Temajet © 2021. Tüm hakları saklıdır.

Sokak Haber

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Güncel
  4. »
  5. Tecritteki İnsan Sohbetleri: Avukat ve Milletvekili Ziyaretleri Olmadan Yasaklandı!

Tecritteki İnsan Sohbetleri: Avukat ve Milletvekili Ziyaretleri Olmadan Yasaklandı!

Haber Merkezi Haber Merkezi - - 4 dk okuma süresi
0

İBB Soruşturmasında Tutuklanan İPA Başkanı’nın Şok Edici Mektubu

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce’nin cezaevi koşullarına dair kaleme aldığı çarpıcı mektubu okuyucularıyla paylaştı. Gökce, mektubunda yaşadığı ağır tecrit koşullarını ve bu süreçte yaşadığı duygusal zorlukları samimiyetle ifade etti.

Cezaevinde Yaşanan Korkunç Şartlar

Gökce, Silivri Cezaevi’nde 7 aydır tek başına hücrede kaldığını belirtti. Haftada sadece bir gün spora çıkabildiğini vurgulayan Gökce, “Avukat ve milletvekili ziyaretleri olmasa, ‘insan sohbetlerinin’ yasak olduğu bir koşulda tecritteyiz adeta” diyerek yaşadığı yalnızlığın altını çizdi. Bu süreçte, kendisine neyle suçlandığını bile bilmediğini ifade eden Gökce, “Müebbet hapse mahkûmlara benzer koşullarda özgürlüğümüzden mahrum bırakılıyoruz” şeklindeki sözleriyle dikkat çekti.

Yargısız İnfaz İddiası

Gökce, cezaevi koşullarının kendisini nasıl etkilediğini dile getirirken, “Hüküm giymeden peşinen bir şekilde cezalandırılmış gibiyiz. ‘Yargısız infaz’ desem yeridir” diyerek, adalet sistemine yönelik eleştirilerini de açıkladı. Bu durumu, kendisi ve diğer tutuklular için büyük bir haksızlık olarak nitelendiren Gökce, yaşananları sadece kendi durumu olarak görmediğini, toplumun genelinde bir adalet arayışı olduğunu belirtti.

Umut ve İnanç Mesajı

Gökce, mektubunda içinde bulunduğu karanlık sürece rağmen umudunu kaybetmediğini ifade etti. “Tüm bunlar bu ülkeye, bu eşsiz ve yalnız ülkeye, bayrağımıza, Türkiye’mize halkımıza olan inanç ve bağlılığımıza zerre zarar veremiyor, veremeyecek” diyerek, yaşanan zorluklara karşı direncini sürdürdüğünü belirtti. Ailesiyle birlikte bu süreci yaşadıklarını ve onların da cezaevindeki koşullardan etkilendiğini dile getirdi.

Topluma Mesajı: Birlikte Aydınlık Günlere Çıkacağız

Mektubunun sonunda, toplumun birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Gökce, “Bizler bu karanlığın biteceğine, aydınlık günlere birlikte çıkacağımıza canı gönülden inanıyoruz” dedi. Bu sözler, hem bireysel bir direniş mesajı hem de topluma bir umut aşılamayı amaçlayan bir çağrı niteliği taşıyor. Gökce, yaşanan zor günlerin geride kalacağına ve toplumun daha aydınlık bir geleceğe kavuşacağına duyduğu inancı dile getiriyor.

Cezaevi Koşulları Tartışma Konusu Olmaya Devam Ediyor

Buğra Gökce’nin mektubu, cezaevi koşullarının ve adalet sisteminin nasıl işlediğine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Birçok insan, cezaevinde yaşanan bu tür sorunların sadece bireysel değil, toplumsal bir mesele olduğunu savunuyor. Gökce’nin mektubunun kamuoyunda yarattığı etki, cezaevlerindeki yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve adalet sisteminin gözden geçirilmesi gerekliliğini yeniden gündeme getiriyor.

Sonuç olarak, Buğra Gökce’nin cezaevindeki yaşantısı ve kaleme aldığı mektup, birçok kişi için sadece bir bireysel trajedi değil, aynı zamanda Türk toplumunun adalet arayışının bir sembolü haline geldi. Bu durum, toplumun daha geniş kitlelerinin adalet ve insan hakları konularında daha fazla duyarlılık göstermesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

İlgili Yazılar