WWF-Türkiye Kurumsal İşbirlikleri ve Kaynak Geliştirme Küme Müdürü Nazlı Turanlı Demirpençe, yeni yıl öncesi şu davette bulundu:
“İnsanın tabiatla ahenk içinde yaşadığı bir dünya için yürüttüğümüz çalışmalarımıza siz de dayanak olabilirsiniz. Tehlike altındaki bir çeşidi evlat edinin, hayat alanlarının korunmasına dayanak verin. Yeni yılın birinci armağanı tabiat için olsun. Yeni yılda tehlike altındaki bir tipi sembolik olarak evlat edinerek, tabiata ve sevdiklerinize hayat dolu bir armağan verebilirsiniz.”
Program kapsamında evlat edinilebilecek tipler panda, yunus, kaplan, deniz kaplumbağası, kutup ayısı, koala, büyük beyaz köpekbalığı, imparator penguen, fil, orangutan, saz kedisi, turna. Bağış fiyatlarına nazaran de e-sertifika, bilgi kitapçığı, isme özel basılı sertifika, ekilebilir tohumlu kağıttan oluşan kartpostallar, turna ve saz kedisi için bez çanta, öteki çeşitler için peluş oyuncak, kır çiçeği tohum topu üzere çeşitli armağanlar de sunuluyor. Bağışlar ile WWF-Türkiye’nin tıp muhafaza çalışmaları destekleniyor.
NESLİ TEHLİKE ALTINDAKİ TÜRLER
TURNA: Dünyadaki 15 turna cinsinden ikisi Türkiye’de yaşıyor. Turnalar, dünyanın en hassas kuş ailelerinden biri. IUCN Kırmızı Listesi’nde turnaların Türkiye popülasyonu, ‘Tehdit Altında’ olarak belirlendi. WWF-Türkiye, Türkiye’de kışlayan turnaların yüzde 95’ini barından Çukurova Deltası’nda izleme ve muhafaza çalışmaları yürütüyor.
PANDA: Pandalar ekseriyetle Çin’in bambu ormanlarında, dağlarda ulaşılması sıkıntı ve uzak yerlerde, gözlerden uzakta yaşıyor. Bugün doğal ortamında yalnızca 2 bin panda kaldığı biliniyor. IUCN Kırmızı Listesi’ne nazaran pandaların kuşağı tehlike altında. WWF’nin yürüttüğü çalışmalar sonucunda, 10 yıl evvel tabiattaki panda sayısı 1596 iken bu sayı 2 bine ulaştı.
YUNUS: Türkiye’deki yunus tiplerinden Tırtak tipi, 2003 yılında IUCN ‘nesli tehlike altındaki türler’ listesine girdi ve son 60 yılda popülasyonları yüzde 50 azaldı. WWF-Türkiye, izleme ve müdafaa çalışmalarına Kuşadası ve İstanbul Boğazı’nda devam ediyor.
KAPLAN: Bir kaplanın korunması yaklaşık 100 kilometrekare büyüklüğünde bir alanın korunması manasına geliyor. Böylelikle yalnızca kaplan değil bu alanda yaşayan gergedan, fil, boz ayı, orangutan üzere tehdit altındaki pek çok cins de korunmuş oluyor. Kaplan nüfusu geçen yüzyıla nazaran yüzde 95 oranında azaldı. Bugün doğal ortamında yalnızca 3 bin 900 kaplan kaldı.
DENİZ KAPLUMBAĞASI: Yaklaşık 110 milyon yıldır dünyamızda yaşıyor. Fakat gelecekleri tehdit altında. Her 1000 yavrudan yalnızca 1-2’si erginliğe erişebiliyor. WWF-Türkiye 2006 yılından bu yana Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Alanı’nda yaklaşık 6 bin yuvadan, 220 binin üzerinde yavru yeşil deniz kaplumbağasının denize ulaşmasına yardımcı oldu.
KUTUP AYISI: Doğal ortamında yaşayan kutup ayısı sayısı 31 binden az. Kutup ayılarının avlanmak, beslenmek ve dinlenmek için kullandıkları buz kütleleri, iklim değişikliği nedeniyle telaş verici süratle eriyor. WWF global ölçekte kutup ayılarının yuvalarını, beslenme bölgelerini ve göç yollarını tespit ederek bu alanları muhafaza altına almaya çalışıyor.
KOALA: Avustralya dışında dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen koalalar, IUCN Kırmızı Listesi’ne nazaran ‘hassas’ seviyede tehdit altında. Koalalar için en büyük sorun, ömür alanlarının yol üretimi için yok edilmesi. Bugün, insan kaynaklı tahribatlarla koalaların hayat alanlarının yüzde 80’i yok edilmiş durumda.
BÜYÜK BEYAZ KÖPEKBALIĞI: Uzun bir gebelikten 13 ay kadar sonra en fazla bir düzine yavru doğuruyor. Doğumdan sonra annelik olgunluğuna ulaşması için yaklaşık 33 yıl gerekiyor. Kasti ve amaç dışı avcılık, büyük beyaz köpekbalığı üzerindeki en önemli tehdit. Denizlerimizde müdafaa altında olan büyük beyaz köpekbalığının Akdeniz’deki ender üreme alanlarından birisi Edremit Körfezi’nde.
İMPARATOR PENGUEN: Penguengiller familyasının en büyük çeşidi. Güney Okyanusu ve Antarktika’nın kesim buzullarında yaşayan yaklaşık 300 bin imparator penguen olduğu iddia ediliyor. Lakin kıtanın kimi bölgelerinde nüfusları yüzde 50’ye kadar geriledi. IUCN Kırmızı Listesi’ne nazaran ‘tehdide açık türler’ ortasında.
FİL: Dünyanın en büyük kara memelisi olan fillerin çeşidi tehdit altında. Bu hayvanların büyük kısmı kaçak avcılık, fildişi ticareti, habitat kaybı, insan-yaban hayat çatışması üzere nedenlerden ötürü öldürülüyor. Afrika fillerinin nüfusu geçtiğimiz yüzyıla nazaran yüzde 90 azaldı. Çoğunlukla Çin ve Uzak Doğu’da fildişi için artan talep nedeniyle her yıl yaklaşık 20 bin Afrika fili öldürülüyor.
ORANGUTAN: Artık yalnızca Borneo ve Sumatra’daki yağmur ormanlarında yaşıyor ve dünyada sırf 100 binin altında Borneo ve 14 bin civarında Sumatra Orangutanı kaldı. Orangutanlara konut sahipliği yapan orman alanları süratle yok oluyor. Borneo son 50 yılda ormanlarının yarısından fazlasını kaybetti. Önümüzdeki 10 yıl içinde ise büsbütün yok olabilir.
SAZ KEDİSİ: Türkiye’nin jenerasyonu tehlike altındaki çeşitlerinden biri. Saz kedilerinin hayat ve beslenme alanları, insan tesiriyle giderek daralıyor. Avcılık, doğal ömür alanı kaybı, bataklıkların tarım alanına dönüştürülmesi, kemirgenlerle uğraş nedeni ile avlandığı hayvanların azalması sonucu saz kedisi Türkiye’de ‘tehlike altında’ bulunan çeşitler ortasında.
