Zeynep GÜÇLÜCAN

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’taki birinci sarsıntıda yıkılan, 36 kişinin hayatını kaybettiği binada kolon kestikleri eksper raporu ile tespit edilen ve haklarında yakalama kararı çıkınca sırra kadem basan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel 100 gündür firarda. Ezgi Apartmanı’nda yakınlarını kaybedenler 36 kişinin vefatına neden olan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in bir an önce yakalanıp adalete hesap vermesini bekliyorlar.

AİLELERİ ŞOKE EDEN ZİYARET

Öte yandan geçtiğimiz günlerde ortaya atılan bir tez da zelzelede yakınlarını kaybeden ailelere ikinci büyük bir acı yaşattı. Teze nazaran AFAD Lider Yardımcısı Hamza Taşdelen ve Azerbaycan Diaspora Bakan Yardımcısı Valeh Hacıyev Kahramanmaraş’ı ziyaret etti ve ziyarette Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in sahibi olduğu Kervanhan Restoran’da ağırlandılar.

Bu tertibi kimin yaptığına, neden sarsıntıda 36 kişinin vefatına neden olmaktan aranan şüphelilerin işyerinin tercih edildiğini AFAD’a ve Lider Yardımcısı Hamza Taşdelen’e ulaşmaya çalıştık. AFAD Basın Sorumlusu Kubilay Beyefendi, mevzudan “Haberleri olmadığını” söylemekle yetindi. AFAD’ın acil olmayan davetlerin yapılması için iletilen telefon numaralarına da hiçbir formda ulaşılamadı.

PARA KAZANMAYA DEVAM ETTİKÇE KAÇMAYA DEVAM EDERLER

Ezgi Apartmanı’nda oğlunu, gelinini ve torununu kaybeden Nurgül Göksu, “Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel 100 gündür firari ancak şirketleri pastaneleri, restoranları ve işletmeleri çalışmaya devam ediyor, bu sebeple teslim olmadıklarını düşünüyorum . Zira daha fazla para kazanma hırsı ile kolon kesen zihniyet para kazandığı sürece bu formda kaçmaya devam eder. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere İçişleri Bakanımız’dan evlatlarımızı resmen vefata sürükleyen bu şahısların bir an evvel yakalanmasını istiyoruz.” dedi.

ART NİYET GÖRÜYORUZ

Depremde Ezgi Apartmanı’ndan sağ çıkan 2 şahıstan biri olan ve annesini kaybeden Mesut Molla ise İşverenler Dünyası’na şöyle konuştu: “10 aylık bir müddet boyunca geldiğimiz noktaya baktığımızda adaletin ilerleyişinde ve hatalıların yakalanmayışında büyük bir arka niyet görüyoruz. Ezgi Apartmanı davası özelinde tabir yerindeyse hatalıların yakalanmak istenmediğine inanıyoruz. Devamlı olarak belgemizin sürüncemeye bırakıldığını ve hatalılara kaçmaları için fırsat tanındığını düşünüyoruz.

SAHİP OLDUKLARI GÜCÜ KULLANMAKTAN ÇEKİNMEDİLER

Kervan şirketinin sahiplerinin sahip oldukları siyasi ve maddi gücü depremzede aileler üzerinde kullanmaktan hiç çekinmedikleri üzere adaletten kaçmak için kullanmaktan da hiç çekinmediler. Lakin üzülerek buna devletin kimi kademelerindeki çürümüşlüğün yol verdiğini görüyoruz.

36 CANA BİLE İSTEYE KIYDILAR

Kaçmaları için haber uçuranlar, yaptıkları tadilat ismi altındaki tahribatı görmek istemeyen belediye kontrolcüleri gördük. Tüm bu bağlar, Kervan pastanesi sahiplerinin hem 36 cana bile isteye kıymasına hem de yakalama kararı çıkacağını evvelden haber alıp ortadan toz olmalarına sebep oldu.

İMPARATORLUKLARINI BÜYÜTMEYE DEVAM EDİYORLAR, HESAP SORACAĞIZ

Şu an bile siyasi ve maddi güçlerini kullanıp Maraş içindeki ve dışındaki bütün şubelerini faaliyette tutarak kanlı dondurmalarını satmaya ve ailelerimizin kanları üzerine kurdukları imparatorluğu büyütmeye devam ediyorlar. Olağan de bütün malvarlıklarına el konulup bu gücü kullanmalarının engellenmesi gerekirdi fakat maalesef ihmalkarlık hala sürüyor. Biz Ezgi apartmanında hayatını kaybedenlerin yakınları olarak haklı davamızı sürdürecek ve 100 gündür kaçak olan Kervan pastanesi yetkilileri ve binanın yıkılmasında sorumluluğu olan kim varsa hepsinden gururlu Türk yargısı önünde hesap soracağız.

