Temajet © 2021. Tüm hakları saklıdır.

Sokak Haber

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Güncel
  4. »
  5. İş Hayatının Gölgesinde: Tükenmişlik Sendromu, Depresyon ve Sosyal İzolasyon Tehlikesi!

İş Hayatının Gölgesinde: Tükenmişlik Sendromu, Depresyon ve Sosyal İzolasyon Tehlikesi!

Haber Merkezi Haber Merkezi - - 4 dk okuma süresi
0

“`html

İşçilerin Sağlığına Dikkat: 10 Gün Çalış, 1 Gün Dinlen Düzeni Tehlikeli mi?

Son günlerde işçi çalışma koşullarında radikal değişiklik önerileri gündeme gelmeye başladı. Bu bağlamda, BirGün yazarı Hüseyin İrfan Fırat, işçilerin ’10 gün kesintisiz çalışıp 1 gün dinleneceği’ önerisini eleştiren bir yazı kaleme aldı. Fırat, bu yeni sistemin işçilerin sağlığı ve yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor.

Yeni Uygulama: İşçilere Ne Olacak?

Fırat’ın kaleme aldığı yazıda, önerilen çalışma düzeninin işçilerin çalışma şartlarını kötüleştireceğine dair ciddi endişeler var. Önerilen sistemde işçilerin 10 gün aralıksız çalışması ve ardından sadece 1 gün dinlenmesi planlanıyor. Ancak bu durumun işçiler üzerinde yaratacağı stres ve yorgunluk göz ardı ediliyor.

Yazar, “İşçi haftalık çalışma süresini tamamlasın ama bir gün dinlenmeyip 4 gün daha çalışsın,” diyor ve bu sistemin işçilerin onayı ile olacağını belirtiyor. Ancak pratikte, işçilerin bu tür bir onayı verme şansının çok düşük olduğunu ifade ediyor. Çünkü çoğu işçi, çalışma koşullarını kabul etmek zorunda kalıyor; aksi takdirde işe alınmıyor.

İşverenin Talepleri Mi, Yoksa İşçi Refahı mı?

Fırat, bu düzenlemenin işverenlerin çıkarları doğrultusunda oluşturulduğuna dikkat çekiyor. Çalışma sürelerinin uzatılması ve dinlenme sürelerinin kısıtlanması, işçilerin değil, işverenlerin talebiyle şekilleniyor. Yazar, “Hiçbir işçi dinlenmeden 10 gün çalışmayı istemez,” diyerek bu durumun sosyal ve insani boyutlarının göz ardı edildiğinin altını çiziyor.

Uzun ve kesintisiz çalışma süreleri, çalışanların sağlığını tehdit ederken, verimlilik üzerinde de olumsuz bir etki yaratıyor. İşçilerin dinlenme hakları, yasal düzenlemeler ve bilimsel araştırmalar ışığında korunmasına rağmen, bu tür uygulamalar ile bu hakların ihlal edilmesi söz konusu. Yazar, bu konuda bir değerlendirme yaparken, “Bu düzenlemenin işçilerin talebi ile değil, işverenlerin işçiyi kesintisiz çalıştırma isteği ile getirildiği açık,” diyor.

Sağlık Sorunları ve Uzun Çalışma Saatleri

Çalışma sürelerinin uzunluğu, birçok sağlık sorununa yol açabilir. Fırat, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) raporlarına atıfta bulunarak, haftada 55 saatten fazla çalışmanın kalp-damar hastalıkları ve inme riskini %35 artırdığını belirtiyor. Gece vardiyaları, özellikle sağlık ve hizmet sektöründe çalışan kadınlarda hormonal dengesizlikler ve uyku bozuklukları gibi problemlerle ilişkilendirilmekte.

Uzun süreli veya sürekli gece çalışması, çalışanların biyolojik ritimlerini bozarak yorgunluk ve sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Fiziksel ve zihinsel yorgunluk, iş kazaları ve üretkenlik kaybına yol açarken, aşırı çalışma aynı zamanda tükenmişlik sendromu, depresyon ve aile içi çatışmalar gibi olumsuz sonuçları da beraberinde getiriyor.

Sonuç Olarak: İşçi Refahı Ön Planda Olmalı

Fırat, yazısında işçilerin çalışma ve dinlenme sürelerinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. İşçilerin sağlığı, güvenliği ve sosyal yaşamının korunması, her şeyden daha önemli. Uzun çalışma saatleri, hem işçilerin hem de üretkenliğin zarar görmesine neden olurken, bu tür düzenlemelerin kabul edilmesi, işçilerin yaşam kalitesini tehdit ediyor. İşçilerin insani şartlarda çalışabilmesi için bu tür uygulamaların gözden geçirilmesi ve işçi haklarının korunması şarttır.

“`

İlgili Yazılar