Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Heyeti Üyeliği vazifesinde de bulunan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Ana Bilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selma Metintaş, Covid-19’un eris varyantına ait bilhassa riskli kümede bulunan şahısların kendilerini düzgün müdafaaları gerektiğini bildirdi.
ESOGÜ Rektörlüğünden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Metintaş, dünya üzerinde grip virüsünün yanı sıra Covid-19 etkeni SARS-CoV-2’nin de kıymetli ölçüde yaygın olduğunu, virüsün evrimini gerçekleştirirken mutasyona uğradığını ve halk ortasında “eris” olarak isimlendirilen yeni bir varyantın ortaya çıktığını belirtti.
ÇOK BULAŞICI
Yaygınlığın nedenlerini virüsün tabiatı, hastalığı geçirenlerin bağışık olmamaları ve istenen aşılama oranına ulaşılamaması olarak sıralayan Metintaş, “Pandeminin birinci yılında değiliz, daha az sayıda olay görüyoruz ve her yeni varyant birinci çıkan tipe nazaran daha az öldürücü, daha az şiddetle hastalık yapıyor lakin daha çok bulaşıcı.” sözünü kullandı.
Metintaş, hem influenza virüsü hem de koronavirüsün yaygın olduğu bu periyotta bilhassa riskli kümede bulunanların kendilerini uygun muhafazaları gerektiğine dikkati çekti.
“Maske, aralık, temizlik” kuralını hatırlatan Metintaş, şöyle devam etti:
“Virüsler fakat laboratuvarda sürüntü örneğiyle ayrılabilir. Lakin tedavileri açısından bir farklılık yoktur. Hasta takibinin yapılması, istirahat edilmesi ve bol sulu besinin alınması gerekir. Ateş yüksekliğinin devam etmesi, teneffüs meşakkatinin başlamasıyla sıhhat kuruluşlarına başvurulmalıdır. Kovid-19 aşılarıyla ilgili çok yaygın ‘infodemi’ dediğimiz yanılgılı bilgiler var. Bunların gerçekle bir bağı yoktur. Dünya Sıhhat Örgütü bununla ilgili çalışmalar yaptı. Aşısı eksik olanların aşılarını tamamlatmalarında da yarar var.”
“KİRLİ ELLERLE AĞIZ, BURUN VE GÖZE DOKUNMAMAK GEREKİYOR”
Prof. Dr. Metintaş, bireylerin sağlıklıyken kendilerini muhafazalarının değerli olduğunu vurguladı.
İyi beslenmenin ve fizikî aktivitenin ehemmiyetine ait çalışmaların bulunduğunu aktaran Metintaş, “Onun dışında ellerin pak tutulması, sık sık yıkanması, el yıkama fırsatı olmadığı durumlarda en az yüzde 60 içeren alkol dezenfektanlarıyla ellerin temizlenmesi geliyor. Kirli ellerle teneffüs yoluyla virüslerin bedene girdiği ağız, burun ve göze dokunmamak gerekiyor. Hasta bireylerle temas etmemek gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.
Metintaş, kalabalık ve havalandırması makûs bir yere girildiğinde maske takılmasına muhtaçlık olduğunu belirtti.
Hasta bireylerin toplum ve kalabalık içine girmeyip kendini izole etmesinin değerine değinen Metintaş, “Hasta olan bireyler bir mecburiyet için toplum içine girecekse kesinlikle maskelerini çok daha titizlikle takmaları gerekiyor. Bir istirahat sürecinin olması lazım. Aşı olmayan bireylerin aşılarını olmasında büyük yarar var.” açıklamasını yaptı.
