Savcının olay yeri incelemedeki tespitler ve şahitlerin tabirlerine nazaran 1’i tutuklu 10 kişi hakkında hazırladığı iddianame, yeni bir teknik eksper raporunun düzenlenmemesi ve kanıtlarının toplanmadığı gerekçesiyle iade edildi.
Güneşevler Mahallesi’ndeki 3 bloklu Bad-ı Saba Konutları’nın A ve C blokları, sarsıntının birinci 8 saniyesinde yıkıldı. Sarsıntıdan 8 ay evvel hayatın başladığı A Blok’ta 42 kişi öldü, 17 kişi de yaralandı. Şimdi inşaat etabında olan C Blok’ta ise ömrünü yitiren olmadı. Binanın yıkılmasıyla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında olay yerinde yapılan incelemede; binanın burkularak ve yatarak yıkıldığı, bodrum katın suyla dolduğu, yerin kumlu ve yumuşak olduğu, tabanda sıvılaşmanın olabileceği, betonda kırma taş ve yuvarlak dere materyalinin kullanıldığı, kolonların kimilerinde çiroz kullanılmadığı ve betonun yeterli sulanmadığından ötürü tozlandığı tespit edildi. Birtakım şahitler da tabanda sıvılaşma olmasından ötürü bina yapılırken göçüklerin yaşandığını söyledi.
‘ZEMİN BİNAYI TAŞIYAMADI’
Bunun üzerine müteahhit ve statik proje müellifi olan şantiye şefi Şahin Avşaroğlu (53), gözaltına alındı. 15 Şubat’tan yana tutuklu bulunan Avşaroğlu, mahkemedeki sorgusunda ölümlerden ötürü üzgün olduğunu, binanın yıkılmasında kusuru bulunmadığını söyledi. Şayet bir kusur varsa bunun da projeye onay veren yapı kontrol firmasında olduğunu belirtti. Müteahhitliği mühletince 58 blok yaptığını belirten Avşaroğlu, “Yapılan bu bloklardan yalnızca Bad-ı Saba yıkıldı. Bunun sebebi, yüksek katlı bina müsaadesi verildiği için ve fay çizgisi üzerinde olduğu için olabilir. Yani taban binayı taşıyamamıştır” dedi.
‘HERHANGİ BİR SORUMLU KİŞİ BULUNMAMAKTADIR’
Soruşturma kapsamında toplanan tüm rapor, görüntü, fotoğraf ve evraklar, en son rapor için Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne gönderildi. 7 kişilik eksper heyetinin, inceleme sonunda 31 Temmuz 2023’te düzenlediği 38 sayfalık raporda, binanın projelendirme, üretim ve iş bitim kademelerinin 2007 zelzele yönetmeliğine uygun olduğu belirtilerek, “Proje, üretim ve iş bitimim kademelerinde tarafımıza ulaşan bilgiler doğrultusunda rastgele bir sorumlu kişi bulunmamaktadır” denildi.
Bunun üzerine soruşturma savcısı, üniversiteden yeni bir rapor isterken, binanın etrafındaki parsellerin taban etüt raporlarını da gönderdi lakin birebir heyetin 21 Aralık 2023’te düzenlediği raporunda, eski raporda rastgele bir değişiklik yapılmadığını belirtti.
BÖLGEDE YIKILAN TEK BİNA
Soruşturma sonunda Cumhuriyet savcısı, olay yerinde yapılan incelemelerde yapılan tespitler ve şahitlerin sözlerine nazaran 19 Ocak’ta Şahin Avşaroğlu, kardeşi ve ortağı İ.A (50), mimari proje müellifi Hülya K. (42), şantiye şefleri Ömer F.T. (29), Ali E.Ç (29), taban etüt raporu müellifi Lütfi V.(42), statik proje uygulama ve denetçisi Hacı K. (58), mimari proje ve uygulama denetçileri Hasan T. (69) ve Alper Ö. D.(37) ile yapı kontrol firması yetkilisi Ahmet F.T. (42) hakkında ‘Bilinçli taksirle mevte ve yaralamaya neden olma’ hatasından 22 yıl 6’şar aya kadar mahpus istemiyle iddianame düzenleyerek Kahramanmaraş 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. İddianamede, Bad-ı Saba Konutları’nın yeni ve bulunduğu bölgede yıkılan tek bina, öbür eski binaların ya ağır hasarlı olduğu, eski binaların yıkılmayıp yeni binanın yıkılmasının hayatın olağan akışını alışılmamış olduğu belirtildi.
