Hekim Birliği Sendikası Sendikası, “Sağlıkta Şiddete Sıfır Tolerans” çalıştayı düzenledi. Sıhhat kesiminde yaşanan tüm şiddet sorunlarının ele alındığı çalıştayda, tahliller sunulmaya çalışıldı. Yasal düzenlemeler ve cezai yaptırımların hayli kıymetli olduğuna değinen Tabip Birliği Sendikası Genel Lideri Yakup Gökhan Doğramacı, “Ama bunlar yetersiz. Uygulanan şiddet, yalnızca bunlarla da çözülemez. Zira bunların uygulanması da bir o kadar kıymetlidir. Mesela mevzuatımıza nazaran mağdurun sözünün iş yerinde alınması gerekir. Ancak doktorlarımız hala tabir için karakola götürülüyor. Burada hastalar da mağdur oluyor. Mağdur olan tabip, tekrardan mağdur edilmiş oluyor. Taammüden yaralama kanunumuza nazaran tutuklama sebebidir. Lakin yaralayanlar direkt nöbetçi mahkemeye çıkarılıp hür bırakılıyor” açıklamasını yaptı.
“İDARİ TEDBİRLERİN ALINMASI GEREKİYOR”
İdari tedbirlerin de alınması gerektiğine değinen Doğramacı, “Panik butonu, X-ray aygıtları ile güvenlikli çalışma ortamları sağlanmalı. Doktorun üzerindeki iş yükü azaltılmalı. Zira 5 dakikada bir muayeneyle bu şiddet sona ermez, ermeyecek. Tabibin günlük baktığı yüzüncü hasta olmayı ben istemem. Derler ya “hekimin yüzü gülmüyordu, irtibat kurmuyordu’. Zira tabip o beş dakikada bir hastanın meselesini mu anlasın, şikâyetini mi dinlesin, tetkikini mi istesin ya da onların hepsini bilgisayar başında kayıt altına mı alsın?” Toplumsal farkındalık kıymetli. Basına bu hususta çok vazife düşüyor. Yalnızca biz şiddet haberlerinin değil, ceza alan faillerinin de haberlerinin yayınlanmasını istiyoruz” dedi.
“HEKİMLERİN YÜZDE 62’Sİ UĞRADIĞI ŞİDDETİ BİLDİRMİYOR”
Mecliste tekrar bir şiddet araştırma kurulu kurulması gerektiğini belirten Doğramacı, “Sağlık Bakanlığı içerisinde de şiddetle gayret intiharları tedbire şurasının kurulmasını istiyoruz. Oralarda da faal misyon rol almak istiyoruz. Yapılan araştırmaya nazaran tabiplerin yüzde 62’si uğradığı şiddeti bildirmiyor. Zira artık bir yılgınlık, tükenmişlik var” formunda konuştu.
“SABİM’İ DUYUNCA DOKTORLAR KORKUYOR”
Sağlık Bakanlığı İrtibat Merkezi (SABİM) üzerinden hekimlerin sıklıkla tehdit edildiğini vurgulayan Doğramacı kelamlarına şunları ekledi:
“Buradan da doktorlara hakaret ve tehdit iletileri gönderiliyor. “Doktoru öldüreceğim, bıçaklayacağım” diyorlar. SABİM de tabibi arıyor. Yanlışınızdan bu türlü bir tehdit var, önleminizi alın diye uyarıyor. Burada önlemi biz mi almalıyız? Doktorlar kendi başına bırakılıyor. SABİM’in ismini duyduğumuzda hepimiz korkuyor, çekiniyoruz.”
“BİRİNCİ SIRADA BAYAN DOKTORLAR YER ALIYOR”
Hekim Birliği Sendikası Basın ve Toplumsal Medyadan Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Dr. Özgür Cengiz ise “Türkiye’de, kamuda şiddete uğrayan meslek kümeleri içerisinde birinci sırada bayan doktorlar yer alıyor. Yani çok yüksek oranda bayan tabipler, şiddete maruz kalıyor. Bugünkü çalıştayda, uzmanlar kendi alanlarındaki görüşlerini beyan edecek. Bu ülkede öldürülen tabipler var. Çok kıymetli doktorlar, yalnızca hastalarına şifa verdikleri için öldürüldüler. Birkaç gün öncesinde hakeme bir atak oldu. Gündem oldu. Bu çok gerçek bir şeydir. Kamuda çalışan, topluma hizmet eden kim varsa şiddete maruz kalmamalı” dedi.
Hekim Birliği İdare Konseyi Üyesi Münasip Budak da “Sağlık konusunda tüm hastalarımızın, vatandaşlarımızın biraz daha şuurlu olması gerekiyor. Zira tabibin de yapabileceği üretebileceği, katkı koyabileceği alanlar sonlu olabilir. Bir güzelleşme sürecinin vakti vardır. Yani tabibe, her şeyi anında çözecekmiş beklentisiyle gelinmemelidir. Bizim hastalarımızdan isteyebileceğimiz ana şeyler; kibar olmak, yumuşak lisanla konuşmak, vakit tanımak herkese kazandırır. Ben en azından toplumsal farkındalık ismine, kamu olarak diyorum ki her yerde olduğu üzere bilhassa de sıhhat alanında biraz daha yumuşak olun” iletisi verdi.
