Denizbank eski Şube Müdürü Seçil Erzan’ın yüksek kâr vaadiyle futbol ve iş dünyasındaki birçok bireyden para topladığı dolandırıcılık davasının ikinci duruşması 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Erzan’ın “Nitelikli dolandırıcılık” ve “özel evrakta sahtecilik” kabahatlerinden toplam 66 yıldan 216 yıla kadar mahpusu istendiği davanın duruşmasına şahit olarak söz vermek için eski futbolcu Semih Kaya, Fatih Terim’in kızı Buse Terim ve eşi Volkan Bahçekapılı katıldı.
Eski ulusal futbolcu ve Eyüpspor’un teknik yöneticisi Arda Turan, eski ulusal futbolcu Selçuk İnan, Galatasaray’ın kalecisi Muslera ise avukatları aracılığıyla mazeret bildirerek duruşmaya katılmadılar.
Seçil Erzan, “Herkes yedi, içti hesabı Seçil ödüyor!” diyerek başladığı savunmasında şunları söyledi:
“2010-2011 yılında bir milyon para kaybettim. 2011 Aralık’ta Florya’ya geçtim. Kaybettiğim parayı yerine koymam gerekiyordu. O devirde Çorlu’da arsa satışından ötürü Metin Taş’la tanıştım. Çek başına kağıt başına 100 bin alıyorduk. 30’u bana kalıyordu. Masrafları da ben ödüyordum. 2013 yılına kadar bir şey yoktu. Her şey hoş gidiyordu.
Kuzenim Tanin Yılmaz, yurtdışından benim hesabıma 90 bin euro gönderdi. Ben bu parayı özel bankacılık sisteminde değerlendirdim. Kazanınca seviniyorduk. Bir mühlet sonra Tanin Yılmaz’ın eşi Merve Yılmaz para biriktirmek için kredi çekti, hatta anne ve babası üzerine de kredi çekti. Merve çok kazanmak istiyordu. O parayı çoğaltmak için gerilimim başladı.
Annem felç geçirdi. 2016’dan sonra bir gün Bozcaada’dan dönerken Hüseyin Eligül ve eşiyle karşılaştım. Onlara ağlayarak annemin durumu anlattım. O da bana takviye olacağını söyledi. Anneme düşkündüm. Babam da bizi bırakıp Bozcaada’da yaşamaya başladı. Annemle yalnız kalmıştık.”
HÜSEYİN ABİ PARA GETİRİYORDU
“Hüseyin abi kendi ve akrabalarından para getiriyordu. Güya ben ne kadar çok para olursa o kadar çabuk bu işten kurutulurum kanısı vardı. Hüseyin abinin etrafından paralar gelmeye başladı. Bacanağı, kız kardeşinin parasını getiriyordu. Musa Köse vardı Çorlu’da ben tanımıyordum. 15 bin dolar para verdi. 75 bin dolar para istediler. Ben bu sayının tefecilikte bile olmadığını söyledim.”
FAİZLER ARTINCA BASKI DA ARTTI
Nazlı Can’da annemle ilgilenmeye başladı. O periyotta Nazlı da kazanılan parayı fark etti. Sacit Öztürk vardı banka çalışanı, o da bana bankada yardımcı oluyordu. Nazlı da etrafından para alıp getirmeye başladı. Böylelikle akrabalar para verip fazla fazla aldılar. Olağan bir şube performansından daha fazla emek verdim. Bu türlü bir periyottu. Çok çalışıyorduk.
“Faizler artmaya başladı. Atilla Baltaştan o ekside olduğumuz hissse senedi ile ilgili hala yardım istiyordum. Bana 250 bin dolar getirdi. İster tarla al ister gayrimenkul dedi. 3 ayda bir 100 bin dolar ödemek zorunda kaldım. Daha sonra diğerinden aldığı için benden para istiyordu. Ben de hayır dediğimde baskı altına aldım.”
SÜRECİ YÖNETEMEYİNCE REZİLLİKTEN KORKTUM
“2019-2020 yılları ortasında 400 bin dolar eksiye düştüm. O günden sonra artık süreci yönetememeye başladım. Paraları ödeyemeyince de şubeye gelirler, rezillik çıkar diye korktum. Babam arsa sattı bana para gönderdi bu sıralarda.
2021 yılında 250 bin dolar daha getirdi, Atilla Baltaş. Yeniden kendi parası sandım. Daha sonra benden 40 günde bir 100 bin dolar olarak istiyordu. O periyotta akıl tutulması yaşadım. Atilla Baltaş’tan korkuyordum…”
TEFECİLERİN ELİNE DÜŞTÜM
“2021’de dövizcilerin parasını ödemek için Nuri Köşkdere’den para aldım. Para gidip geliyordu. Ne kadar olduğunu bilmiyordum. Onun hesabını Ali tutuyordu. Ali Nuri Köşkdere’nin yanından işten ayrılmıştı. Bana 5 milyon, gerisinden bir 5 milyon daha getirdi. Ben kimseye fon yaptığımı söylemiyordum. Özel bankacılıkta değerlendiriyorum diyordum. Ali’ye de taahhüt vermedim. Ali’nin getirdiği 5 milyonlardan bir tanesi tefeciye aitti. Bu para geri ödemeyince öğrendim. Tefeci baskısıyla karşılaştık. Süleyman Aslan dışında bir tane bile tefeci görmedim. Ben tefecilerin eline düştüğümüzü ödeme basamağında anladım. “
Süleyman Aslan ile ortamızda mukavele yaptık. Ne mukavelesi yaptığımızı hatırlamıyorum. Her gün beni arıyordu. Daima şubeye gelmekle tehdit ediyordu. Kendi etrafımdaki insanlara fazla faiz ödemeye başladım. Babam öldükten sonra kendimi inançsız hissetmeye başlayın. Ben yalvarıyordum Nazlı’ya kimseye para almayın.”
SEMİH KAYA’DAN 300 BİN DOLAR ALDI 1 MİYON 300 BİN DOLAR ÖDEDİM
“Ben Semih Kaya’dan 300 bin dolar aldım. 1 milyon 300 dolar ödedim. Daha sonra ben bu parayı geri aldım. Bu parayı Süleyman Aslan’a verdim. Nuray Şengüler ve Deniz Hoş eksiye düştü. Merve 1 milyon 100 bin dolar aldı. Metin Taş 300 bin dolar aldı. 1 milyon 200 bin solar Atilla Baltaş’a ödedik. Çorlu’daki tefecilere 550 bin dolar ödedik. Nazlı’nın etrafında fazla alanlar vardı. Tanin otomobil ve daireler aldı. Nuri Köşkdere 200 bin dolar aldı. MASAK herkesi araştırsın. Ben burada canımla kaldım. “
EMRE DIŞINDA KİMSEYE FON DEMEDİM
“Herkes bu fonun resmi olmadığını biliyordu. Ben hiç bir vakit Fatih Terim Fonu yahut Hakan Ateş Fonu demedim. Selçuk İnan bana gidip geliyordu. Selçuk İnan’a zımnî bir süreç dedim. Ondan alacağım parayı Fırat Özdemir’e vermem gerekiyordu. Üstte bedellendiriliyor dedim. En son Emre’ye fon demiş olabilirim.”
patronlardunyasi.com
