İmamoğlu, terör örgütü PKK’nın hücumlarında şehit olan askerler ve CHP Genel Lideri Özgür Özel’in Manisa’da katıldığı şehit cenazesinde yaşanan provokasyon ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“TERÖRÜN ARTMASINDA SORUMLU HÜKÜMETTİR”
İmamoğlu, şunları söyledi:
“Terörün sona ermesi, ülkede terörle ilgili sürecin manipüle edilerek bir siyasi düzenek haline getirilmemesi hepimizin temennisi. Bunun acısını bu memleket bilhassa son vakitlerde daha çok çekiyor ve çok üzücü süreçler yaşıyoruz. Bu ülkede bir hükümet var. Hükümet bu ülkenin her alanını yönetiyor. Güvenlikten iktisada, eğitim siyasetlerinden sanayi siyasetlerine aklınıza gelen her ögesi bu ülkenin hükümeti yönetiyor.
Böylesi vahim olaylar yaşandığında o denli enteresan bir dünya var ediyorlar ki yani sanarsınız ki hükümet yok bu ülkede, hükümet bir anda muhalefete dönüşüyor ve bir anda muhalefet hatalı duruma geliyor. Vatan haini ilan ediliyor birileri. Linç teşebbüslerine varıncaya kadar bir şeyler organize ediliyor. Bu da güya olağanmış üzere fakat hükümetin fertleri fakat hükümetin paydaşları çıkıp muhalefete laf etmeyi kendilerine beceri görüyorlar. Lakin bu milletin vicdanında karşılık görmeyecek.
Terörün artmasının ya da terörle ilgili önlem alınmamasının sorumlusu hükümettir. Hükümetin sorumlusu da sayın Cumhurbaşkanı’dır. Hesap vermesi gereken kişi odur.
BİLDİRİ TARTIŞMASI
Bir metne imza atılmadı, sayın Genel Başkanı’mızın bakışıyla oradaki partimizin yetkili heyetlerinin aldığı karar üzerine yayınladıkları metnin içeriğine baksınlar. Ne yayınlanmış burada? Yayınladıkları metinde bir problem mı var? Fakat şunu yapma isteğinde bulunmadılar. Hükümetin bilgi paylaşmadığı bir ortama dönüşmüş. Meclis’te buna dönük bir talep var. Bunun hesabını sormak, bu mevzuda bilgi istemek ve bu ayrıntıları almak bir vatandaş olarak söylüyorum benim de hakkım. Memlekette birçok şeyin üstü kapandı.
“CAN ATALAY’IN YERİ MECLİS’TİR”
Can Atalay’ın yeri TBMM’dir. Şayet şu anda ülkemizde Can Atalay, TBMM’de değilse büyük bir tüzel hata işleniyor. Can Atalay ivedilikle TBMM’deki koltuğuna oturmalıdır. Türkiye’de yargı sistemini sınıfta bırakıyorsunuz. Türkiye’deki demokrasiyi, anayasal hakları sınıfta bırakıyorsunuz. Dünyaya karşı rezil oluyoruz. Sırası geldiğinde bir öteki ülkenin talimatıyla mahpustan birini özgür bırakıp uçağa bindirip ülkesine yollayabiliyorsunuz.
“ÜZÜLDÜĞÜM TARAFLARI VAR LAKİN GÜN GELİR HALLEDİLİR”
(Meral Akşener’in sözleri) Hiçbir formda üstüme alınmadım. Münasebetiyle beni ilgilendiren bir tarafı yok kelamların. Bazen diyorlar ki ‘seni gaye alıyor’. Evet, birtakım amaç aldığını ya da hissettiğim tahminen 1-2 modülü olabilir. Üzülüyorum. Kelamlar söylenebilir lakin birtakım hukukları önemsiyorum. Buradaki birtakım sokakta söylenen abla, kardeş hukukundan bahsederler. Sıkıntının daha da geçmişi vardır, o abla kardeş hukukunu inşa eden. Hiç üzerime alındığım tarafı yok. Üzüldüğüm tarafları var lakin gün gelir abla kardeşi ile oturur, karşılıklı oturulur halledilir bu sorunlar diye düşünüyorum.
