Aşure Günü, Arapçada “on” anlamına gelen “aşara” kelimesinden türeyen bir terimdir ve hicri yılın ilk ayı olan muharremin onuncu günü olarak kutlanmaktadır. İslam inancına göre, bu gün Hazreti Nuh’un gemisinin tufandan kurtulması ve Hazreti Musa’nın Kızıldeniz’i geçerek İsrailoğulları’nı Firavun’un zulmünden kurtarması gibi önemli olaylar yaşanmıştır.

Aşure Günü bu yıl 16 Temmuz Çarşamba gününe denk gelmiş olup, Aşure dağıtımı ise 5 Ağustos 2024 tarihine kadar devam edecektir. Bu özel gün, paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin simgesi olarak kabul edilir. Aşurenin içinde bulunan farklı malzemelerin bir araya gelerek ahenk içinde kaynatılması, toplumumuz için birlik ve beraberlik duygusunu simgeler.

Aşure Günleri, aynı kazanda kaynatılan farklı tatların, bir araya gelerek ortak bir lezzet oluşturmasıyla önem taşır. Bu gelenek, toplumumuzun farklılıklarını ahenk içinde bir araya getirerek birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirmeyi amaçlar. Aşure aşı, sadece bir tat değil, aynı zamanda birlikte yaşamanın ve dayanışmanın sembolüdür.

Aşure Günleri, her yılın muharrem ayının onuncu gününde kutlanır ve bu özel gün, geleneksel olarak ailelerin bir araya gelip aşure yapmaları ve komşularına dağıtmalarıyla kutlanır. Bu geleneğin devam etmesi, toplumumuzun birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirmektedir.

Aşure, içerisinde bulunan buğday, nohut, kuru üzüm, fındık, ceviz gibi malzemelerle hem besleyici hem de lezzetli bir tatlıdır. Bu malzemelerin bir araya gelerek ortak bir lezzet oluşturması, toplumumuzun farklılıklarını kabul etme ve bir arada yaşama kültürünü simgeler.

Aşure Günü, toplumumuz için önemli bir kültürel miras olup, birlik ve beraberliğin simgesidir. Bu özel gün, farklılıkların bir arada ahenk içinde yaşayabileceğini gösterir ve toplumumuzun dayanışma ve paylaşma duygularını güçlendirir. Her yıl bu özel günü kutlayarak, geleneksel değerlerimizi yaşatmaya devam etmeli ve birlikte daha güçlü bir toplum oluşturmalıyız.