Şehir içi ulaşımda trafik yoğunluğundan kaçmak için kullanılan elektrikli scooterların güvenliği tekrar tartışma konusu oldu. Evvelki gün Kadıköy D-100 Karayolu’nda 120 kilometre sürate çıkan scooter şaşkınlık yarattı. .Kiralama firmalarının scooterlarına elektronik sistem üzerinden sürat limiti uygulanabilirken, şahsi olarak satın alınanlarda bu türlü bir uygulama yapılamıyor. UKOME kararıyla birtakım ilçelerde sürat hududu uygulamasına geçildi. Kiralık scooterler bu ilçelerde belirlenen suratı aşamıyor. Fakat ferdi olarak alınan scooterlerde bu sona uyan ise çok az.
LİMİTLERİ KALDIRIYORLAR
Uzmanlar scooterların da plakalandırılması gerektiğini ve bu formda denetlemenin daha kolay olabileceğini söylüyor. Scooter satıcıları ise, araçların ülkemize 25 kilometre sürat hududuyla limitli bir formda geldiğini lakin çeşitli yazılımlarla limitlerin kaldırıldığını, marka ve modele nazaran 50 ile 120 kilometre ortasında sürat limitine ulaşabildiğini söylüyor.
TRAFİK KANUNUNA AYKIRI
Güvenli Sürüş Teknikleri Uzmanı Gürsel Yeğenoğlu, “Scooterleri otoyollarda, araçların suratlarında görmeye başladık. Otobana girmeleri, çevreyoluna girmeleri büsbütün mantıksız. Bu türlü birşey olamaz. Karayolları trafik kanununda bu türlü bir şey yok. Traktör, plakalı olmasına karşın giremez diye tabela vardır, scooterın girmesinin katiyen yasak olması lazım. scooterların kent içerisinde en inançlı gidecekleri yol aykırı istikamettir. ‘Gör-görül, hayatta kal’ mantığıdır. scooter gelen aracı görecek, giden scooterI görecek. En ufak bir hareketinde scooter en azından kendini kurtarabilecek bir atak yapabilir” diye konuştu.
İŞE EL ATILMASI LAZIM
UKOME kararı ile yoğunluğun olduğu ilçelerde scooterların sürat limitinin 12.5 kilometreye düşürülmesini de kıymetlendiren Yeğenoğlu, “Scooterları getiren firmalara bu türlü bir yasa, kanun uygulanması lazım, onlar bunları düşürecekler. Şişli’de bu yapılıyor, o bölgeye girdiği vakit elektronik olarak, otomatik olarak suratı düşürecek. Pekala, yalnızca oradaki vatandaş mı kıymetli bizim için, yoksa genel mi kıymetli? Genele yaymak için işi başından sıkı tutmak lazım. Bunu getiren ithalatçı firmaların bu işe el atması lazım” sözlerini kullandı.
ŞASE NUMARASI VERİLMELİ
Scooterların sürat kontrollerinin şimdi yapılamadığının altını çizen Gürsel Yeğenoğlu, “Çünkü bir numaratör yok ki, nasıl olacak? Plaka formunda, şase numarası verilmesi lazım ya da bir sinyal ünitesi takılması gerekiyor ki, onu algılasın. Takımlara bu türlü bir sistemin tanıtılması gerekiyor, bu altyapı. Bu elimizdeki cep telefonu değil, koşu bandındaki adımlarımızı saymıyoruz. Bu kolay bir şey değil. Bunun bir alt yapısının oluşması lazım. Bu alt yapıdan sonra biz insanlara, ‘Trafik niçin denetlemiyor’, ‘Şahıslar niçin bu türlü yapıyor’ deme hakkımız var” biçiminde konuştu.
KURALA NAZARAN DEĞİL ONLARIN İSTEDİĞİ SÜRAT HUDUDUNA GETİRİYORLAR
Şahsi olarak satın alınan ve kullanılan scooterları da kıymetlendiren Emre Ocak, “Burada da İçişleri Bakanlığı’nın vermiş olduğu sürat limiti yer yer değişmiyor genel prestijiyle 25 kilometre surattır. Ama bu yalnızca araçların 50 kilometre suratı geçmediği yerlerde kullanılabilir bir limittir. Lakin bu scooterların artık envai çeşit, farklı tipleri, farklı güçleri kelam konusu olduğu için, her scooterı aşikâr yazılımlarla, muhakkak tuş kombinasyonlarıyla yahut kendine has özel yazılımlarıyla suratını açabiliyorlar, istedikleri düzeye getirebiliyorlar. Sondan geçerken 25 kilometre limitli getiriliyor, daha sonra yapılan yazılımlarla istedikleri sürate çıkarabiliyorlar; tabi müsaade verdiği sürat hududuna kadar. Bu kimi scooterlar için 30 kilometre, kimileri için 50 kilometre, kimileri için de inanılmaz sayılara otomobillerle tıpkı seviyelere, 120-130 kilometre suratlara kadar ulaşabiliyorlar maalesef” diye konuştu.