DELİLLERİN TOPLANMAMASI GEREKÇESİYLA İADE
İddianameyi inceleyen mahkeme, 29 Ocak’ta iddianameyi iade etti. Mahkemenin iade münasebetinde, taksirli hatalarda teknik eksper raporunun düzenlenmesinin gerektiği belirtilerek, “Savcılık makamınca istenilen tüm konuları kıymetlendirecek yeni bir eksper heyeti oluşturup tüm taraflarıyla rapor tanzimi istenmesi gerekirken, bunun yapılmaması yöntem ve yasaya terstir. Yeniden anılan eksiklik, hatanın sübutuna tesir edecek kanıt mahiyetindedir. Hatanın sübutuna tesir eden kanıtların toplanmaması nedeniyle iddianamenin iadesine karar vermek gerekmiştir” denildi.
‘ENKAZ ALTINDA KALDIĞIMIZ İÇİN BİZE DE DAVA AÇSINLAR’
Binada yakınlarını kaybedenler, binanın yıkılmasında sorumlu bulunmamasına reaksiyon gösterdi. Bad-ı Saba’da eşi, bir çocuğu ve babasıyla birlikte sağ çıkıp annesi Ayşe Gülçin (63), çocukları Serkan (13), Furkan (13) ve Alperen’i (7) kaybeden Nuri Gülçin, binaya zelzeleden 8 ay evvel taşındıklarını söyledi.
Binanın sarsıntıda 8 saniyede yıkılarak 42 bireye mezar olduğunu söz eden Gülçin, “Ben de 3 evladımı ve annemi kaybettim. Burası Şahin Avşaroğlu’nun yapmış olduğu blok ve şu an şahıs tutuklu ancak iddianame hazırlanmadığı için 1 yıl tutukluluk mühletinin dolmasıyla birlikte Şahin Avşaroğlu tahminen de elini kolunu sallayarak dışarıya çıkacak. 42 şahsa mezar olmuş burası uzman tarafından kimse hatalı bulunamıyor. Bu ölenler mi hatalı, biz mi hatalıyız? Sarsıntının olmasıyla bir arada 8 saniyede yıkılan bir yer nasıl hatalı bulunamıyor? Buna biz açıklama istiyoruz. Bunun sorumluların çıkmasını ve hesap vermesini istiyoruz. Sarsıntı olalı 1 yıl oldu, 1 yıldan beri iddianame hazırlanamadı. Hazırlandıysa bile mahkeme tekrar iade etti. Burada 42 tane vatandaş vefat etti. O vakit belediye ve firma, biz burada daire aldığımız için, biz öldüğümüz için enkaz altında kaldığımız için bize dava açsınlar. Bu da bunu gösteriyor, hatalı yalnızca biziz o zaman” diye konuştu.
’10 ŞİDDETİNE DAYANACAK DEDİKLERİ BİNA 10 SANİYE DAYANAMADI’
Binada eşi Ceylan (35), çocukları Ensar (8) ve İkra Duman’ı (7) kaybeden Kudret Duman ise enkazdan yaralı olarak çıktığını ve 40 gün hastanede tedavi gördüğünü söyledi. Binaya sarsıntıdan 6 ay evvel taşındığını belirten Duman, şöyle dedi:
“Biz birinci mutabakatımızı yaptığımızda sarsıntı konusunda biraz soruyorduk. Zelzeleye güçlü mıdır? Hani buralarda fay çizgisinin geçtiği söyleniyor ancak burada yüksek katlı bir bina bize buraya güvenerek alabilir miyiz?’ diye sorduk. Bize 10 şiddetindeki sarsıntıya dayanır, siz gönül rahatlığıyla alabilirsiniz çok inançlı dediler. En kaliteli malzemeyi kullanıyoruz içiniz rahat olsun, dediler. Lakin o gece 10 saniye dayanmadı. Yani 10 şiddetine dayanacak dedikleri bina sarsıntıya 10 saniye dayanamadı. Ben enkaz altında kaldım yaklaşık 8 saat kadar ve yanımda, kucağımda çocuğumla beraberdim. Çaresizliği en tabanına kadar yaşadık. Şu an bir deva arıyoruz, isimli makamların buna deva olmasını bekliyoruz. Eksperden gelen raporda ‘Kusurlu kişi yoktur’ ibaresine bir türlü mana veremiyoruz. Bu etrafta bu binadan diğer yıkılan bina yok. Yerse tıpkı taban, niçin yıkıldı bu bina? Bize bu binanın niçin yıkıldığını açıklasınlar o vakit. Kusurlu kişi yoktur diyor, o vakit biz kusurluyuz abi. Biz güvendiğimiz için, inandığımız için kusur bizde.”
