Başıboş köpekleri, halk sıhhatini tehdit eden en büyük problemlerden biri haline geldi.
Öyle ki sayıları gitgide artan başıboş sokak köpekleri bilhassa çocukları gaye almaya başladı.
Son olarak Ankara’da 4. sınıf öğrencisi Tunahan Yılmaz, başıboş köpekler tarafından hücuma uğradı.
Ağır yaralanan küçük Tunahan’ın hastanede tedavisi sürerken, başıboş köpek sıkıntısıyla ilgili nasıl bir yol izleneceği hala meçhul durumda.
Hal böyleyken kimi çevrelerden köpek akınlarından korunmak için mantığa sığmayacak teklifler geliyor.
Bunlardan birisi, ‘Köpeği gördüğünde ağaç olacaksın’ görüşü.
‘Hareketsiz kalmak köpek ataklarını önleyebilir’ görüşü…
Uzmanlar bu usulün insanları köpek hücumlarından korumayacağını söylese de tam karşıtı savlar da yok değil.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Koçkaya, son günlerde artan başıboş köpeklere ait açıklamalarda bulundu.
Başıboş köpeklerin havaların soğumaya başlamasıyla saldırganlaştığına dikkat çeken Doç. Dr. Koçkaya, kendi hayat alanlarını muhafaza içgüdüsüyle saldırdıklarını söyledi.
Koçkaya daha sonra, hareketsiz kalmanın köpek akınlarını önleyebileceğini tabir etti.
“Çocuklarımız köpeklerden kaçarken uzuvlarını daha çok kullanırlar: Bunları tehdit olarak algılıyorlar”
Köpeklerin yiyecek bulmakta birbirleri ile rekabet içerisinde olduğunu söyleyen Koçkaya, “Bu durumların önüne geçilmesi gerekiyor. Bu durumların önüne geçmek için öncelikle şunu belirtmek lazım, hem bakanlığın hem belediyelerin ortak programlar düzenlemesi, daha yeterli konfora sahip barınakların sayısı arttırılması ve köpeklerimizin orada süratli bir halde kısırlaştırılıp aşılarının yapılması ve bu programların süratle yapılması lazım. Köpeklerle ömür alanlarımız iç içe geçti. İster istemez köpeklerin kendi ömür alanlarını müdafaa hisleri var. Bilhassa bu taarruzlar kış aylarına geçerken çok oluyor. Zira bu periyotlar köpeklerin yiyecek bulma ve yiyecek aramada rekabetin arttığı devirlerdir. Bu devirlerde köpekler kendi alanlarını daha çok korumak isterler. Kendi alanlarına yabancılar girdikleri vakit yabancılara saldırırlar. Bu durum da genele baktığımızda çocuklar daha çok ziyan görüyor. Zira çocuklarımız köpeklerden kaçarken uzuvlarını daha çok kullanırlar. Köpekler bu uzuvları tehdit olarak algılar.” dedi.
“Hareketsiz durduğunuz vakit size ziyan vermeden uzaklaşır”
Geçtiğimiz yıllarda ‘Korkma Köpeği Anla’ isimli program düzenlediklerini söz eden Koçkaya, “Program kapsamında yaklaşık 4 bin ilkokul çağındaki çocuklara ulaştık ve bu çocuklara biz eğitim verdik. Köpek akınların da bugün hala geçerliliğini koruyan formül, kritik organlarımızı koruyarak ayak uçlarımıza bakmak ve köpekle göz temasına girmemektir. Kaçamıyorsanız, kaçma ihtimaliniz yoksa yapılacak en uygun prosedür budur. Zira bizim bedenimizin salgıladığı hormonlardan köpekler koku alarak onlarda çok büyük bir organ ver beyin üzere çalışır, sizin kokuyu hissettiğinizi ve hareketsiz durduğunuz vakit ona ziyan vermeyeceğinizi hissettiği vakit size ziyan vermeden uzaklaşırlar. Bunu yapmak zordur fakat bunu yapabilirsek hakikaten daha az ziyanla atlatmış oluruz. Köpek saldırıyorsa ve köpek dışarıdaysa bilhassa kış devirlerinde küme halinde gezerler. Bu köpekler sonradan da saldırabilirler.” tabirlerine yer verdi.