Sert tabirler, sert telaffuzlar bir rota değişimi bir parti için doğaldır. Ancak bunun muhatabı biz değiliz. Kumpas, şu bu vs… Bizi hiç ilgilendirmez bile. Nereye kadar ilgilendirir? Çok kolay. Bir sıkıntı var, bu sıkıntının üç kademesi var. Genel Yönetim Heyeti, karar alıyor. Diyor ki ‘Biz kendi adayımızı çıkaracağız’. Benim için nokta. Fakat bazen sordular bana. ‘Ümit bitmiş midir?’ Siyasette bitmez.
“SÖYLENEN KELAMLARIN HİÇBİRİ BANA DEĞMİYOR”
İYİ Parti’nin İBB Küme Başkanvekili, Ekrem İmamoğlu’na geliyor diyor ki ‘Başkanım bir öbür yol bulamaz mıyız?’ ÂLÂ Parti’nin İBB Küme Başkanvekili nedir, daimi olarak Ekrem İmamoğlu ile muhatap olan kişidir. Gelip bu kadar uygun niyetle söyleyen bir beşere ne dedim: ‘Olabilir lakin kabul görür mü?’ Ayrıntılarını anlatmıyorum.
Bir gün sonra yeniden gelip, ‘İl Lideri’ne da bilgi verdim. Liderim biz buna çalışalım’. ‘Hay hay’ dedim. Mevkidaşı olarak kabul ettiğim arkadaşlarımı da görevlendirdim CHP Meclis Kümesi’nden. Bir ortaya geldiler, çalıştılar.
Benimle muhatap olan ÂLÂ Parti’nin Küme Başkanvekili. Bilgi verdi ve âlâ niyetle tahlil arıyor o arkadaşımız. Çalışma yapıldı, bana iletildi. Beni aradı, ‘Müsaade ederseniz ben bunu Genel Başkanı’mızla paylaşmak istiyorum’ dedi. Dedim, ‘İbrahim Beyefendi, artık paylaşmayın, gerçek olmaz. Salı günü Genel Başkanı’mla toplantım var, görüşeyim, ondan sonra sizi bilgi sahibi yapayım, sonra sayın Genel Başkanı’nızı arayın’ dedim.
Salı günü sayın Özgür Özel ile buluştuk. Çayımızı içerken arkadaşlarım geldi. Dediler ki: ‘İYİ Parti Küme Başkanvekili vazifeden alındı.’ O devirde bizim bağlantımız bu kadar. Bir tane milletvekili istifa ediyor, bir öteki DÜZGÜN Parti milletvekili ‘İmamoğlu satın aldı’ diye twit atıyor. Latife üzere.
Bunlara elbette canım sıkılıyor lakin benim baktığım pencerede sayın ÂLÂ Parti Genel Lideri sayın Meral Akşener hanımefendi, evet bir abla kardeş bağıyla yönettiğimiz bir süreç var. 2019’da seçildiğim ve birlikte çaba ettiğimiz süreç 2024 Mart ayında bitiyor. Biz oraya kadar müttefikiz ve onların müfettik oldukları bir belediye lideri Ekrem İmamoğlu olarak onların asla yüzünü aşağıya eğdirmeyecek gururla anlatacakları belediye başkanlığı yaptığımı düşünüyorum. Bugün söylenen kelamların hiçbiri bana değmiyor.
“KENDİSİYLE EN SON SAMİMİ BİR SOHBETİMİZ OLDU”
(Akşener ile aranız bozuk mu?) Benim bu türlü bir bilgim yok. Kendisiyle en son çok samimi bir sohbetimiz oldu. Sayın Özgür Özel’in kendisini ziyaret etmeden evvel Genel Başkanı’mın da bilgisiyle kendisini arayıp yarım saate yakın bir telefon sohbetimiz oldu. ‘Her vakit buradayım’ dedim. Nezakette, hürmette asla kusur etmem. Birtakım kelamlar beni incitmiştir. Abla kardeş bir gün çözeriz onu.
Bir siyasi partinin kendi yol yürüyüşündeki eksen değişikliği ya da farklı bir strateji çizmesi lakin hürmet duyabileceğimiz bir konudur.”
patronlardunyasi.com
