Sultangazi’de Büyük Skandal: Belediye Başkanı’na Verilen Yetkiler Mahkeme Tarafından İptal Edildi!
Sultangazi Belediye Meclisi’nin 10 Ekim 2024 tarihli oturumunda alınan bir karar, İstanbul 2. İdare Mahkemesi tarafından büyük bir şaşkınlıkla iptal edildi. AKP’li Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun‘a arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri için sınırsız yetki verilmesi, hukuken geçersiz sayıldı. Mahkeme, bu durumun “Belediye Meclisi’ne ait karar alma yetkisi fiilen Belediye Başkanı’na devredilemez” açıklamasıyla doğrulandı.
CHP’den İtiraz: Yetki Devri Hukuka Aykırı!
CHP’li meclis üyeleri, söz konusu teklifin kabul edilmesine karşı ciddi itirazlarda bulundular. Meclis’in CHP Grup Başkanvekili Hüseyin Kara, yetki devrinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın iptali için gerekli adımları atma kararı aldı. Kara, “Bu karar, hukukun üstünlüğüne ve belediye meclisinin yetkilerine açık bir saldırıdır” sözleriyle durumu özetledi.
Mahkeme Kararınca Verilen Gerekçeler
İstanbul 2. İdare Mahkemesi, 5 Mayıs 2025 tarihinde verdiği kararında, söz konusu işlemlerin birçoğuna karar verme yetkisinin Belediye Meclisi’nin doğal görev ve yetkileri arasında yer aldığını vurguladı. Mahkeme, yapılan düzenlemenin, birçok konudaki Belediye Meclisi’ne ait olan karar alma yetkisinin Belediye Başkanı’na devredilmesi anlamına geldiği sonucuna vardı. Bu durum, iptal edilen işlemin hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyordu.
Belediye Başkanı Dursun’un Tepkisi Ne Oldu?
Kararın ardından AKP’li Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun’un nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu. Dursun’un, yetkilerinin kısıtlanmasının ardından nasıl bir yol haritası çizeceği ve mecliste nasıl bir strateji izleyeceği, Sultangazi halkı tarafından dikkatle takip ediliyor. Yerel yönetimlerin karar alma süreçlerindeki bu tür iptallerin, hem siyasi hem de yönetimsel açıdan ciddi sonuçları olabileceği değerlendirilmekte.
Sultangazi’de Yerel Yönetim Krizi mi Yaşanıyor?
Bu gelişmeler, Sultangazi’deki yerel yönetim uygulamalarının ne kadar sağlıklı olduğunu sorgulatıyor. Belediyenin yetkilerinin, meclis üyeleri ve halkla yeterince paylaşılmadığı, bu tür kararların alınmasıyla daha da belirginleştiği düşünülüyor. Yerel demokrasinin sağlıklı işlemesi için meclis kararlarının önemine dikkat çeken uzmanlar, bu tür durumların tekrar etmemesi için kamuoyunun daha fazla bilinçlenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Siyasi Çekişmeler ve Sonuçları
Sultangazi’deki bu olay, aynı zamanda siyasi çekişmelerin de bir yansıması olarak görülebilir. AKP ve CHP arasındaki güç mücadelesi, yerel yönetimlerdeki uygulamalara doğrudan etki ediyor. Meclisteki bu tür tartışmalar ve itirazlar, şehirdeki siyasi atmosferin ne kadar gergin olduğunu gösteriyor. CHP’nin bu durumu mahkemeye taşıması, yerel muhalefetin ne denli kararlı olduğunu gözler önüne seriyor.
Sonuç Olarak Ne Olacak?
Bu mahkeme kararı, Sultangazi Belediyesi’nin işleyişinde önemli bir dönüm noktası olabilir. Yerel yönetimlerin otoritesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyan bu durum, yerel siyaseti de etkileyecek gibi görünüyor. Şimdi gözler, Belediye Başkanı Dursun’un nasıl bir strateji izleyeceğinde ve Sultangazi halkının bu durum karşısında nasıl bir tepki vereceğinde.
Yerel yönetimlerin şeffaflığı ve demokratik işleyişinin sağlanması için bu tür gelişmelerin dikkatle takip edilmesi büyük önem taşıyor. Sultangazi’deki bu olay, belki de diğer belediyelere örnek teşkil edebilir. Çünkü hukukun üstünlüğü ve yerel demokrasinin varlığı, sadece Sultangazi için değil, tüm Türkiye için kritik bir meseledir. Bu gibi durumların bir daha yaşanmaması için tüm paydaşların üzerine düşen sorumlulukları ciddiyetle ele alması gerektiği aşikar.