Şehirlerarası sefer yapan bir otobüste çay servisi sırasında üzerine kaynar su dökülen bayan yolcuya, firmanın 26 bin 76 lira tazminat ödemesine karar verildi.
Türkiye’de mahkemelerin, tüketici ve hizmet alanları muhafazaya yönelik verdiği örnek kararlardan biri İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (istinaf) tutanaklarına yansıdı.
AA muhabirinin dava evrakından derlediği bilgilere nazaran, olay, 16 Eylül 2017’de yaşandı. Antalya Kemer’den İzmir’e seyreden özel bir otobüs firmasında vazifeli muavin, çay-kahve ikramı yaparken yolculardan Melahat Köseoğlu’nun üzerine kaynar su döktü.
İKİNCİ DERECEDE YANIK, 12 GÜN YATARAK TEDAVİ
Vücudunun sağ tarafının büyük bir kısmında ikinci derecede yanık meydana gelen Köseoğlu, ambulansla kaldırıldığı hastanede 12 gün yatarak tedavi gördü. Tedavi masrafları eşi tarafından karşılanan Köseoğlu, taburcu edildikten sonra avukatı Seda Ballıkaya aracılığıyla otobüs firmasına maddi ve manevi tazminat talepli dava açtı.
İzmir 1. Tüketici Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde Köseoğlu’nun, otobüs firmasının ağır ihmal ve kusurları sonucunda yaralandığı, olayın akabinde firmanın ilgisiz kalıp gayri önemli davranışlarda bulunduğu, bunun da yolcunun acısını daha da artırdığı öne sürüldü. Firmanın bin 76 lira maddi, 50 bin lira da manevi olmak üzere 51 bin 76 lira tazminat ödemesi talep edildi.
Davalı firmanın yanıt dilekçesinde ise, olayda bir kusurun olmadığı ve Köseoğlu’nun evvel sigorta şirketine müracaat yapması gerektiği belirtilerek, davanın reddi istendi.
Dosyada uzmanlığına başvurulan uzman, davacının 87 liralık bilet parası da dahil toplam talep edebileceği ölçünün bin 76 lira olabileceğini bildirdi.
İLK KARAR: 8 BİN 76 LİRALIK TAZMİNAT ÖDENSİN
Davayı karara bağlayan tüketici mahkemesi, kişinin vücut bütünlüğüne ziyan geldiği, davacının manevi olarak ziyana uğradığı ve davalı firmanın kelam konusu olayda kusurlu olduğuna dikkati çekti.
Mahkeme bin 76 lira maddi ve 7 bin lira da manevi olmak üzere 8 bin 76 lira tazminatın, olay gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte firmadan alınarak davacı Köseoğlu’na ödenmesini kararlaştırdı. Mahkeme, talep edilen yüksek manevi tazminat beledinin haksız zenginleşmeye yol açabileceği gerekçesiyle bu kararı aldı.
Taraflar bu kararı, itiraz için üst mahkeme sayılan İzmir Bölge Mahkemesi’ne taşıdı.
Köseoğlu’nun avukatı Seda Ballıkaya, temyiz dilekçesinde; müvekkilinin ruhsal sarsıntı nedeniyle taşıma sistemine inancının kalmadığı, kazayı ıstırapla karşıladığı, tazminat talebinin zenginleşme aracı olarak değil yaşanan ızdırabın karşılığı olarak talep edildiğini vurgulayarak, kararın Köseoğlu lehine bozulmasını istedi.
Davalı firma avukatının dilekçesinde ise davanın yöntemden reddi talep edilerek; şirketin işçi seçerken gerekli itinası gösterdiği, karardan evvel kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiği, mağdur Köseoğlu’nun sıhhat masraflarının SGK tarafından karşılandığı, tazminat isteminin yerinde olmadığı tez edildi.
“MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ HAKSIZ ZENGİNLEŞME VE YOKSULLAŞMA ARACI DEĞİL”
İtiraz müracaatlarını inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, tarafların ekonomik ve toplumsal durumlarına nazaran manevi tazminatın haksız zenginleşme ve yoksullaşma aracı olmadığına işaret etti.
Otobüste seyahat yapan davacının, firma çalışanı tarafından üzerine kaynar su dökülmesi sonucunda bedeninde yanıklar oluştuğu ve uzun müddet tedavi gördüğü olayda hiçbir kusurunun bulunmadığı bilgisini veren istinaf mahkemesi, bu konulara nazaran birinci derece mahkemesince hükmedilen 7 bin liralık manevi tazminatın hak ve nefaset kuralları çerçevesinde bir ölçü düşük kaldığı yorumunu yaptı.
Yerel mahkemenin kararını kaldıran istinaf, bin 76 lira maddi, 25 bin lira da manevi olmak üzere toplam 26 bin 76 liranın davacı Melahat Köseoğlu’na yasal faiziyle birlikte ödenmesi tarafında karar kurdu.
