T24 Haber Merkezi
Hatay’da yaşanan 6 Şubat depremlerinde yıkılan Cemil Çapar Apartmanı’na ilişkin davada müteahhit Mehmet Özkan, 100 bina inşa ettiğini ve en az zararın kendi binalarında olduğunu iddia etti. Özkan, daha önce depremin Allah’tan geldiğini belirterek, eleştirilere maruz kalmıştı. Ayrıca, 2019 yerel seçimlerinde AKP’nin Antakya belediye başkan aday adayları arasında yer aldığı ortaya çıkmıştı.
Hatay’da Cemil Çapar Apartmanı Davası
Antakya ilçesinde bulunan Esentepe mahallesinde 51 kişinin hayatını kaybettiği ve enkazında yangın çıkması nedeniyle birçok cenazeye ulaşılamayan Cemil Çapar Apartmanı davasının dördüncü duruşması, Hatay 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya tutuklu sanık Müteahhit Mehmet Özkan ve diğer sanıklar ile müştekilerin avukatları katıldı. Özkan, proje yaptıklarını, yapı denetim kontrol ettiğini ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan onay aldıklarını belirtti. Ayrıca, önceki celsede yaptığı savunmayı tekrarlayarak, depremin hangi binayı etkileyeceğini kimse bilemeyeceğini savundu.
Mehmet Özkan’ın Savunması
Müteahhit Mehmet Özkan, hiçbir zaman kaçmaya çalışmadığını ve kendi isteğiyle kolluk kuvvetlerine teslim olduğunu ifade etti. İşine olan güvenini vurgulayan Özkan, “Ben kaçmak istesem kaçardım. İşime güveniyorum. Şimdi de kaçma tehlikem yok, iki sene yattıktan sonra niye kaçayım” şeklinde konuştu.
Mimari Proje Sorumlusu Mehmet Güçlü’nün Talebi
Tutuklu sanık Mimari Proje Sorumlusu Mehmet Güçlü, projesinde herhangi bir kusur olmadığını belirterek, yapı kullanım izninden sonra yapılan değişikliklerden sorumlu olmadığını savundu. 16 aydır tutuklu olduğunu belirten Güçlü, tahliye talebinde bulundu.
Müşteki Avukatın İddiaları
Müşteki Avukat Seher Eriş, diğer deprem davalarında olduğu gibi bu dosyanın da “olası kast” ile yargılanması gerektiğini söyledi. Özkan’ın önceki duruşmada “Suçlu olsam kaçardım” dediğini hatırlatan Eriş, delillerin henüz tam olarak toplanmadığını ve bu nedenle tahliye kararının verilmemesi gerektiğini ifade etti.
Özkan’ın avukatı, binadan alınan karot örneğinin yanlış olduğunu raporla kanıtladıklarını belirtti ve müvekkilinin tutukluluğunun bu nedenle haksız olduğunu iddia etti.
Mahkeme Kararı ve Sonuç
Mahkeme, tutukluluğa devam kararı vererek duruşmayı 28 Şubat’a erteledi. Özkan ve diğer sanıklar, basına yansıyan haberlerin kendilerini haksız yere suçladığını belirterek, medyanın tarafsız olmamasından şikayet etti.
Bu dava, Hatay’da yaşanan deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışan bir toplum için önemli bir hukuk mücadelesini de beraberinde getiriyor. Özkan’ın ve diğer sanıkların geleceği, mahkemenin vereceği kararlara bağlı olacak.
