Sağlık Bakanı Yardımcısı Şuayıp Birinci, Türkiye’nin sıhhat kesimindeki gelişmelerini ele aldı.
Bengü Türk TV’de açıklamalarda bulunan Birinci, toplumsal medya hesabı X’te yaptığı paylaşıma “Sağlığın yüzyılını Türkiye Yüzyılı yapmak için uğraşacağız” notunu düştü.
Türkiye’nin sıhhat alanındaki öncülüğüne ve gelecek asırdaki yerine değinen Birinci’nin açıklamaları şu biçimde;
“Dünya nüfusu yaşlanıyor”
Sağlık değerlendirdiğimizde birkaç ayrıntısı aktarmak benim için bir misyon. Ne yazık ki dünya nüfusu yaşlanıyor. Gelişmiş ülkelerde ve gelişmekte olan ülkeler bilhassa sıhhat sistemi düzgün olan ülkelerin nüfusu azalıyor ve sıhhat sistemi kâfi olmayan kıtanın ve ülkelerin nüfusu artmaya başlıyor. Dünya nüfusunun yüzde 3.5’unun göçmen olduğunu düşünürsek, sıhhat sistemi oturmamış temel sıhhat sistemine erişemeyen ülkelerin nüfusunun bütün dünya için risk oluşturduğunu bilmek lazım. Bu türlü bir risk varken yaşlanma riskinin getirdiği ve kronik hastalıkların getirdiği yükler de artmaya başladı. Yaşlı nüfusunun artmasıyla genç nüfusunun azalması, sıhhate müracaatın artması, bireyin kendi sıhhatine dikkat etmesi hepimiz için değerli.
“25 yıl sonra 65 yaş üstü nüfus 3 katına çıkacak”
Baktığımızda 25 yıl sonra dünyada bilhassa de ülkemizde 65 yaş üstü nüfus 3 katına çıkacak. Bu daha çok sıhhate başvurmak demek, daha çok sıhhat muhtaçlığı demek. Sıhhati düşünürken yalnızca bireyi düşünmemek gerekir, bugünün bulaşıcı hastalıklarının yüzde 75’in hayvanlardan bulaştığını hesapladığımızda sıhhate 360 derece bakmak gerektiğini ortaya koyuyor
Hala bulaşıcı hastalıklar dünya için sorun
Yaşayan nefes alan her şey sıhhatini planlamak ve ona nazaran çalışmak lazım. Yalnızca kendi ülkemizin sıhhat seviyesini âlâ düzeye çıkarmak değil, dünyada yaşayan herkesin sıhhati için bir uğraş göstermek ve sıhhat gücü oluşturmaya muhtaçlık var. Hala bulaşıcı hastalıklar dünya için sorun.
“Türkiye son 20 yılda 100 yıldaki yatak sayısından daha fazla yatak yapmış”
Sağlığın yıkıcı tesirinin en az yaşayan ülkelerden biri Türkiye. Lakin bu dünyada 1 milyar insan temel sıhhat hizmetlerinden mahrum. Önümüzdeki 10 yılda 5 milyara çıkacak. Dünya nüfusunun yüzde 58’i alması gereken sıhhat hizmeti alamayacak. Bugün Türkiye son 20 yılda 100 yıldaki yatak sayısından daha fazla yatak yapmış. Hastanenin yaşı 49 iken 13’e düşmüş. Bütün altyapısını dünyanın en düzgün teknolojik aletleriyle yenilemiş ve binalarını sağlıklı bir tesise dönüştürmüş.
“Dijital teknolojilerde Almanya 14’üncü biz 4’üncü sıradayız”
Teknolojik açıdan baktığında dünyanın en çok dijitalleşmiş sıhhat bakanlığında çalışıyoruz ve bu ülkenin insanları bu altyapının gücüyle daha düzgün bir sıhhat hizmeti alıyorlar. Harcadığı paraya nazaran dünyada en yüksek memnuniyet oranına sahip bu ülke. Dijital teknolojiler açısından bizim bulunduğumuz klasmanda Almanya 14’üncü sırada biz 4’üncü sıradayız. Bizim üstümüzdeki ülkelerin nüfusu bizim bir hastanemizin 1 yılda baktığı hastaneden daha az.
“Dünyanın en düzgün sıhhat altyapısına sahip ülke biziz”
Aslında baktığınızda dünyanın en düzgün sıhhat altyapısına sahip ülke biziz. Bu kadar büyük gücü bireyin kendi sıhhatini takip eden kendi sıhhatini yöneten muhtaçlığı olduğu vakit idman olan havanın durumuna nazaran ihtar gönderecek altyapılaşmış pozisyondayız. 1.5 milyar nüfusa 4 saatlik uçuş uzaklıkta erişebilen bir ülkedeyiz. O vakit sıhhatte elde ettiğimiz bu gücü sıhhat turizmi için de kullanmak konusunda önemli bir fırsata sahibiz. Bu türlü baktığınızda yeni teknolojik araçların işleyiş biçimimizi değiştireceğini görüyoruz.
“Hastanecilik anlayışımızın da önemli seviyede değişeceğini görüyoruz”
Artık doktorların yardımcısı sanal robotlarının olgunu sıhhat hizmetlerinde teknolojinin çok geniş bir halde yer aldığını ve sıhhat ekosisteminin en kıymetli paydaşı haline gelen teknolojik araçlarla karşılaşacağız. Bunun herkesin iş yapış biçimini değiştireceğini Türkiye’nin sıhhatte elde ettiği bu gücü, uzaktan sıhhat sistemleri kurularak yakın coğrafyası uzak coğrafyası bütün dünyaya sunabileceğini de hatırlatmak isterim. Hastanecilik anlayışımızın da önemli seviyede değişeceğini görüyoruz. Belirli alanlarda güçlenmiş hastaneler, hastane idaresinin ve hastane çalışanının unvanlarının değiştiği, hasta merkezi olduğu, acil hastane kurgularının yapıldığı, bölgesel acil hastanelerin kıymetli hale geldiği ve sıhhat sisteminin yine tanımlandığı bir dünya bizi bekliyor.
“Bu güç Türkiye için dikey bir büyüme alanı olabilir”
Elde ettiğimiz bu sıhhat gücüyle şu an ülkemize başvuran sıhhat turistlerinin birinci 25 ülkesinin toplam nüfusu 2.6 milyar üzere kocaman bir nüfus. Aslında bu güç Türkiye için dikey bir büyüme alanı olabilir. Önümüzdeki asrın sıhhat asrı olacağı kesin. Biz üzerimize düşeni yararsak Cumhurbaşkanımızın koyduğu amaç doğrultusunda hem Türkiye Yüzyılı hem Türk asrı olabilir.
