İstanbul ilçe belediye lider adaylarını tanıtım merasiminde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle;
81 vilayetimizdeki adayların tamamını ilan ettik. Dün Yalova ilçelerini takdim ettik, bugün de İstanbul’daki adaylarımızı açıklıyoruz.
SANDIKTAN SANDIĞA HATIRLAYAN OLMADIK
Amacımız kimi yerlere şahsen giderek kimi yerlere genel lider yardımcılarımı göndererek ilçe adayı tanıtımlarını tamamlamak. Biz milleti sandıktan sandığa hatırlayan parti olmadık. 365 gün milletimiz ile yüz yüze olan bir takımız.
Söz konusu İstanbul olduğunda hem bizim için hem sizler için yaptığımız çalışmalar bir diğer mana taşıyor. Bu türlü bir kenti diğer türlü kucaklamak mümkün değil.
Sadece bir semtini sevmenin ömre bedel olan İstanbul’u sevmenin pahasını veren bir yapı düşünün; işte biz bu türlü sevdik. Tarihte her medeniyetin, her devletin hayalini süsleyen kentin kıymeti dünya malının tamamına değişilmez.
1994’te milletimizin huzurunda, karşımızda alt yapısı çökmüş, üst yapısı perişan, insanı hiçe sayılan, çöp çamur çukur olan bir İstanbul vardı. Haliç’e yaklaşılamıyordu kokudan. Ben Kasımpaşalıyım. Haliç’in yanında doğup büyüdüm. Biz temizlemeye başlayınca bugünkü Haliç oldu. 9 buçuk milyon metreküp çamur çıkardık. Bu çamuru 9 buçuk km uzaklıkta Alibeyköy’de bir taş ocağına naklettik. Bunu şu andakiler yapabilir miydi? Bunu Murat Kurum yapar.
TEMEL ATMAMA MERASİMİ YAPIYORLAR
İşte burada, çabucak Kağıthane’de bunlar temel atmama merasimi yapıyor. Biz ise temel üstüne temel atma gayreti verdik. Suyu akmayan, sokaklarını pislik götüren, etrafını gecekonduların kuşattığı, çöplüklerin patladığı İstanbul bizi üzmekle kalmadı üstlendiğimiz sorumluluğu da ağırlaştırdı. Kolları sıvayıp gruplarımızı kurduk ve imkanları seferber ettik.
İSTANBUL ÇEYREK ASIRLIK İRTİFA KAYBETTİ
Bahanelerin ardına saklanmak yerine İstanbul’un sıkıntısına derman olmaya odaklandık. Kısa müddette sıkıntıların çabucak hepsini hal yoluna koyduk. 5 yılda İstanbul o eski günlerini hatırlatan ihmallere şahit oldu. Neredeyse çeyrek asırlık irtifa kaybı yaşadı. 2019’da İstanbul’u devralanlar işe icraatla değil, temel atmama merasimi ile başladılar. Atmadıkları temel, Silahtarağa arıtma tesisi idi. Arıtma yapılmayan sular Haliç’e boca edilince bura yine ölmeye, kararmaya, kokmaya başladı. 94’ten beri yürüttüğümüz beri yaptığımız çalışmaların kesimiydi Haliç. Dikey bahçeleri yok ederek bunu devam ettirdiler.
Murat Kurum’un sarsıntı başta olmak üzere hayati ehemmiyete sahip projelerini kendi akıllarınca küçümseyip hafife alıyorlar. Bunların etraftan anladıkları kenti yakıp yıkanlara sahip çıkmaktır.
YEŞİL PANOLARA BİLE TAHAMMÜL EDEMEDİLER
Çevreye, beşere dair problemlerin niye öncelikli olduğuna dair fikirleri yoktur. Yeşil panolara bile tahammül edemeyip betona boğan başın bu türlü bir kederinin olmadığı açıktır. Zelzele tehdidine karşı üzerine düşeni yerine getirmediği üzere bunu sırıtarak dalga konusu yapabiliyor. Bu türlü bir problemde bile aymazlık yapanların kentin başka sıkıntılarında ne hassasiyeti olabilir. Tek kederleri İstanbul nimetini kendi şahsi çıkarları, kendi meslekleri için kullanabildikleri kadar kullanmak, sömürebildikleri kadar sömürmektir. İstanbul bu zulmü, bu riyakarlığı hak etmiyor. İstanbul aklı da gözü de gönlü de öbür yerlerde olanların yedeği olmayı hak etmiyor. Beceriksizlikleri hak etmiyor. İstanbul dünyanın en beğenilen kenti iken son birkaç yıldır yaşanması en güç yerler ortasında zikredilmeyi hak etmiyor. 31 Mart’ta hak etmediklerinden kurtulup büyükşehir hizmetleri konusundaki hasreti sona erecek. İstanbul hakikat tercihle kendisine yeni ufuk açacak, 5 yıllık fetret evresi son bulup şahlanış bölümü başlayacak. 31 Mart’ta İstanbul tekrar gerçek belediyecilikle buluşacak.
AYKIRI SESTE KARŞISINDAKİNİN GIRTLAĞINA ÇÖKÜYORLAR
En ufak alışılmamış ses duyunca karşısındakinin gırtlağına çöküyorlar. Büyükçekmece’de Yaşlı teyzeye vurdular ve bir de gırtlağına sarıldılar. Basın mensubunu yere yatırıp dövmeye kalktılar. Hani bunlar basına saygılıydı. Gırtlağına sarıldığınız bu millet size sandıkta karşılığı verecektir. Bayanlar size ettiğiniz hakaretlerin hesabını soracaktır. Hem bayan hakları diyeceksiniz hem de yaşlı bayana saldıran edepsize hiçbir reaksiyon göstermeyeceksiniz. Basın özgürlüğü deyip hem de militanlarınıza linç ettireceksiniz. bu tıpkı vakitte faşizmdir.
Bize düşen işimizi düzgün biçimde yapmak, icraatlarımızla göz doldurmaktır. Milletimizin kalbini kazanmaktır. Hiçbir alanda boşluk bırakmamaktır. Düzgün çalışırsak, insanların gönlüne girersek, polemikle nefes harcamayıp milletimize kendimizi anlatırsak eğri esasen belasını bulacaktır.
BİZ BEDELLER ÖDEDİK ÖDÜYORUZ
İstanbul başta olmak üzere en değerli coğrafyalardan birini vatan eylemiş milletiz. Bu topraklarda yaşamanın şüphesiz bir bedeli var. Her gün bu bedelleri ödedik ödüyoruz. Ayağımıza takılan çelmelerin nedeni birebirdir. Bu ülkeyi üzerinde her türlü ameliyatın yapılacağı kıvama getirmektir. Türkiye maksat ülkedir. Sömürge nizamında elde ettikleri yararı tehlikede görenlerin gayesinde Türkiye var. Türkiye maksadımızı engellemeye çalışıyorlar, gönüllerden korkanların gayesinde Türkiye var.
patronlardunyasi.com
