Türkiye, deniz araçları üretimi konusunda tersane ve kaliteli personellik açısından değerli bir avantaja sahip. Bu alandaki ihracat da dünyanın kıymetli denizcilik ülkeleri yüklü olmak üzere artmış durumda.
Yatcılık ise bilhassa koronavirüs salgını sonrasında dünyada artan bir trend haline geldi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Milas’ın Ören Mahallesi’ndeki İmal Çekek Yeri açılış merasiminde yaptığı konuşmada, yat inşa endüstrisi için yüksek standartlı örnek bir projeyi hizmete sunduklarını söyledi.
Uraloğlu, Türkiye’nin 85 tersanesiyle gemi siparişinde dünyada yedinci, 45,8 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret filosu ile dünya sıralamasında 12. sırada yer aldığını açıkladı.
“Tersanecilik faliyetleri 2002’ye kadar nerede ise İstanbul Tuzla’da sıkışmış durumdaydı”
2002’ye kadar neredeyse yalnızca İstanbul Tuzla’da sıkışmış olan bir tersanecilik faaliyetinin kelam konusu olduğunu söz eden Uraloğlu, Türk bayraklı gemilerin kara listede, vergi yüklerinden bunalmış bir denizcilik bölümünün olduğunu belirtti.
AK Parti hükümetleri olarak bu gidişata “dur” dediklerini lisana getiren Uraloğlu, şöyle konuştu:
2002 yılından bu yana bir deniz kaptanının oğlu olan Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve kaptanlığında denizcilerimizin bahtını ak, yolunu açık etmek için çok değerli atılım ve siyasetler gerçekleştirdik. Hayata geçirdiğimiz kontrol ve uygulamalarla 2008’de beyaz listeye geçtik ve o günden bu yana beyaz listedeyiz.
ÖTV’siz yakıt uygulaması
Uraloğlu, Türk bayrağının denizcilik kesiminde dünyanın en itibarlı bayrakları ortasında yer aldığını, denizcilerin üzerindeki yükü paylaşmak için ÖTV’siz yakıt uygulamasını hayata geçirdiklerine dikkati çekti.
“ÖTV fiyatını sıfıra indirdik”
2004’ten itibaren yük ve yolcu taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerinde ÖTV meblağını sıfıra indirdiklerini vurgulayan Uraloğlu, şöyle konuştu:
Bugüne kadar dala yaklaşık 11 milyar lira ÖTV’siz yakıt dayanağı verdik. Bugün ülkemiz 217 limanında 543 milyon ton yük, 12,4 milyon TEU konteyner elleçlenen, Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin’de bulunan konteyner limanları dünyada birinci 100 liman ortasına giren, 85 tersanesiyle gemi siparişinde dünyada yedinci, 45,8 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret filosu ile dünya sıralamasında 12. sırada yer alan ve 1 milyonu aşan amatör denizcisi ve 138 bin gemi insanı ile dünyanın önde gelen denizci ülkeleri ortasındadır. Gemi inşa dalı emek ağır niteliği ve oluşturduğu geniş faaliyet alanı ile ülkemizdeki istihdamın artmasına da kıymetli katkılar sağlamaktadır.
“Sektörde çalışan sayısı yüzbinlere dayandı”
Bakan Uraloğlu, istihdamı değerli ölçüde artıran bu dalda çalışan sayısının yüzbinlere dayandığını, yan sanayi çalışanlarıyla birlikte değerlendirildiğinde çok sayıda beşere geçim kaynağı olan dev bir dal haline geldiğinin altını çizdi.
“Politikalar geliştirdik ve özel bölüm temsilcilerimizin önünü açtık”
Türk gemi inşa endüstrinin son teknolojileri kullanan, etrafa hassas, yüksek kaliteli ve taahhütlerine sadık işi vaktinde bitiren özellikleriyle dünyada saygın bir yere sahip olduğunu anlatan Uraloğlu, şu ifadeyi kullandı:
Biz tersaneciliğimizi tüm kıyılarımıza yayacak siyasetler geliştirdik ve özel kesim temsilcilerimizin önünü açtık. Sayısal ve kapasite olarak geçmişten bugüne bölümümüze bakacak olursak 2002’de 37 olan tersane sayımız 85’e, yıllık üretim kapasitemizi ise 550 bin detveyt tondan 4,8 milyon detveyt tona yükselttik. Tersanelerimizdeki bakım-onarım hacmi de son 10 yılda yüzde 129 oranında artarak 35 milyon detveyt tona yükseldi.
“Döviz getirisiyle ülke iktisadına büyük katkı sağladı”
Gemi endüstrinin inovatif, çevreci ve alternatif güç kullanma yeteneğiyle rekabet gücünün gün geçtikçe arttığına dikkati çeken Uraloğlu, döviz getirisiyle de ülke iktisadına büyük katkı sağladığının altını çizdi.
