İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2’si tutuklu 7 sanık hakkında açılan davanın birinci duruşmasının görülmesinin akabinde müştekiler Nuray Şengüller ile Deniz Güzel’in “yüksek kar” vaadiyle dolandırıldıklarını belirterek yaptığı kabahat duyurusu üzerine yeni iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca birleştirme talebiyle hazırlanan iddianamede, Seçil Erzan ile Nazlı Can sanık sıfatıyla yer aldı.
İddianamede, müşteki Nuray Şengüller’in tabirlerine yer verildi.
HASTANE MASRAFIN ÇOK OLUR DEDİ
Şengüller, tabirinde bankanın 15 yıllık müşterisi olduğunu, Florya şube müdürü olduğu periyottan tanışıklığının bulunduğu sanık Seçil Erzan’ın, bankada yüklü ölçüde parası olduğunu bildiğini kaydetti.
Müşteki Şengüller, sanık Erzan’ın kendisine, “Nuray Abla çok hastane masrafın oluyor, paran hesabında eriyor. Gel paranı Denizbank’ın özel ve bâtın fonuna yatıralım. Bu fona yalnızca özel müşteriler giriyor. Giriş için 100, 150 milyon lira gerekli lakin ben müdür olduğum için seni bu fona sokmaya çalışacağım.” dediğini tabir etti.
Eşinin aile mirasından kalan bir iş hanının satış sürecinden sanığın haberdar olduğunu aktaran müşteki Şengüller, sanığın kendisine “O iş hanını satmadınız mı? Çabucak satın, fonda açık var. Fon tekrar düzenleniyor. Satıp parayı fona yatırın, daha yüksek kar edersiniz, bütün paranı alırsın.” dediğini aktardı.
Müşteki Şengüller, bunun üzerine sanık Erzan’a toplam 10 milyon lira ile 56 bin 600 dolarını verdiğini kaydetti.
KANDIRIP 125 BİN DOLARIMI ALDI
İddianamede, sanık Seçil Erzan’ın başka müşteki Deniz Güzel’i ise banka bünyesinde yatırım yapacağını söyleyerek kandırıp, kelam konusu fona para yatırması konusunda ikna ettiği, bu halde 125 bin dolar para aldığı belirtildi.
Sanık Seçil Erzan’ın sözüne de yer verilen iddianamede, Güzel’in annesinin tabibi olduğunu, müştekinin sanık Nazlı Can aracılığıyla kendisine değerlendirmesi için 150 bin dolar gönderdiğini söylediği aktarıldı.
Hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan’ın “tacir yahut şirket yöneticisi olan ya da şirket ismine hareket eden şahısların ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” ve “özel dokümanda sahtecilik” cürmünden 8 yıldan 26 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istendi.
Sanık Nazlı Can’ın da “tacir yahut şirket yöneticisi olan ya da şirket ismine hareket eden şahısların ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” kabahatinden 6 yıldan 20 yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması talep edildi.
İddianame üzerindeki incelemesini tamamlayan İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi, türel irtibat bulunduğu gerekçesiyle ana dava belgesi ile bu evrakın birleştirilmesine karar verdi.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan’ın bir bankanın Levent’teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker’den şahsî inanç bağlantısına dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle tekrar kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.
İddianamede, müşteki Bülent Çeviker’e para karşılığında yazılı evrak verildiği lakin daha sonra Çeviker’in Erzan’a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında kabahat duyurusunda bulunduğu söz ediliyor.
Sanık Erzan’ın bu prosedürle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek kümelerinden müştekilere, yüksek kar getirisi bulunan sağlam bir fon bulunduğunu ve tekrar kamuoyunda tanınan Fatih Terim, Hakan Ateş üzere isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise bu türlü bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Erzan’ın, müştekilerin verdiği paralara ait uydurma dokümanlar oluşturarak, bu evraklara bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atarak müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.
ERZAN İÇİN İSTENEN CEZA 252 YILA ÇIKTI
Sanık Erzan’ın “özel evrakta sahtecilik” ve “tacir yahut şirket yöneticisi olan ya da şirket ismine hareket eden bireylerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” hatalarından 69 yıldan 226 yıla kadar mahpusu istenen ana iddianamenin akabinde hazırlanan yeni iddianameyle Erzan hakkında istenen mahpus cezası da yükseldi. Erzan’ın 77 yıldan 252 yıla kadar mahpusu talep ediliyor.
İddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk’ün ise tıpkı cürümlerden 3 yıl ile 85 yıl ortasında değişen oranlarda mahpusla cezalandırılması isteniyor.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul etmesi üzerine 4’ü tutuklu 7 sanık 20 Kasım’da hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme heyeti, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar vererek, duruşmayı 12 Ocak 2024’e ertelemişti.
patronlardunyasi.com
