İsrail’in 7 Ekim tarihinden beri abluka altındaki Şeridi’ne yönelik akınları sürüyor.

Saldırılar sebebiyle 22 bini aşkın sivil hayatını yitirirken yeniden binlerce temiz konutundan oldu.

İsrail’in katliamları durmaksızın devam ederken Gazze tarafından açıklamalar geliyor.

“İşgal devleti tüm yerleşim alanlarını bombaladı”

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi’nden yapılan yazılı açıklamada şu sözler kullanıldı:

“İşgal devletinin (İsrail) savaş uçakları, Gazze Şeridi’ne yönelik kapsamlı soykırım savaşı sırasında 45 binden fazla füze ve bomba attı. Bunlardan kimileri bir ton patlayıcı ağırlığındaydı ve işgal devleti bunlarla kasıtlı olarak tüm yerleşim alanlarını bombaladı.”

“Patlayıcıların tartısı 65 bin tonu aştı”

Açıklamada, İsrail ordusunun Gazze’ye düzenlediği akında kullandığı patlayıcıların tartısının 65 bini geçtiğine dikkat çekilerek, “İşgal ordusunun Gazze Şeridi’ne attığı patlayıcıların tartısı 65 bin tonu aştı. Bu, Japonya’nın Hiroşima kentine atılan üzere üç nükleer bombanın tartısından ve gücünden daha fazla.” sözlerine yer verildi.

İsrail savaş uçakları tarafından Gazze Şeridi kentlerine atılan bomba ve füzelerin yaklaşık üçte ikisinin güdümsüz ve kusurlu bombalar yahut aptal bombalar olarak bilinen patlayıcılardan oluştuğu vurgulanan açıklamada, bu bombaların kullanılmasının İsrail’in ayrım gözetmeden ve haksız yere öldürdüğünün delili, bunun milletlerarası hukukun ve çeşitli memleketler arası mutabakatların açık ve net ihlali olduğunun altı çizildi.

İsrail, milletlerarası alanda yasaklanmış bombalar kullandı

Açıklamada, İsrail’in sivillere, çocuklara ve bayanlara karşı milletlerarası alanda yasaklanmış yaklaşık 9 bomba ve füze çeşidi kullandığının belgelendiğine dikkat çekilerek, bunların, kale delici tipler (BLU-113), (BLU-109) ve (SDBS) ile Amerikan tipi (GBU-28) ve altyapıyı tahrip etmek maksadıyla GPS güdümlü, beyaz fosforlu ve güdümsüz, akıllı füzeler ve son olarak Halper tipi füzeler olduğu kaydedildi.

Uluslararası yasaklı bombaların kullanılmasına ait açıklamada, kelam konusu bombaların “toksik radyasyonun salınmasından kaynaklanan çevresel risklerin yanı sıra yaralılarda deformasyon ve sakatlık üzere kalıcı hasarlara yol açtığına, saniyeler içinde büyük mevt ve yaralanmalara neden olduğuna” vurgu yapıldı.

Açıklamada, memleketler arası topluma ve milletlerarası örgütlere “İsrail’in 89 gün süren daima akınlarında sivillere, çocuklara ve bayanlara karşı yürüttüğü kapsamlı soykırım savaşını durdurma” çağrısı yapıldı.

İsrail’in Gazze’yi işgalinde 7 Ekim 2023 sonrası

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal pahalara yönelik daima ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı taarruz düzenledi.

İsrail, 7 Ekim’deki hücumlarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne akınlarında en az 9 bin 100 çocuk, 6 bin 500 bayan olmak üzere, 22 bin 313 Filistinli öldürüldü. Enkaz altında binlerce meyyit olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları gaye alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne akınlarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 175’i karadan işgal sürecinde olmak üzere 509 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani arada” 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı hür bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin taarruzlarında 323 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ile Hizbullah ortasında 8 Ekim’den bu yana sonda devam eden çatışmalarda 28 Lübnanlı sivil, 142 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 9 İsrail askeri öldü.

Ayrıca, Hamas’ın üst seviye yöneticilerinden Salih el-Aruri ve 6 Hamas üst seviye yetkilisi, 2 Ocak’ta Beyrut’un güneyinde insansız hava aracıyla düzenlenen taarruzda öldürüldü.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)