Sıtkı Severoğlu… Antep savunması ve ulusal çabayı anlatan Büyükşehir Belediyesi Panorama 25 Aralık Müzesi Tarih Heyeti Lideri.
Gazi torunu. Ona nazaran, Gazze ile Antep kuşatması ortasında büyük benzerlikler var.
“Bir asır evvel Fransızların Antep’e düzenlediği hücumların birebirini bugün İsrail Gazze’ye uyguluyor…”
Bu kelamlar Severoğlu’na ilişkin.
Aynı vakitte gazi torunu olan Severoğlu, taktiksel manada ve ortaya çıkan insani dram açısından her iki olayın çok misal olduğunu söylüyor.
Severoğlu, bu tablonun tam yüzyıl öncesine ilişkin olduğunu söylüyor. Açlığa terk edilen bir halkı, ve onları açlığa mahkum eden İşgalci güçleri resmediyor.
Orada kimin ne düşündüğünün bir değeri yok…
Severoğlu, “Bir asır evvel Gaziantep’e bakıp bugün dünyaya bakıp dünyayla karşılaştırdığımız vakit maalesef dün Ukrayna’da emsal şeyleri gördük tekrar bayan ve çocukların yaşadığı kentler bombalanıyordu. Bugün Gazze’ye baktığımızda tekrar birebir şeyleri görüyoruz. Bayan ve çocukların yaşadıkları kentler, bölgeler bombalanıyor. Orantısız bir güç vardı. Bugün Gazze’de onu görüyorum ben. Orada İsrail’in çok önemli bir bayan, çocuk sivil ayrımı yapmadan bombardımana tabi tutması kelam konusu. Orada beşerler ölüyor. Benim açımdan orada kimin ne düşündüğünün bir değeri yok fakat çok net bir biçimde.”
Öte yandan Gaziantep’teki Panorama 25 Aralık Müzesi’nde Antep savunmasını anlatan 12 diarama var.
Severoğlu, her birinde bugün Gazze’de yaşananları görüyor.
“Adeta kıyamet kopuyor oralarda”
Fransızlar, Antep kuşatmasında taş üstünde taş bırakmamıştı. Tıpkı İsrail’in Gazze’de yaptığı üzere. Gaziantep’te bundan bir asır evvel 15 bin sivil mimarlık yapısının 10 bini yerle bir olmuştu, Fransız bombardımanlarıyla.
Gazze’de yaşananların her insanı üzeceğini söyleyen Severoğlu, “Orada da televizyonlarda görebiliyoruz, Gazze’de yaşanılanları. Atılan bombalarla ilgili çok büyük bombardıman var, binalar yerle bir oluyor. Adeta kıyamet kopuyor oralarda. Bunlar bizi insan olarak üzüyor.” dedi.
Bundan bir asır evvel Antep kuşatılınca yiyecek bir şey kalmadı…
Daha sonra bir asır evvel Antep’te yaşanan dramı aktaran Severoğlu, “Antepliler maalesef açlıktan hiç kullanılmayan, yenilmeyen acı zerdali çekirdeğini içinde siyanür bulunan ekmeklerinin ununa katmak zorunda kaldılar.
Böylesine bir açlık vardı bir asır evvel. İçecek suyun ulaşamaması ekmeğin bulunamaması bir asır evvel Antep’teydi bugün Gazze’de bunu çok net olarak gözlemliyoruz.” sözlerine yer verdi.
Ve direniş…
Son olarak Severoğlu’na nazaran, her iki olayda halkın direnişi de misal.
Bundan bir asır evvel, evvel İngilizler sonra Fransızlar bu bölgeyi işgâl ettiklerinde çok kolay ele geçirebilecekleri bir kentle karşı karşıya olduklarını düşünüyorlardı.
O periyotta Gaziantepliler, gelecek işgâle karşı direniş için hazırlık yapıyorlardı aslında.
Severoğlu bu benzerliği, “Gazze’de de bir direniş var, orada yaşayan insanların gidebilecekleri bir yer yok.” kelamlarıyla kıymetlendirdi.
