
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Şok İddianame: Ekrem İmamoğlu Hakkında Neler Söyleniyor?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte 105 kişinin yer aldığı büyük bir yolsuzluk soruşturmasını tamamladı. Bu kapsamda hazırlanan 3,700’den fazla sayfadan oluşan iddianame, 402 kişinin sanık olarak gösterildiği oldukça kapsamlı bir dosya niteliği taşıyor. İddianamede, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden itibaren bir “sistem” kurarak, önce İstanbul’un Belediye Başkanı olduğunu, ardından da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde etkili bir pozisyona yerleştiği iddia ediliyor. Bu süreçte, İmamoğlu hakkında 828 ila 2,352 yıl hapis cezası talep ediliyor.
Suçlamaların Detayları ve İddialar
İddianamede öne çıkan suçlamalar arasında “suç örgütü kurma”, “suç örgütü yönetme”, “rüşvet alma” ve “rüşvet verme” gibi ciddi maddeler yer alıyor. İmamoğlu’nun da içinde bulunduğu söz konusu yapı, “Ekrem İmamoğlu suç örgütü” olarak tanımlanıyor. Ayrıca, örgüt yöneticileri ve üyelerinin yanı sıra, bu örgüte yardım eden kişilerin de isimleri geçiyor.
Çarpıcı bir şekilde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sıkça kullandığı ifadelerden yola çıkarak, bu “sistem” için “ahtapotun kolları gibi” benzetmesi yapıldığı belirtiliyor. İddianamede, İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i seçtirdiği ve eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu partiden uzaklaştırdığı öne sürülüyor. CHP yönetiminin, suç yoluyla elde edilen gelirleri kullandığı ve tüm bu eylemlerden haberdar olduğu iddia ediliyor.
Kamu Zararı ve Malvarlığına El Koyma Talepleri
İddianamede, kamu zararının 160 milyar TL ve 24 milyon dolar olduğu öne sürülüyor. Bu nedenle, İmamoğlu ve oğlu ile çok sayıda kişinin şirketlerine, CHP İl Başkanlığı binasına el konulması talep ediliyor. İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede, 15 gizli tanığın ifadeleri de yer alıyor ve “etkin pişmanlık” kapsamında toplam 76 kişinin ifade verdiği belirtiliyor.
İddianamenin Yapısı ve İçeriği
İddianame, yedi bölümden oluşuyor. İlk bölümde, suç örgütünün genel yapısı ve özellikleri ele alınıyor. İkinci bölümde, soruşturmanın genel özeti bulunuyor. Üçüncü bölümde ise İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemdeki eylemleri ele alınıyor. Dördüncü bölümde, İmamoğlu’nun İBB Başkanı olduğu dönemde örgütün İstanbul geneline yayılan eylemleri inceleniyor.
Beşinci bölümde İBB iştirakleri ile ilgili suçlamalar yer alırken, son bölümde ise kamu davası açılan şüphelilere yönelik suç tasnifleri ve sevk maddelerine yer veriliyor. Öte yandan, İstanbul il binası alınırken çekilen görüntüler, “örgüt faaliyeti ile ilgili sızan ilk görüntüler” olarak tanımlanıyor.
Medya ve İddianame İlişkisi: Gazetecilere Yönelik Suçlamalar
İddianamede, dört gazeteci hakkında “örgüte yardım” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi yayma” suçlamasıyla hapis cezası talep ediliyor. Bu durum, gazetecilerin soruşturmayı itibarsızlaştırmaya yönelik haberler yaptıkları iddialarıyla bağlantılı. Ayrıca, kurultaydaki görüntülerin “etkin pişmanlık” kanıtı olarak değerlendirileceği ve İmamoğlu’nun yakın ekibinin belirli isimlerinin tek tek işaretlendiği belirtiliyor.
Kreş Karşılığı Bağış ve Yurt Dışından Para İddiaları
AKP milletvekilinin eşi de iddianamede “mağdur” olarak yer alıyor. İddianamede, kreş karşılığı bağış istendiği; bağış istemeyen bazı kişilerin ise bu durumu kabul ettiği ifade ediliyor. Ayrıca, İBB’nin yurt dışından para aldığı ve bu paranın, raylı sistem gibi farklı projeler için kredi çekilerek, örgütü beslemek amacıyla kullanıldığı iddia ediliyor.
Son olarak, soruşturmanın “para sayma görüntüleri” ile başladığı belirtiliyor. İddianameye göre, İmamoğlu, CHP’yi ele geçirerek cumhurbaşkanı adayı olurken yolsuzluk çarkını büyütmeyi hedefliyordu. Tüm bu gelişmeler, İstanbul’un siyasi arenasında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

