’A DÖRT KERE PARA VERMİŞ
Müşteki Mert Zeydanlı, 30 Ocak 2023’te bankaya para yatırdığı gün Erzan’ın kendisini odasına çağırdığını ve burada özel bir fondan bahsettiğini, isterse buna katılabileceğini söylediğini kaydetti.
Özel fonların süreç sürecine ait bilgi sahibi olduğundan bahseden Zeydanlı, Erzan’a teminatının ne olacağını sorduğunda, sanığın kendisine senet alacağını belirttiğini anlattı.
Zeydanlı, sanıktan senet istediğinde kendisine, “Bu fonla Fatih Terim’in ve Müfit Erkasap’ın eşleri ilgileniyor, senedi onlardan alalım.” dediğini argüman ederek, “Ben bu belgeyi bankadan alamayacağımı zati biliyordum. Senedi alınca da kendisine dört defa para verdim. Bir defa de 400 bin dolar aldım. Çabucak sonraki gün Seçil, yeni bir teklifle geldi lakin içeride 2 milyon 700 bin dolar param olduğu için kabul etmedim.” dedi.
Sanık Erzan’dan şikayetçi olduğunu lisana getiren Zeydanlı, davaya katılma talebinde bulundu.
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamına karar verilmesini istedi.
Söz alan tutuklu sanıkların avukatları, müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, orta kararında tutuklu sanıkların bu halinin devamına hükmetti.
Duruşma, müşteki beyanlarının alınması ve şahitlerin dinlenilmesi için 15 Ocak’a ertelendi.
İDDİANAMEDE KAMUOYUNUN YAKINDAN TANIDIĞI İSİMLER YER ALIYOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan’ın bir bankanın Levent’teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker’den şahsî inanç ilgisine dayalı 2 milyon dolar alarak, yüksek kar vaadiyle tekrar kendisine iade edeceğini bildirdiği belirtiliyor.
İddianamede, müşteki Çeviker’e para karşılığında yazılı evrak verildiği lakin daha sonra Çeviker’in Erzan’a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında cürüm duyurusunda bulunulduğu söz ediliyor.
Sanık Erzan’ın bu yolla futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek kümelerinden müştekilere, yüksek kar getirisi olan sağlam bir fon bulunduğunu ve tekrar kamuoyunda tanınan Fatih Terim, Hakan Ateş üzere isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise bu türlü bir fonun hiç olmadığının saptandığı belirtiliyor.
İddianamede, Erzan’ın, müştekilerin verdiği paralara ait geçersiz evraklar oluşturarak, bu evraklara bankanın kaşesi ve ıslak imzasını atıp müştekilere ulaştırdığı ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.
SANIK ERZAN HAKKINDA İSTENEN CEZA 252 YILA YÜKSELDİ
Sanık Erzan’ın “özel dokümanda sahtecilik” ve “tacir yahut şirket yöneticisi olan ya da şirket ismine hareket eden bireylerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” cürümlerinden 69 yıldan 226 yıla kadar mahpusu istenen ana iddianamenin akabinde hazırlanan yeni iddianameyle Erzan hakkında istenen mahpus cezası da yükseldi. Erzan’ın 77 yıldan 252 yıla kadar mahpusu talep ediliyor.
İddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk’ün ise tıpkı kabahatlerden 3 yıl ile 85 yıl ortasında değişen oranlarda mahpusla cezalandırılması isteniyor.
patronlardunyasi.com
