Sonuçlar: D vitamini alan bireylerin altı hafta boyunca D vitamini aldıktan sonra 3,5 kilo verdiklerini gösterdi. Plasebo kümesinde manalı bir kilo kaybı görülmedi. Bu vitamin kalp krizine karşı koruyor .
D vitamininin aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli faktörleri etkileyerek kilo kaybını destekleyebileceği tez ediliyor:
Hormonal istikrar – vit. D, iştahı ve metabolizmayı etkileyen hormonların düzenlenmesine yardımcı olabilir.
Enflamasyonun azaltılması – vit. D, yağ depolanmasına katkıda bulunabilecek iltihabın azaltılmasına yardımcı olabilir.
Bağırsak mikrobiyomunun güzelleştirilmesi – vit. D, kilo düzenlemesinde rol oynayabilecek sağlıklı bağırsak mikroflorasının korunmasına yardımcı olabilir. “Ancak kilo vermenin bir yolunu arıyorsanız, Vit. D denemek kolay ve inançlı bir seçenek olabilir. İlaç ve destekleri almadan evvel hekiminize istişareyi unutmayın” ihtarını bilim insanları paylaşıyor.
DVit’in başka yararları:
DVit. D: kemiklerin olağan büyüme ve gelişmesini sağlar, mineral metabolizmasını düzenleyerek raşitizm ve osteoporoz gelişimini maniler; kas tonusunu arttırır, bağışıklığı artırır, tiroid bezinin çalışması ve olağan kan pıhtılaşması için gereklidir; bedenin sonların etrafındaki esirgeyici zarları onarmasına yardımcı olur; kan basıncının ve kalp aktivitesinin düzenlenmesine katılır; kanser hücrelerinin büyümesini mahzurlar.
Günlük vitamin gereksinimi. D 2,5-5 mcg’dir. İhtiyaçtaki artış, ultraviyole radyasyon eksikliği, doğal olarak koyu cilt, ileri yaş, vejetaryenlik ve az yağlı diyetlere bağlılık, sindirim bozuklukları, hamilelik ve emzirmenin yanı sıra ağır büyüme ve gelişme devirleri ile kolaylaştırılmaktadır. Bu tıp bireylerin ek D vitamini alımına gereksinimi vardır. Yüksek dozlarda Vit D ile tedavide eş vakitli olarak A (retinol) yanı sıra askorbik asit (C vitamini) ve B vitaminleri, reçete edilmesi tavsiye edilir.
Vücudun kâfi ölçüde ultraviyole radyasyon alması şartıyla D vitamini muhtaçlığı büsbütün karşılanır.
Ancak güneş ışığına maruz kaldığında sentezlenen D vitamini ölçüsü aşağıdaki üzere faktörlere bağlıdır:
- Işığın dalga uzunluğu (sabah ve gün batımında aldığımız orta dalga uzunluğu spektrumu en etkilidir);
- Cildin birinci pigmentasyonu ve (cilt ne kadar koyu olursa, güneş ışığına maruz kaldığında o kadar az D vitamini üretilir);
- Yaş (yaşlanan cilt D vitamini sentezleme yeteneğini kaybeder);
- Atmosferik kirlilik seviyesi (endüstriyel emisyonlar ve toz, D vitamini sentezini güçlendiren ultraviyole ışınlarının spektrumunu iletmez; bu, bilhassa endüstriyel kentlerde yaşayan çocuklarda raşitizm yaygınlığının yüksek olduğunu açıklar).
