Olay, geçen 14 Eylül’de saat 13.00 sıralarında Kocasinan ilçesi Erkilet Bulvarı’ndaki Kayseri Emniyet Müdürlüğü’nde meydana geldi. Daha evvel depremzedelere yardım etme problemi yüzünden tartışan polis memuru Şükrü Koçoğlu ile emniyette misyonlu idari memur Fevzi Süleyman Sökmen ortasında tartışma çıktı. Çıkan tartışma sonucu Sökmen, kendisini vefatla tehdit ettiğini sav ettiği Koçoğlu’ndan 2 Haziran’da şikayetçi oldu. İkili, 14 Eylül’de bir kere daha Kayseri Emniyet Müdürlüğü’nde karşılaştı. Çıkan tartışma sonucu Koçoğlu, tabancasıyla Sökmen’i öldürdü. Gözaltına alınan Koçoğlu, süreçleri sonrası tutuklandı. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma tamamlanıp, iddianame düzenlendi. Kayseri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, Koçoğlu hakkında ‘kasten adam öldürme’ hatasından müebbet mahpus cezası istendi.
‘AMACIM YALNIZCA KONUŞMAKTI’
Kayseri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın birinci duruşmasında tutuklu sanık polis memuru Şükrü Koçoğlu ile ölen Sökmen’in şikayetçi babası C.S. ve taraf avukatları hazır bulundu. Öldürme kastı olmadığını söyleyen sanık Koçoğlu, “Depremzedelerle ilgili his sömürüsünde bulunuyordu. ‘Bu kadar düşünüyorsan 1 maaşını bağışla Süleyman’ dedim. Korkup gitmesi için de çay bardağını yere fırlattım. Beni daima rahatsız etti. ‘Süleyman senden ricam benim olduğum vakit buraya gelme’ dedim. Olay günü Süleyman ile karşılaştık. ‘Bir dakika’ dedim, Süleyman da konuşmak istemedi. Benden kaçarak yangın merdivenine gerçek gitti. Ben de konuşmak için gerisinden gittim” diye konuştu.
‘KAÇ EL ATEŞ ETTİĞİMİ BİLMİYORUM’
Sözlerini sürdüren sanık Koçoğlu, “‘Süleyman şikayette bulunmuşsun; kaygının nedir?’ diye sordum. Süleyman da ‘Benim rastgele bir derdim yok. Her şey orada yazıyor’ dedi. Engelli çocuğum olduğunu, ona bakan hasta annesi olduğunu söyledim. Onlar hakkında sırıtarak, ‘ben yeterli yerlerde değerlendiririm’ diye konuşunca, olay meydana geldi ve kendimi kaybettim. Sonrasını hatırlamıyorum. Beylik tabancamda daima 15 mermi taşıyordum. Kaç el ateş ettiğimi bilmiyorum. Olay bir anda gelişen diyalog sonrası meydana geldi. Mutlaka planlamadım, pişmanım. ‘Yeter artık lan’ ve ‘yarım kalan işimi tamamlarım’ demedim. Olayda bir kastım yok. Gayem yalnızca konuşmaktı” tabirlerini kullandı.
‘TEDBİR ALMAYAN YETKİLİLERDEN DE ŞİKAYETÇİYİM’
Şikayetçi olduğunu belirten Sökmen’in babası C.S. ise “Oğlum hiçbir kabahati ve tahriki olmadan öldürüldü. Olaydan evvel Emniyet Müdürlüğündeki yetkililer önlem almadı. Vazifelerini yapmayan yetkililerden de şikayetçiyim. Ortada kan davası ya da namus sıkıntısı yoktu” dedi.
TANIK: ŞARJÖRÜ BOŞALTTIM DEDİ
Duruşmada, ortalarında Vilayet Emniyet Müdürlüğü Ulaştırma Ofis Amiri İ.Ç.’nin de olduğu 4’ü polis 6 kişi de şahit olarak dinlendi. Şahitlerden F.Y. isimli bayan, “Şükrü Koçoğlu hudutlu biçimde gelip, ‘abla siz dışarı çıkın biz konuşacağız’ dedi. Süleyman konuşmak istemedi. Akabinde biz çıktıktan sonra 15 metre gittik ve seri formda silah sesleri duyuldu. Koridorda, Şükrü Koçoğlu ile karşılaştık ve bize ‘gidin bakın yaşıyor mu? Şarjörü boşalttım’ dedi. Ben de donup kaldım. Korktum” diye konuştu.
‘ŞİKAYET DİLEKÇESİNİ OKURKEN KARAKOLDAN ÇIKTI’
Olayın meydana geldiği gün Şükrü Koçoğlu’nun birinci olaydan ötürü karakolda sözünü alan şahit polis memuru M.G. ise “Olay günü Şükrü Koçoğlu’na Süleyman’ın şikayetçi olduğu ifadeyi okuyordum. Daha tamamını bitirmeden Şükrü Koçoğlu karakoldan çıktı. Gerisinden gittim. Ancak göremedim. Çabucak İ.Ç. komiseri arayıp, ona bilgi verdim ve ortalarında bir ıstırap olmasın dedim” diye konuştu.
Duruşma savcısı, davaya ait görüşünün hazır olduğunu belirterek mütalaasını açıkladı. Şükrü Koçoğlu’nun tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, sanık avukatlarının temele ait savunmalarını hazırlamak için mühlet istemeleri üzerine duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