AFAD TERTİBİNİ KİM ORGANİZE ETTİ

Kahramanmaraş’a ziyarete gelen AFAD ve konukların tertibini büyük ihtimalle büyükşehir belediyesi yapmıştır. Maraş belediyesinin Kervan şirketleriyle zati zelzeleden evvel ve sonrasında daima yakın ilgileri oldu. Maraş ve kurumlarında baştan ayağa köhnemiş bir zihniyet var maalesef”

İKİ MASA FAZLA KOYMAK İÇİN GÖZLERİNİ BİLE KIRPMADILAR

6 Şubat’taki sarsıntıda Ezgi Apartmanı’nda kız kardeşi Elif eşi Mahmut ve yeğenleri Yağmur ve Toprak’ı kaybeden Nurten Özdemir ise çok büyük acılar yaşadıklarını belirterek, “4 canımı sarsıntıdan 4 gün sonra binanın oturma formuna nazaran sağda olması gerekirken solda ve binanın altında bulduk. Zira iki masa daha fazla atıp ceplerini doldurmak için kolonları kesip perde duvarları delip her yerden havalandırmalar geçirip, tabliyeleri kesip yük asansörleri koydukları için, maalesef bina kendi etrafında dönüp takla atarak yıkılmıştı. Tüm raporlar alındı eksper tespit etti, beton örnekleri demirler hepsi olması gerektiği üzereydi. Bundan sonra tadilata müsaade veren belediyecilerden dekoru yapan iç mimara kadar hepsi yakalandı.

“SAKLANIYORLAR VE BİRİLERİ BUNU BİLİYOR”

Tabii ki nüfuzlarını kullanan asıl işverenler hariç. Dilerim emniyet güçleri, mahkeme üniteleri hiçbir şeyi göz gerisi etmeden gerekeni yapar ve 100 gündür firari olan bu aç gözlüleri bir an evvel yakalayıp cezalarını çekmek üzere mahpusa koyar. İşte o gün en azından akşam birbirlerine ‘iyi geceler’ deyip sabah uyanmak üzere uyuyan ailemin, bir daha uyanmamak üzere kapattıkları ışıklarının karanlığı, mezarlarının üstünden kalkar. Bu bireylerin inanın ellerimle ciğerlerini sökebilirim. Saklanıyorlar ve birileri bunu biliyor.” dedi.

Ezgi Apartmanı’nda kız kardeşi, eniştesi ve yeğenlerini kaybeden ve Hollanda’da yaşayan Ahmet Saraylı ise hislerini şöyle aktardı:

UZAKTAN AKRABALARIM OLURLAR

“Ezgi Apartmanı’nın 6. katında kız kardeşim Emine, eniştem Mehmet, yeğenlerim İbrahim ve Mislina Yenisoğancı olmak üzere 4 yakınımı kaybettim. Pastanenin içini genişletmek için çeşitli tadilatları yaparak, kolon ve başka değişiklikleri yapmasıyla birlikte bina pastane tarafına yanlışsız yıkılmıştı. Bu pastane sahipleri tıpkı vakitte baba tarafından akrabam olurlar. Bilir kişi raporunun ortaya çıkmasından bir gün evvel Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel ortadan kayboldular. Bunların Maraş’ta bir çok yatırımı var. Dondurmanın yanı sıra dokuma ve hayvancılık üzere işler de yapıyorlardı.

İÇİŞLERİ BAKANIMIZ OLAYA EL ATMALI

Ezgi apartmanında sanırım 8-9 daireleri vardı. Devletimiz istese bunları ancak yakalardı fakat göz nazaran göre kaçtılar. Hatalı olduklarını kendileri de biliyorlardı. Siyasi nüfuzlarını kullanıp kurtulacaklarını düşündüler fakat bu ülkede tarafsız savcılarımızın hala var olduklarını bilmiyorlar. Ümit ederim ki İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya da bu olaya bir el atar ve yakalanırlar. Adaletin yerini bulmasını ve sorumluların en ağır formda cezalandırılmasını istiyoruz.”

patronlardunyasi.com

İLGİLİ HABERLER