Toygun ATİLLA
AYI İLE YATAĞA GİRMEK
Murat Ülker ile yaptığımız sohbetin kıymetli bir kısmında fark ediyorum ki, “keşke” sözünü lügatından çıkarmış.
Tüm yaptığı işlere “iyi ki yapmışız” diyor. Buna karşın “devlet” ile iş yapma sorununda ise aralı. Geçmişte iptal edilen otoyol-köprü ihalesi, Cola Turka’da yaşadıkları ve Turkcell’e talip olma sürecinde yaşadıklarını, “Ayı ile yatağa girmek” olarak nitelendiriyor.
Sıra ile soruyorum.
“OTOYOL İHALESİ İPTAL EDİLDİ UNİTED BİSCUİTS’İ ALDIK”
Geçmişte, otoyol-köprü ihalesini kazanmanıza karşın sürecin sonunda ihale iptal edildi?
Sözümü daha bitirmeden lafı benden alıyor.
“Biliyorsunuz o ihaleye Koç ve Malezya fonu ile girmiştik. Kazanmamıza karşın o yahut bu sebeple ihale iptal edildi. Artık dönüp bakıyorum. “İyi ki o denli olmuş”
O gün o ihale için 6 milyar dolar verecektik. O ihale olmayınca United Biscuits’i 3,5 milyar dolara aldık. Bildiğimiz işi yaptık. Dünyaya açıldık, çok da çıkarlı bir yatırım oldu”
“TURKCELL ÇOK ŞÜKÜR OLMADI”
Ya Turkcell diyorum? “Oraya da taliptiniz ancak olmadı?
“Çok şükür Turkcell işi de olmadı” diyor ve yanıtlıyor.
“Olan ve olmayan işte hayır vardır. Turkcell’e sermaye gerekiyordu. Yoksa Ruslar, Türkiye’nin değerli bir pahasını üç on paraya ele geçirecekti. Ben yardımcı olmak için ortaya girdim. Ziraat Bankası’na kadar gittim. Onlara da durumu anlattım. Finansman dayanağı vereyim, ortak olayım istedim. En nihayetinde Hazine bizim bu sürece dahil olamayacağımızı söyledi. Zira, bu çeşit finansman dayanağını, bankalar, banker kuruluşlar ve finansman şirketleri sağlayabilir dediler. Bizim sürece dahil olmamız bu sebeple imkansızdı. Bunun üzerine Ziraat Bankası’na gittim. Onlara durumu anlattım. Nihayetinde Ziraat Bankası devreye girip onlar aldı. Bu sayede değerli bir Türk şirketi, küçük ortak olan Ruslar’a geçmekten kurtuldu”
ŞİŞEDEKİ GAZOZUN DEVLET BAĞLANTISI
Söz Cola Turca’ya gelince kahkahayı basıyor.
“Her seferinde devlet ile iş yapmayayım diyorum. Lakin bazen bir bakıyorum, bir biçimde kıyısından köşesinden devlet ile yollarımız kesişmiş. Şişede gazoz satıyorduk lakin bunun da devletle işi varmış. Nereden bilebilirdim” diyor.
BORÇLARINI ÖDEDİ
Ülker kümesi 7 milyar dolarlık borcunun büyük kısmını ödemiş. Geriye 1 milyar 200 milyon dolarlık bir sayı kalmış. Bunun da yarısı Türk lirasıymış.
İşlerinin ve yatırımlarının düzgün olduğunun altını çiziyor.
Ben, Türk iktisadının durumunun pek de parlak olmadığını söylesem de “Bizim işlerimiz uygun çok şükür karşılığını veriyor”
MEHMET ŞİMŞEK GEÇMİŞTE DE ARTIK DE BAŞARILI
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i başarılı buluyor: “Geçmişte de başarılıydı. Bugün de başarılı. Hem kendisi ile hem Hafize Gaye Erkan ile görüştük. Bize, “ihracatı yükseltin vb” tavsiyelerde bulundular. Biz de onların tavsiyelerini uygulamaya çalışıyoruz” diye kelamı noktalıyor.
“AVRUPA VALS YAPIYOR BİZ HALAY ÇEKMEYE DEVAM EDİYORUZ”
Murat Ülker, 28 Şubat periyodunda karargahlara girmekte zorlanan bir eseri şu anda dünyaya açan bir şirketin işvereni. Ülkenin yakın geçmişini de şahsen yaşamış bir insan.
Soruyorum: “Türkiye değişti mi?”
Bir örnekle yanıtlıyor: “Bu ülke imparatorluk olduğu ve en güçlü devrindeyken Yasal Sultan Süleyman Avrupa saraylarında “vals” akımını görüyor, bayanların, erkeklerin birlikte dans etmesinden rahatsız oluyor. Rahatsızlığını lisana getiren de bir mektup yazıyor. Sonuç: Onlar valsten vazgeçmiyor ve yıllardır vals yapıyor, biz de halay çekmeye devam ediyoruz”
Sonra kelamlarını sürdürüyor; “Ülkelerin kendilerine nazaran kültürel ve toplumsal kodları var. İsviçre’de tüketilen çikolata ölçüsü ile Türkiye’de tüketilen çikolata ölçüsü farklı. Ben desem ki, Türkiye’de beşerler İsviçre’deki kadar çok çikolata tüketsinler. Olmaz. Zira, bizim sütlü tatlılarımız, şerbetli tatlılarımız var. İnsanların damak alışkanlıkları var. Desek ki, Türkiye Batı Avrupa üzere olsun. Olmaz. Toplumsal, kültürel kodlarımız farklı”
patronlardunyasi.com
İLGİLİ HABER
