Sunak, Parlamentonun Avam Kamarasında, milletvekillerini, ABD ve İngiltere’nin Yemen’deki Husilere yönelik hava akınlarına ait bilgilendirdi.
Husilere yönelik hava saldırısı kararının ticari gemilere yönelik çok sayıda taarruzun gerisinden geldiğini kaydeden Sunak, “19 Kasım’dan bu yana İran dayanaklı Husiler, Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik yasa dışı ve kabul edilemez 25’in üzerinde taarruz gerçekleştirdi.” dedi.
Sunak, ataklara ait “Bunu nefsi müdafaa için yaptık.” tabirini kullandı.
Ülkesinin Birleşmiş Milletler koşuluna uygun formda davranıp seyrüsefer özgürlüğüne değer verdiğine vurgu yapan Sunak, ABD ve İngiltere’nin gerçekleştirdiği hava hücumlarına Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda’nın da takviye verdiğini kaydetti.
Sunak, akınların kısıtlı tutulduğunu da tabir ederek, Husilerin taarruz kapasitesini yok etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Amaçlanan 13 gayenin vurulduğunu söyleyen Sunak, 9 binanın yanı sıra roket fırlatma rampalarının vurulduğunu, sivil kayıp yaşandığına ait ise bir delil bulunmadığını kaydetti.
Konuyu Parlamentoya taşıyacak vakit bulunmadığını da belirten Sunak, Meclis Lideri ve muhalefet önderi üzere isimlerin bilgilendirildiğini anlattı.
Yapılan aksiyonun, gerginliği artırıcı bir teşebbüs olmadığını söyleyen Sunak, “İngiltere gemilerine ve hasebiyle İngiltere’nin kendisine yönelik direkt tehdide karşı orantılı ve zarurî bir müdahaleydi.” değerlendirmesini yaptı.
Sunak, Husilerin dünya iktisadına ziyan verecek hücumlar gerçekleştirdiğini kaydederken taarruzlardan kaçınan gemilerin, fiyatları artıracak formda daha uzun yollar tercih etmek zorunda kaldığını tabir etti.
Sorunu diplomatik yollarla çözme teşebbüsünün sonuçsuz kaldığını kaydeden Sunak, şunları söyledi:
“Bunun İsrail ve Gazze’yle ilgili olduğuna dair makûs niyetli telaffuzlara kanmamalıyız. Gazze’de sürdürülebilir bir ateşkes ve sivillere yönelik insani yardımların girişini destekliyoruz. Yemen iç savaşında müzakere edilmiş bir tahlili destekliyoruz. Kararımızın, bu bahislerle alakası yok. Husilerin milletlerarası ticaret gemilerine hücumlarına verdiğimiz direkt bir karşılıktır. Şunu da bilmeliyiz ki, harekete geçmemek memleketler arası güvenliği ve hukuku zayıflatır. Seyrüsefer serbestisi ve global iktisada ziyan verir.”
Sunak, Husilerin akınlarının Yemen’deki insani durumu da berbata götürdüğünü de kelamlarına ekledi.
– Muhalefet akınları destekledi, parlamentoya danışılmamasını eleştirdi
Ana muhalefetteki Personel Partisinin önderi Keir Starmer da konuşmasında Husilerin ataklarını kınadığını belirterek, “İşçi Partisi, Kızıldeniz’de deniz güvenliğini güçlendirmeye yönelik bu maksatlı aksiyonu destekliyor.” dedi.
Husilerin ataklarının yasa dışı ve kabul edilemez olduğunu belirten Starmer, “Karşılık verilmezse dünyanın en yoksul ülkelerine giden temel besin eserlerinin fiyatlarında artışlara neden olabilir.” diye konuştu.
Starmer, müdahale kararının meclise getirilmeden evvel uygulanmaya başlamasını da eleştirerek, Başbakan Sunak’a “Hükümetin askeri müdahalelerinin bu meclise getirilmesi gerektiğine dair parlamento konvansiyonunun gerisinde duruyor mu?” diye sordu.
Sunak ise cevaben, konvansiyonun ardında durduğunu ve her vakit uygun süreç ve prosedürleri takip etmeye çalışacağını söyledi.
Liberal Demokrat Parti önderi Ed Davey de Orta Doğu’nun, İsrail’in Gazze taarruzları nedeniyle gereğince gerginlik içinde olduğunu tabir ederek, “Mecliste bu mevzuyu onaylamamalarına karşın Liberal Demokratlar, Husilere yönelik gayeli akınları destekliyor.” dedi.
– “Gerektiğinde güvenliğimizi ve çıkarlarımızı korumaktan çekinmeyeceğiz”
İskoçya Ulusal Partisinin (SNP) İngiltere parlamentosundaki önderi Stephen Flynn de Sunak’a, “İngiltere ne kadar ileriye gidecek?” diye sordu.
Sunak, bu soruya cevaben, “Gerektiğinde güvenliğimizi ve çıkarlarımızı korumaktan çekinmeyeceğiz ve bu durumda da o denli yaptığımıza inandığım için elbette gerçek prosedürleri takip edeceğiz.” diye karşılık verdi.
Flynn, Orta Doğu’daki bölgesel istikrar için Gazze’de acil ateşkesin hayati değer taşıdığını da kelamlarına ekledi.
Eski Emekçi Partisi başkanı Jeremy Corbyn ise sorusunda Gazze’de ve Yemen’de sivillerin kıtlık ve bombardımanların tesirleriyle çaba etmek zorunda olduğunu belirterek, “Batı devletlerinin bölgede kapsayıcı bir barış için daha fazla silah göndermek ve çatışma bölgelerine daha fazla para göndermek dışında kapsayıcı bir planı var mı?” diye sordu.
Sunak ise Yemen’e yapılan yardımların ölçüsünden kelam ettiği cevabında, “Yemen, denizden gelen yardımlara bağımlı bir ülke fakat Husilerin akınları insani krizin sürmesine neden oluyor.” tabirlerini kullandı.