“Balıkçı gemisi inşasında Türkiye, İspanya’yı geride bırakarak en fazla ihracat yapan ülke oldu”
Özellikle balıkçı gemisi inşasında atağa geçen Türkiye’nin, rakibi İspanya’yı geride bırakarak en fazla ihracat yapan ülke olduğunu aktaran Uraloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Liderliğini korumak için çalışmalarına sürat kesmeden devam eden gemi inşa endüstrimiz dünya balıkçılığında önde olan ülkelere balık avlama ve canlı balık taşıma gemisi ihracatı yapan bir ülke pozisyonuna gelmiştir. Dünyanın birinci hibrit balıkçı gemisi ile en büyük canlı balık taşıma gemisinde, ful elektrikli feribot, lng-hibrit-elektrikli römorkör, katamaran güç gemisi üzere birçok yenilikçi projede Türk mühendislerinin imzası vardır. Günümüzde, yatlara talebin giderek arttığını da görmekteyiz. Gururla belirtmek istiyorum ki ülkemiz dünya süperyat sanayisinin parlayan yıldızıdır. Yat inşa bölümünde global pazarda değerli bir pozisyonda olan ülkemiz bilhassa mega yat inşası noktasında İtalya ve Hollanda’nın akabinde dünyada üçüncü sırada yer almaktadır.
“İzmir Çaltılıdere tekne imal ve çekek yeri projesi devam ediyor”
Uraloğlu, koordinesi bakanlıkça gerçekleştirilen ve Avrupa’nın en büyük tekne imal yeri pozisyonuna gelecek olan İzmir Çaltılıdere tekne imal ve çekek yeri projesinin de tüm süratiyle devam ettiğini, Bartın Kurucaşile tekne imal yeri projesinin de hayata geçtiğini, faaliyetlerine başlandığına vurgu yaptı.
“4 bin kişilik istihdam sağlanacak”
Ören tekne imal ve çekek yerinin 275 bin metrekare alan üzerinde, 16 hangarda, 32 kooperatif üyesi işletmeci ile tekne imal ve çekek faaliyeti yürüteceğine dikkati çeken Uraloğlu, şöyle konuştu:
Bu alanda sağlanacak 4 bin kişilik istihdam bölge ve ülkemiz insanına ekmek kapısı olacaktır. Boyutlarına bağlı olarak yıllık 60 tekne üretimi yapılması planlanmaktadır. Yatçılığın değerli bir modülü olan yat limanlarının ülkemizdeki durumuna da bakacak olursak 63 yat limanı ve yat yanaşma yerinde 25 bin 38 yat bağlama ve barınma kapasitesine sahibiz. Yapacağımız yatırımlarla bu kapasitenin çok daha üzerine çıkmayı planlamaktayız.
“5 bin tekne bağlama kapasitesi hedeflendi”
Ege Bölgesi’nde yeni yat limanları yapılması hedefiyle devam eden proje çalışmalarıyla 5 bin tekne bağlama kapasitesi elde edeceklerini aktaran Bakan Uraloğlu, yat limanlarının yanı sıra kruvaziyer gemiler için de Fethiye’de yeni bir liman yapılması gayeli proje çalışması sürdürdüklerini belirtti.
“Bizim için denizcilik yalnızca bir uğraş değil kültürdür, güçtür”
Koyların adil kullanılacağı, etraf dostu uygulamalar sayesinde kirliliğin önleneceği, kıyı kaynaklarının verimli kullanımının artacağı, düşük maliyet ile sosyo-ekonomik yarar sağlayacak bir yapı oluşturmayı hedefledikleri aktaran Uraloğlu, şöyle devam etti:
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak denizciliğimizin daha da gelişmesi, denizlerimizden sağlanan imkanların artırılması, kaynaklarının iktisada kazandırılması için daha da aktif çalışacağız. Zira bizim için denizcilik yalnızca bir uğraş değil, kültürdür, güçtür. Denizlerimiz bizim ‘Mavi Vatan’ımızdır. Hepimiz çok uygun biliyoruz ki, denizciliğimizin bugün geldiği pozisyon devletimizin denizciliğimize verdiği ehemmiyet ve kesimin paydaşları sayesindedir.
Türkiye memleketler arası örgütlere üye oluyor
Bütün bu olumlu gelişmelerin bir sonucu olarak geçtiğimiz hafta, Memleketler arası Denizcilik Örgütü (IMO) Kurul Üyeliği seçimlerinde, ülkemiz tarihinin en yüksek oyunu alarak üst üste 13. sefer seçildi. Tekrar bölümümüz için hoş bir gelişme de ‘Türk Loydu’. Milletlerarası Klas Kuruluşları Birliği’ne (IACS) üye oldu. Bu gelişme, Türk Loydu’nun Memleketler arası seviyede tesirini artırarak, Türk denizcilik dalının ve gemi endüstrisinin daha fazla kelam sahibi olmasına da katkı sağlayacaktır.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
