Hüseyin Gün’ün Ajanlık Faaliyetleri: Suçlamalar ve Gerçekler

Sürecin merkezindeki Hüseyin Gün’ün, “yabancı ülkeler lehine ajanlık faaliyetlerinde bulunduğu” ve gizlilik amacıyla kriptolu telefonlar üzerinden iletişim sağladığı iddiaları gündeme geldi. Ayrıca, farklı ülkelerdeki iç karışıklıkları finanse ettiği öne sürüldü. Hesap hareketleri üzerinde yapılan incelemelerde, Gün’ün herhangi bir ticari işletmesi olmamasına rağmen, yurtiçinde ve yurtdışında büyük miktarlarda para transferleri gerçekleştirdiği ve 85 milyon Türk Lirası tutarında nakit çekim yaptığı tespit edildi. Bu bağlamda, “Ticari kimliğini ön planda tutarak, farklı ülkelerin menfaatleri doğrultusunda faaliyet gösterdiği” ifade edildi.

İstihbari Bilgiler ve İddialar

Gün’ün, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri ile Türkiye hakkında topladığı bilgileri, istihbari faaliyet yürüten yabancı ülke görevlilerine aktardığı öne sürülüyor. Özellikle, birçok yabancı ülke istihbarat görevlisiyle bağlantı kurduğu ve bu kişilere gizli yazışmalar yaptığı tespit edildi. Bu yazışmalarda, Türkiye’de görev yapmış iki eski bakanın yer aldığı bir grubun gizlice çekilmiş fotoğraflarının paylaşılması gibi hassas bilgilerin olduğu ortaya çıktı.

Gün’ün, İmamoğlu’nun kampanya direktörü Necati Özkan’a dijital istihbarat konularında “talimat verir nitelikte” görüşmeler gerçekleştirdiği iddia edildi. Bu görüşmelerde, 70.000 gönüllünün acil aktive edilmesi gerektiği ve Murat Ongun’un cep telefonunun dinlemeye açık bir casus yazılım ile enfekte olduğu bilgisi de yer aldı.

Seçim Kampanyası ve Casusluk Faaliyetleri

Soruşturma, 2019 yerel seçimleri sırasında seçmen bilgilerini yabancı istihbarat servisleriyle paylaşma eyleminin “casusluk” faaliyeti kapsamında olduğunu vurguluyor. Ayrıca, Hüseyin Gün ve Necati Özkan’ın bu süreçte işbirliği yaptığı ve seçmenlere ait gizli bilgilerle seçim stratejileri oluşturduğu iddia ediliyor. Bu durum, soruşturmanın daha da derinleşmesine yol açtı.

Hüseyin Gün ve Merdan Yanardağ Gözaltında

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Hüseyin Gün’ün casusluk suçlamalarıyla gözaltına alındığını ve yeni delillerin elde edilmesiyle birlikte diğer suçlamaların da gündeme getirileceğini açıkladı. Gün, şu anda “suç örgütü yöneticisi olmak” suçlamasıyla sorgulanmak üzere ceza infaz kurumundan alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edilecektir. Ayrıca, TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın da gözaltına alındığı ve evinde arama yapıldığı bildirildi.

Savcılıktan Gelen Açıklamalar

Hüseyin Gün hakkında daha önce FETÖ üyeliği nedeniyle soruşturma yapıldığı iddiasının yanlış olduğunu ve dezenformasyon amaçlı bir söylenti olduğunu belirten savcılık, bu durumun araştırıldığını ifade etti. Savcılığın açıklamalarında, Hüseyin Gün’ün askeri mühimmat ve silahlara ilişkin fotoğraflar ve yabancı istihbarat görevlileriyle irtibatlarının bulunduğu ifade edildi. Soruşturma derinleştikçe, bu tür bağlantıların daha da açığa çıkması bekleniyor.

Medyanın Rolü ve Canlı Yayında Duyuru

TELE 1’de sabah saatlerinde yapılan bir canlı yayında, kanalın TEM ekipleri tarafından arandığı bildirildi. Sabah Pusulası programını sunan Gökhan Kayış, arama işleminin başladığını izleyicilere duyurdu. Bu durum, medyanın soruşturma üzerindeki etkisini ve kamuoyundaki yankılarını artırdı.

Devam Eden Soruşturma ve Gelecek Gelişmeler

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmanın kararlılıkla sürdürüleceğini ve Milli İstihbarat Teşkilatı ile iş birliği içinde olacağını açıkladı. Kamuoyuna saygıyla duyurulan bu bilgiler, ilerleyen günlerde daha fazla detayın ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Yeni delillerin elde edilmesi ve soruşturmanın genişlemesi, bu konunun daha fazla tartışılmasına yol açabilir.